Adana'da, yeşil kartının vize işlemleri gecikince kuzeninin yeşil kartını alan 17 yaşındaki lösemi hastası S.S. hakkında "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Lösemi hastası genç ise, "Babam ölmüştü. Mecbur kaldım" dedi. Havuzlubahçe mahallesinde ailesi ile oturan S.S. iki yıl önce babasını kaybetti. Annesi Makbule ve ağabeyleri ile birlikte kalan ve geçici işlerde çalışan S.S., 2007'de rahatsızlandı. Ancak yeşil kartının vize işlemleri devam ettiği için, kuzenine ait yeşil kartla sağlık ocağına gitti. Doktorlar, tahlil yapılması gerektiğini söyleyerek S.S.'yi Numune Hastanesi'ne sevk etti. Burada muayene edilen ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilen gence, "Akut lenfoblastik lösemi" tanısı konuldu.

KARTI ÇIKINCA ANLATTI
Yaklaşık 1.5 ay kuzeninin yeşil kartıyla tedavi gören S.S., kendi yeşil kartının vize işlemleri tamamlanınca, durumu yetkililere anlattı. Ancak hastane yetkilileri bunun üzerine, hasta genç ile kuzeni İ.C. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet savcısı da S.S. hakkında 2 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Savcı, kartını kuzenine kullandıran İ.C.'nin de aynı suçtan yargılanmasını talep etti.

Tutuksuz yargılanacak olan S.S., amacının dolandırıcılık olmadığını belirterek şunları söyledi: "Ailemin maddi durumu iyi olmadığı için yeşil kart almıştık. Vize işlemleri sırasında hastalığım ortaya çıktı. Bir süre kuzenimin yeşil kartıyla tedavi gördüm. Zaten lösemi olduğumu öğrenince şok geçirmiştim. Tedavim başlasın diye mecburen böyle birşey yaptım." Yeşil kartını dayısının oğlu S.S.'ye kullandırdığı için hakkında dava açılan İ.C. ise, "Zor durumda olduğu için yeşil kartımı kullandırdım. Yeşil karttaki fotoğraf bana ait" diye konuştu.

Sabah

Yayın Tarihi : 23 Nisan 2008 Çarşamba 06:04:21