3
Mayıs
2024
Cuma
ADANA

Tarım işçilerinin aşkı kitap oldu

Yazar Melahat Karataş, televizyondan gördüğü tarım işçilerinden etkilendiği için Adana'ya yerleşerek 2 yıl tarım işçileriyle birlikte ırgatlık yaptıktan sonra onların çilesini anlatan "Irgat" adlı bir aşk romanı yazdı.

Karataş, yaptığı açıklamada, tarım işçilerinin yani ırgatların hayatlarının, bugüne kadar televizyonlara ve gazetelere konu olan hazin trafik kazaları ve göçebe yaşamlarıyla karşımıza çıktığını söyledi.

Televizyondan özelikle haberlerde tarım işçilerinin yaşam mücadelesini ve bu anlamda çektikleri çileyi gördükten sonra çok etkilendiğini ve onları daha yakından tanımak için Adana'ya yerleştiğini belirten Karataş, "Onlarla 2 yıl boyunca ırgatlık yaptım. Ekinlerin ve pamuk kozalarının arasında ırgatlarla ter döktüm ve onların aynası olmak için büyük bir emek sarf ettim. Keder dolu tarım işçilerinin yaşamlarını ve sevdalarını kitap konusu yaptım. Onlarla adeta mesai yaptım. Yazın güneş altında onlarla birlikte hastalandım, yemeklerini paylaştım, duygularına ortak olup gülüp ağladım" dedi.

Yazar Melahat Karataş, burada tanıdığı bir ırgatın gözünden ve hislerinden açılan dünyasını bir romanda topladığını ve bunu kendi hayatından bir anlamda ödün vererek yaptığına dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Tarlalarda geçen iki yılın ardından topladığım notları yayına hazırlayarak belki de bu tarım işçilerinin derdine tercüman olan ilk yazar olma unvanını da hak etmiş oldum. Ömürleri toprak ve ekinlerin arasında geçen, hatta buralara kurdukları mini çadır kentlerle görmeye alışık olduğumuz fakat hiç bilmediğimiz bu yaşamları satırlarıma taşıyarak bir roman yazdım."

Karataş, Çukurova'nın bereketli topraklarındaki ekinlerin arasında yaşam savaşlarını veren insanların anlatıldığı "Irgat" adlı kitabın içeriğini ise şöyle anlattı:
"Pamuk kozalarının arasında hayat mücadelesi verirken, sevgiyi ve aşkı hayallerinde yaşarken, bir gün karşısına amansızca çıkıveren genç bir kıza gönlünü kaptırıp bu kez sevgisinin ırgatlığına soyunan bir tarım işçisinin yaşadıkları konu ediliyor. Hayatı ekinlerin arasında ve çadırlarda tarım işçisi olarak geçmekte olan Hasan, bir gün Marmara depremiyle ailesini kaybeden ve yaralarını sarmak üzere Adana'ya gelen genç ve güzel öğretmen adayı Zelha ile hastane odasında tanıştığı gün kader ona artık bambaşka bir yaşam öyküsü çizmeye karar verir. Pamuk kozaları arasında tarım işçiliği yaparken fakir gönlü bu kez zengin mi zengin bir aşkla dolup taşar. Fakat acı ve kederlerle dolu geçen yaşamı, bundan sonra da yakasını bırakmaz. Ellerinden sonra ruhuna da sarılan çile ve hüzün çizgileri bu romanda genç ırgatın kaderini çizmeye devam eder. Irgat Hasan ve Zelha'nın ibretlik aşk hikayeleri, başka eller tarafından soldurulacak ve hayatlarına kimseleri almayacaklardır. Zelha sevgisinin ırgatlığını yüklenerek acılarından bir köprü yapar, minik yüreklere sevgi ekmeye çalışır. Hayata tutunmak, ayakta kalabilmek yaşamın içinde her darbeye rağmen, bitti diye düşünüldüğünde yaşama yeniden başlama mucizelerine örnek teşkil eden bu roman da, iki yaşamın ömürlerine sığdırdıkları sadece on günlük sevdalarına mahkum oluşlarının ibretlik öyküsüdür."

Yaşanmış gerçek bir öyküden yola çıkılarak oluşan "Irgat"ın sadece bir konu üzerinden hareket ederek satırlar boyu sürmeyen, hayatın bitti denilen yerden tekrar başlama şansına örnek teşkil eden bir roman olduğunu belirten Karataş, ırgatların dünyasının görünmeyen izlerini paylaştığını sözlerine ekledi.

.
Yayın Tarihi : 4 Haziran 2008 Çarşamba 10:32:07
Güncelleme :4 Haziran 2008 Çarşamba 10:35:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?