Adana Sivil Toplum Platformu, bu topraklar üzerinde yüzyıllardır kardeşçe yaşayan insanları birbirine düşürmeye çalışan iç ve dış güçlere karşı birlik çağrısında bulundu.

81 kurum ve kuruluşun desteklediği Adana Sivil Toplum Platformu tarafından Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılan basın açıklamasında, bu topraklar üzerinde yüzyıllardır kardeşçe yaşamış insanları birbirine düşürmeye çalışan iç ve dış güçlerin her zaman var olduğu, olmaya da devam edeceği belirtildi.

"Bu kadar iç içe girdiğimiz, kız alıp verdiğimiz, okullarımızda çocuklarımızın birlikte okuyup oynadığı, aynı kültürü paylaştığımız, aynı havayı teneffüs ettiğimiz ve 'biz' olduğumuz, Türkler ve Kürtler olarak kardeşliğimizi pekiştirmenin tam zamanıdır" denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Biz Türkler ve Kürtler bu ülkede bir araya gelip konuşmadığımız, kaynaşmadığımız ve birbirimizle kenetlenmediğimiz sürece inanın ne ekonomimiz, ne huzursuzluğumuz, ne de başka bir meselemiz çözülecektir. Tam aksine hep birilerinin ekmeğine yağ sürmüş olacağız. Atalarımız bu topraklar için Çanakkale'de, Sina'da, Trablus'ta, Yemen'de, Kıbrıs'ta omuz omuza çarpıştılar. Bu ülkenin toprakları Türk'ün, Kürt'ün, Arap'ın, Çerkez'in kanıyla yoğrulmuştur. Bu topraklar üzerinde hiç kimse bir diğerinden daha fazla bir hakka sahip değildir. Bu ülkenin bütünlüğü için ve geleceği için endişe taşıyan herkes bu ülkede aynı derecede hak sahibidir. Her türlü etnik ayrımcılığa karşıyız. Hiçbir ırkın diğer bir ırka üstünlüğü yoktur. Bir kişinin üstünlüğü ırk ile değil, ancak taşıdığı yüksek ahlak ve faziletle olabilir."

En fazla şehit veren illerin başında Şırnak'ın geldiği göz önüne alındığında, bu çatışmanın bir Türk-Kürt çatışması olmadığının aşikar olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:

Terör ayrım yapmaz. Bu ülkede zengini de fakiri de terörden nasibini aldığı gibi, terörist Türk-Kürt ayrımı yapmadan vahşi cinayetlerini işliyor. Çünkü terörün gayesi bir halkın hakkını müdafaa etmek değil, kendi çıkarlarına ulaşmak için önüne çıkan her şeyi yok etmektir. Bugünkü çatışmalar ve gerginlikler tesadüf değildir. Yaşanan bu çatışmalardan, akan kandan birileri güç ve para kazanıyor. Unutmayalım ki savaş ve kargaşa ortamı her türlü karanlık işi çevirmek için büyük bir fırsattır. Yetkili
kurumlar ve halkımız, terörü besleyenleri, terörden nemalananları iyi gözlemlemelidir. Bizler ne zaman birbirimize sahip çıkar ve birbirimizin hak ve hukukunu, inancını, dilini ve mezhebini sahiplenirsek o zaman özgür bir ülkede birlikte yaşama adına büyük bir iş başarmış olacağız ve asıl terör o gün bitmiş olacaktır. Bizler yüzyıllardır farklı dinlerden, dillerden ve ırklardan insanlar olarak bu topraklarda kardeşçe yaşadık. Bundan sonra da barış, özgürlük ve kardeşlik adımlarımızı daha da sıklaştırarak kardeşçe yaşamaya kararlıyız."

İHA

Yayın Tarihi : 28 Ekim 2008 Salı 15:38:12