Onkim Kök Hücre hedef büyüttü

Onkim Kök Hücre Teknolojileri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, kurdukları kök hücre bankasında saklanan kordon kanı sayısının 550'yi bulduğunu, bu sayının hızla arttığını bildirdi.

Sabancı Çetindoğan, kök hücre konusunda düşündüklerinin çok üzerinde reaksiyonlar almaya başladıklarını ifade ederek, "Kök hücre bankacılığı, Türkiye'de olduğu gibi dünyada da yeni bir konu. Buradaki amacımız kök hücre bankacılığı yapmakla birlikte, bu konuda Ar-Ge çalışmaları yapmak. Buna çok önem veriyoruz. İTÜ içerisinde KOSGEB'in çatısı altında yerimiz var. Dolayısıyla hem Sanayi Bakanlığı'na bağlıyız hem de Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir kuruluş olarak denetleniyoruz" dedi.

Şu anda saklanan kordon kanı sayısının 550'yi bulduğunu belirten Sabancı Çetindoğan, "Sayı bu hızla artacak gibi görünüyor. Sağlık Bakanlığı bu konuda bir düzenleme getirdi. Şu anki düzenlemeyle birlikte, bizim kuruluşumuzla birlikte bir kuruluşun daha gerekli yatırımları yaptığına dair belgeleri var. Bundan önceki yapılanlar eksik belgeli olduğu için onların ruhsatı geçerli değil. Dolayısıyla otomatikman bizde ve diğer kuruluşta artış olacak" diye konuştu.

Sabancı Çetindoğan, sisteme ilk girişin 2 bin 500 YTL olduğunu, saklama ücreti olarak da aylık 100 dolar alındığını kaydetti.

Kök hücre bankacılığının yeni bir alan olduğunu vurgulayan Demet Sabancı Çetindoğan, "Biz bu kök hücreleri sakladığımız zaman sağlığımızı sigorta ettirmiş oluyoruz. Hücre saklama olayı çok zor bir olay değil. Doğum sırasında kordon kanını alıp saklayabiliyoruz. Bu ne anne ne de bebek için risk oluşturmuyor" dedi.

Kök hücre bankasını kurarak sağlık alanında çok önemli bir adım attıklarını düşündüğünü kaydeden Sabancı Çetindoğan, "Bu konuda daha da ilerleyeceğimizi düşünüyorum. ABD ve İtalya'daki 7-8 üniversiteden kök hücre bankacılığı konusunda işbirliğine yönelik birçok mektup aldık. İşbirliği yapmaya açık olduklarını söylüyorlar" diye konuştu.

Kordon kanından elde edilen kök hücreler, günümüzde 40'tan fazla hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Çeşitli kanser türlerinden genetik hastalıklara, bağışıklık sisteminin bazı bozukluklarından kan hastalıklarına kadar pek çok alanda kullanımı hızla yaygınlaşıyor. İlerleyen tıp sayesinde bu yelpaze her geçen gün genişliyor.KORDON KANI NASIL ALINIYOR, NASIL SAKLANIYOR?

Doğumdan sonra, göbek kordonunun bağlanmasını takiben, bebekten ayrılan göbek kordonuna özel bir kordon kanı toplama kiti bağlanıyor ve istenilen kan saniyeler içerisinde alınmış oluyor. Kordon kanındaki zengin kök hücre içeriğinin ani ısı değişikliklerinden etkilenmemesi ve en başarılı şekilde toplanabilmesi için özel olarak seçilmiş kitlerle yapılan işlem, toplam 1-2 dakika sürüyor.

Göbek kordonundan toplanan kan, kök hücre bankasına getirildikten sonra gerekli testlerden geçiriliyor. Bu testlerde kök hücre sayısı, kök hücrelerin canlılığı, enfeksiyon veya kontaminasyon gibi kriterler değerlendiriliyor. Daha sonra ayrıştırma işlemi yapılarak, kök hücreler ayırt ediliyor ve saflaştırılıyor. Ayrılan bu kök hücreler, uygun koşullarda kademeli olarak dondurulup, sıvı azotta, eksi 196 derecede saklanıyor. Gerektiği zaman sıvı azottan çıkarılıp, 37 derecede tekrar kullanılabilir hale getiriliyor. Ayrıştırma işleminin yapılması, kök hücrelerin ileride gerektiğinde tekrar kullanılabilmesiyle ilgili süreçlerde de önem taşıyor.

Sisteme göre, kordon kanı bankaları, sakladıkları her kordon kanını aynı zamanda sigortalattırmakla yükümlü. Banka, kordon kanını ailenin ihtiyacını karşılayacak şekilde saklamayı başaramamışsa aileye sigortadan ödeme yapılabilmesi gerekiyor. Sigorta, aynı zamanda kordon kanı bankasının kapanmasıyla doğacak olası kötü sonuçların maddi külfetini de kapsıyor.