Tarihçinin isyanı

Adana Adliyesi’nde yabancı uyruklu Ermeniler’in açtığı tapu tespit davası ile ilgili yargı kararını eleştiren ve bu yüzden aldığı ceza ile maaşına haciz konan Tarihçi Cezmi Yurtsever bir kez daha isyan etti.

Maaşına haciz konulmasının ardından geçtiğimiz günlerde de açlık grevi yapan Tarihçi Cezmi Yurtsever’e Türkiye Kamu Sendikaları Konfederasyonu (Türk Kamu-Sen) Adana İl Temsilciliği, bağlı sendikalar ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Ülkücü İşçiler Derneği destek verdi.

Atatürk Parkı’nda dev Türk Bayrağı ile gelen kalabalık grup şehitler için saygı duruşunda bulundu İstiklal Marşı okudu. Türk Kamu-Sen İl Temsilcisi Kamil Sönmez ve MHP İl Başkanı Yılmaz Tankut, "Türkiye’yi bu hale getirenleri kınıyoruz. Cezmi Yurtsever’in sonuna kadar yanındayız" mesajı verdiler.

Cezmi Yurtsever, "Türk yargı sisteminin Ermeniler’in soykırım isteklerinin bir parçası olan mülkiyet tespitine hukuk yolunu aralamış olması, miktarı 100 milyar dolara çıkabilecek toprak ve tazminat ödenmesini de gündeme getirmiştir. Adana Adliyesi’nde yalan beyan ve belgelerle tapu tespit davası açılması ve sonuçlandırılması Diaspora ve kilisenin işbirliği ile hazırlandı. Adana Adliyesi’nde yabancı uyruklu Ermeniler’in tapu tespit davasına yaptığım eleştiriden dolayı tazminat davası açılmasını, maaşıma haciz konulmasını tarih, hukuk ve insanlık adına isyan ediyorum" diyerek daha önce hazırlanan ’çöp sepetine’ attı.

"TÜRKİYE’DEN TOPRAK VE TAZMİNAT İSTENECEK"

Araştırmacı-tarihçi Cezmi Yurtsever, 750 milyon ana para ve faiziyle birlikte 2 milyar 600 milyon lira cezaya çarptırıldığı süreç hakkında şu bilgiyi verdi: "1990 yılında Kozan’da araştırmalar yaparken, Urfacıkören/Nalbant köyünde yaşlı bir köylünün elinde Ermeni Nalbantyan ailesine ait güncel yer tespiti gizlice sürdürülen 50 parça tapu belgesi buldum. Kısa sürede yabancı Ermenilerle işbirliği yapan onlara bilgi ve belge aktaran şahısların varlığını öğrendim. 1999 yılında Adana Adliyesi’nde yabancı uyruklu Kevork Haceryan’ın babam diyerek mahkemeye sunduğu tarihi tapunun yer tespitini yaptırma davası açma ve kısa sürede sonuçlandırılma olayını araştırdığımda yalan beyan ve bilgilerin kullanıldığını öğrendim. Ermeniler için kurgulanan dava dilekçesindeki (Babam Hacob Khajeryan) ismi ile bilirkişi Fazlı Aşkar’ın deftere bakarak düzenlediği (Hıçıroğlu Agop Ağa) ismi birbirini tutmuyordu. Bahsi geçen davanın şaibeli olduğundan hareketle Kuvay-ı Milliye dergisinde yazılar yazdım. Ermeni davasından ötürü Türkiye’yi bekleyen tehlikeye dikkat çektim. Bundan sonra bir kısım kamufle olmuş dönme şahıslar aleyhime kampanya başlattı. Uzun süren davalar sonunda şahsıma tazminat davası ve maaşıma haciz ettirdiler."

Ermeniler’e yardım eden yerli işbirlikçiler olduğunu söyleyen Cezmi Yurtsever, Ermeniler’in asıl amacının toprak ve yüklü tazminatlar almak olduğunu, Adana’da açılan dava ile ilgili ABD’de bir sigorta şirketinin 20 milyon dolar verdiğinin belirlendiğini kaydederek, "Açılan bu dava basit bir olay gibi geçiştirilemez. Ermeniler lehine sonuçlandırılan bu davalar örnek gösterilerek daha sonraki süreçlerde Türkiye’den toprak ve 100 milyar dolarlara varan tazminata mahkum edilmek istenecektir. Durum Türkiye açısından son derece vahimdir" dedi.