5
Mayıs
2024
Pazar
ADANA

ÖSYM'de yeni sistemi anlattı

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) yapılan değişikliğin toplumsal açıdan bir zorunluluk haline geldiği için yapıldığını belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı okulların mutlaka disiplin altına alınması gerektiğini söyledi.

Yarımağan, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Mithat Özhan Amfisi'nde düzenlenen "Yapılan Değişikliklerden Sonra Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi" konulu konferansta, ortaöğretim kurumları ile dershanelerde görev yapan rehberlik ve danışmanlık öğretmenlerine yeni sınav sistemini anlattı. Konferansın ilk bölümünde yeni sınav sistemi, soru şekilleri, soruların taban puanları hakkında açıklamalarda bulunan Yarımağan, soru cevap kısmında ise önemli açıklamalarda bulundu.

Sınav sistemindeki değişikliğin bir zorunluluk haline geldiği için yapıldığını belirten Prof. Dr. Ünül Yarımağan, "Türkiye öyle bir gerginlik noktasına geldi ki, bir taraftan MEB sürekli ÖSS sistemini eleştiriyor, hem de çok ağır bir şekilde eleştiriyor, öğrenciler diğer taraftan bayrak açıyorlar, 'Ya öğrettiğinizi sorun ya sorduğunuzu öğretin' diye. Okullardan bir kısmı, özellikle bir kolejimiz kampanya başlatıyor bütün büyükşehirdeki panolara 'Hayat 180 dakika değildir' şeklinde afişler asıldı, broşürler dağıtıldı yani ÖSS sisteminde bir değişiklik yapılması, toplumsal açıdan hemen yapılması bir zorunluluk haline gelmişti. Diğer taraftan üniversiteler açısından da düşünürseniz üniversitelerde sistemden yakınıyordu, o açıdan da sistemin değiştirilmesi gerekiyordu. Bunu 'Son dakika' diye değerlendirmek yanlış olur. Sistemin değişeceği 1 yıl öncesinden haber verilmişti" diye konuştu.

Türkiye'de sınava giren 1 milyon 800 bin kişiye test tekniği hariç bir sınavın yapılmasının imkansız olduğunu da vurgulayan Yarımağan, "Biz hiçbir adayı okumadığı yerlerden sorumlu tutmuyoruz. Biz öğrendiklerini soruyoruz. Türkiye'de 1 milyon 800 bin kişi sınava giriyor. Bunlara test tekniği hariç başka bir teknik uygulanması imkansız. 50 kişilik kontenjanı bulunan bir fakülteye 10 bin kişi girmek isterse biz bu sınavı yapmak zorundayız. Batı ülkelerinde bazı bölümlerde kontenjanların altında bir talep var, orada bu tartışılabilir, Türkiye'de de bu değerler sağlanırsa bu sınavdan kurtuluruz. Dünyanın her tarafında sınav var, fakat bu kadar yoğun sınav olan başka bir ülke yok. Biz sınav yaparken ortaöğretim müfredatını baz alıyoruz. Öğrencilerimiz ortaöğretimde öğrendikleri ile sınava girebilirler, ancak dershaneye gitmek isteyene engel de olamayız" dedi.

Yarımağan, Milli Eğitim'e bağlı okulların disiplin altına alınması gerektiğinin de altını çizerek, "Bazı okullarda son haftalarda öğrenciler serbest bırakılıyor. Ders çalışmaları için evlerine gönderiliyor veya beden eğitimi gibi dersler yapılmıyor. Bu yanlış, MEB'e bağlı okullar disiplin altına alınmalı, bu da tabiki öğretmenlerle mümkün olur. Bu sene son haftalarda anlatılacak konulardan da sorular çıkacak. Öğrencilerimiz onun için okullarına devam etsinler" şeklinde konuştu.

Öğretmenlerin MEB'le ÖSYM arasında bir gerginlik olup olmadığı yönündeki bir sorusunu da yanıtlayan Yarımağan, MEB ile ÖSYM arasında kopukluk olmadığını belirterek, "Biz herşeyde MEB'in onayını alıyoruz. Onların anlattığı müfredatı kapsıyoruz" dedi.

.
Yayın Tarihi : 9 Aralık 2005 Cuma 15:47:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?