Konya'da düzenlenen "Final" operasyonu kapsamında 45'i tutuklu 234 sanıkla birlikte hakkında dava açılan Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, hakkındaki suçlamaların dayanağının bulunmadığını ve varsayımdan ibaret olduğunu ileri sürerek tahliyesini istedi.

Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada savunmasını yapan Rektör Okudan, Türkiye'nin en kariyerli, en büyük üniversitesinin rektörü olduğunu ve 5 aydır özgürlüğünün kısıtlandığını söyledi. Telefonlarının dinlenmesine yönelik mahkeme kararının bulunmadığını belirten Okudan, telefon dinlenmesiyle ilgili kararın dosyada bulunmadığını, telefonlarının dinlenmesinin hukuki dayanağının olmadığını savundu.

"Bir hukuk devletinde üniversite rektörünün bir örgütün üyesi yapılmasına üzülüyorum" diyen Okudan, suçlamalarla zoraki örgüt üyesi yapıldığını ifade ederek, "Bu suçlamayı ne hukuken ne de vicdanen kabul etmiyorum" dedi.
Telefon dinlemelerinin içerik olarak ne anlama geldiğinin iyi araştırılmadığını iddia eden Okudan, "Gerçek bağlamında incelenmeden delil olarak gösterilmiştir. Bu kabul edilemez" diye konuştu.

Rektörlük seçimleriyle ilgili baskı ve tehdit suçlamalarını yanıtlayan Prof. Dr. Okudan, şöyle konuştu:

"Bu konuşmalar günlük hayatta her zaman yapılacak konuşmalardır. Ancak iddianamede örgüt ve örgüt üyeleri arasındaki konuşma olarak yer alıyor. Ben Neyhan Ergen'in aday olup olmadığını sordum. Konuşmamın baskı ve tehditle ilgisi yoktur. Suçlama onur kırıcıdır. Hakkımdaki suçlamaların dayanağı yoktur. Varsayımdan ibarettir."

İhaleye fesat karıştırma suçlamasıyla ve 3 ihaleyle ilgili suçlamalara cevap veren Okudan, "Nusret Argun, 16 yıldır üniversiteden çeşitli işler almışlardır. Ben rektör olduktan sonra üniversiteye iş yapmış olduğu belirtiliyor. Nusret Argun çok sayıda iş yapmıştır. Bunlar arasında kamu işleri de vardır. Son olarak Konya Adliye binasını da Argun yapmıştır" dedi.

Hiçbir ihale komisyonunda bulunmadığını belirten Rektör Okudan, "Bu ihalelerin kaç para olduğunu bile bilmiyorum. İhalenin komisyon üyesi olmakla suçlanıyorum. Hayatım boyunca hiç komisyonda yer almadım. İhale nasıl yapılır bilmem. İhaleler için de hiç kimseyi telefonla aramadım" diye konuştu.

Konya'daki evinde bulanan 1 milyon dolara açıklık getiren Okudan, yapılan suçlamaların çok ağır olduğunu yineledi. Okudan, "Rektör seçildikten sonra lüks villamı ve 2 modern muayenehanemi sattım. Eşim ve bana da emeklilikten dolayı 700 bin lira para verildi. Yargısız infaz yaptılar. Evimde ve büromda çıkan her şey bir kaç saat içinde televizyonlarda çarpıtılarak verilmiştir. Bu yargısız infaz değil mi?" ifadelerini kullandı.

2003 yılında rektör olduğunu ve iş başına geldikten sonra üniversitedeki bütün tabuları yıktığını anlatan Okudan, şöyle devam etti:

"Üniversitede öğrenciler öğretim üyelerini dövüyorlardı. Akademik rahatlığı sağlamak için çalıştım. Tabuları yıktım. Bu yüzden bazı gruplar benimle uğraştılar. Ben yüce mahkemenin en doğru kararı vereceğine inancım tamdır. Sonuç olarak 5 aydır buradayım."

Okudan, eski Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu'nun "Nusret Argun'a niye ihale veriyorsunuz" tarzında sitemde bulunduğunu doğruladı. "Çamur at izi kalsın kampanyası da yüce adaletin yargılaması sırasında ortaya çıkacaktır" diyen Okudan, ifadesinin sonunda mahkeme heyetinden önce tahliyesini, yargılama sürecinde ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını istedi. Mahkeme heyetinin savunmanın biraz daha kısa olması yönündeki talebine Okudan, "5 aydır özgürlüğüm kısıtlanmaktadır" dedi.

Okudan'ın savunması 1 saat sürdü. Mahkeme heyeti Rektör Okudan'ın ardından sırasıyla diğer tutuklu 45 sanığın savunmalarını dinlemeye başladı.

İHA

Yayın Tarihi : 4 Mayıs 2009 Pazartesi 18:13:52