Adana'nın Kozan ilçesinde akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ailesi tarafından bir kulübeye kapatılan kadın, kuzeninin sevgi ve ilgisiyle yeniden hayata döndü. Bakımsızlıktan kaynaklanan hastalıklarından kurtulan ve okuma-yazma öğrenen Şengül Karagöz artık geleceğe umutla bakıyor. Kuzenine bakarak yaşama sevinci aşılayan Cennet Çeri, "Şengül'ün sadece sevgiye ihtiyacı olduğunu biliyordum" dedi.

2008 yılının kasım ayında 155 Polis İmdat hattına gelen ihbar üzerine harekete geçen güvenlik güçleri Şevkiye Mahallesi Güneri Caddesi üzerinde Bahri Karagöz'e ait eve geldiklerinde yürekleri sızlatan bir manzara ile karşılaştı. İddiaya göre, akli dengesi bozuk olduğu öne sürülen 37 yaşındaki Şengül Karagöz, evin bahçesindeki ahırın yanında bulunan bir kulübede kilitli halde bulundu. Kırık bir yatak, eski bir battaniye ve insan dışkıları bulunan kulübeden çıkartılan Karagöz hemen tedavi altına alındı.

Şengül'ün bu durumuna kayıtsız kalmayan halasının kızı Cennet Çeri o dönemde Kozan'a taşındıktan sonra Karagöz ailesini ziyaret ederek ona bakmak istediğini söyledi. Ailenin bu teklifi kabul etmesinin ardından genç kadının hayatı değişti. 7 yıl önce evlenip boşanan ve bu evliliğinden bir kızı bulunan Karagöz, hastaneye yatırılarak bakımsızlıktan kaynaklanan hastalıkları tedavi edildi.

Kendinden 9 yaş büyük olan Şengül'e çocuğuymuş gibi davranarak hiçbir bakımını eksik etmeyen Çeri, onun 35 kilodan 65 kiloya çıkmasını sağladı. Yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle geçici hafıza kaybı yaşayan ve anne babasını tanımayan Şengül, kuzeninin gösterdiği ilgi ve sevgiyle önce hafızasına kavuştu.

Yakınlarını tanımaya başlayan, nakış işleyip bulaşık yıkayan Şengül, okuma yazma becerisini de tekrar kazanarak kitap okumaya hatta düğünlerde oyun oynamaya bile başladı. Kuzeninin sağlığına kavuşması karşısında yaşadığı mutluluğu anlatan Cennet Çeri, Şengül'ün düzelmesi için hiçbir zaman umudunu kaybetmediğini söyledi. Şengül'ün artık kendisine ev işlerinde yardım eder duruma geldiğini dile getiren Çeri, şöyle konuştu: "Şengül'ün ailesi yaşlı olmaları nedeniyle ona bakmakta zorlanıyordu. Anne ve

babasının rızasını alarak Şengül'e nisan ayından bu yana bakmaya başladım. Ailesi de düzenli olarak kızları ile ilgilendi. Onun bulunduğu kötü durumdan kurtulabileceğine inancım tamdı. Ona kendi evladım gibi baktım. Çok uysal davrandı. Ancak unutamadığım bir anım var. Eve ilk getirdiğimde bazlama yapıyorduk. Şengül, hamur halindeki bazlamayı alarak yemeye başladı. Hiçbir şeyin farkında değildi. Adeta bir bebek gibiydi. Ona yeniden davranış kazandırmaya çalıştım. Annem ve babam da bu zor günlerde hem

bana hem de Şengül'e destek oldu. 2 göz evimizde 7 kişilik aile olduk. Soframızı ayırmadık. Hep birlikte yaşayınca yeniden hayata döndü. Ama onun en çok sevgiye ihtiyacı olduğunu biliyordum. Mutluyum. Şimdi okuyup yazabiliyor, dua okuyor, televizyon izliyor. Bana işlerimde yardımcı oluyor."

Sevginin insan hayatındaki önemine bir kez daha şahit olduğunu ifade eden Çeri, artık mutlu yarınların kendilerini beklediğini sözlerine ekledi.