Adana'da iflas edip işsiz kalınca depresyona girerek şizofren hastası olan Mikail Çam, tedavi olmak için gittiği hastanede hem ruh sağlığına kavuştu hem de iş sahibi oldu. Diğer hastalarla hastanenin serasında sebze yetiştiren Çam, yaptığı işte başarılı bulununca hastanede maaşla işe başlatıldı.
Adana'da ticaretle uğraşan 2 çocuk babası Mikail Çam(43), 11 yıl önce hem arabası hem de sattığı kıyafetler çalınınca iflas etti. Ailesinin geçimini sağladığı bütün mal varlığını kaybedince bunalıma giren Çam, ruh sağlığını da kaybetti. Çam, 2000 yılından itibaren Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi olmaya başladı. Aralıklarla hastaneye yatarak tedavi olan Çam, bir türlü eski sağlığına kavuşamadı. Sürekli ilaç kullanan Çam hastaneden taburcu olduğu zaman ilaçlarını kullanmayı
bırakıyor ve hastalığı tekrar nüksediyordu. İlk başlarda teşhis konulamayan Çam'a daha sonra şizofreni teşhisi konuldu. Aradan tam 8 yıl geçmesine rağmen Çam eski sağlığına kavuşamadı. Mikail Çam'ın tedavisinin sürdüğü Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesinde, hastaneden taburcu olduktan sonra kendi evlerinde ve kendi sosyal çevrelerinde uyum problemi yaşayan hastaların sosyal yaşantılarındaki yalnızlıklarına ve üretimsizliklerine çare olması amacıyla Gündüz Hastanesi açıldı.
Mikail Çam, doktorların tavsiyesi üzerine Gündüz Hastanesi'nde kronik ruh sağlığı hastalarına yönelik hizmet veren seralarda çalışarak domates, salatalık, biber gibi sebzeler ile çiçek yetiştirmeye başladı. Doktorlar ve hemşireler Çam'ın bu konuda çok yetenekli olduğunu fark edince önce onu kursa gönderdiler ardından da serada çalışmak üzere hastane bünyesinde işe aldılar. Çam, bu sayede hem bozulan ruh sağlığına kavuşuyor, hem de iflas ettikten sonra ilk kez iş buluyordu. Bu durum Çam'ı çok sevindirmiş
ve iyileşme sürecini de hızlandırmıştı. Çam, şimdi yaklaşık 1.5 yıldır hastanede hem tedavi görüyor hem de çalışıyor.
"UĞRAŞ TEDAVİSİ EN AZ İLAÇ KADAR OLUMLU ETKİ YAPIYOR"
Gündüz Hastanesi Sorumlu Hemşiresi Gül Fatma Çaylı, Çam'ın uzun süre ruh salığında tedavi gördüğünü ancak ilaçlarını sürekli kullanmadığı için hastalığını bir türlü yenemediğini belirterek, "Gündüz Hastanesi'nde hastalarla konuşarak tedavide ilacın ne kadar önemli olduğunu anlatıyoruz. İlacı bırakmamalarını sağlıyoruz. Bu sayede hastalar kısa sürede iyileşiyor" dedi.
Hastaları Gündüz Hastanesi'nde çok farklı bir ortamın beklediğini belirten Çaylı, "Hastalar burada moral ve motivasyon sağlamasının yanı sıra rehabilitasyon hizmeti de veriliyor. Ayakta tedavilerin yapıldığı polikliniklerden farklı olarak psikiyatrik, psikososyal ve uğraşı tedavileri yapılıyor. Başta şizofreni olmak üzere bazı ruh sağlığı hastalıklarının uzun soluklu tedavi gerektiriyor. Bu hastaları uzun süre yatılı olarak barındırmak yerine Gündüz Hastanesi'yle tedavi altında tutuyoruz. Gündüz
Hastanesi'ne gelen ve çoğunluğunu şizofrenlerin oluşturduğu hastalar için yeni bir uygulama başlattık. Sera kurduk. Hastalar burada zaman geçiriyor. Seralarda çalışan hastalar, domates, salatalık, biber ve çiçek yetiştiriyorlar. Uğraş tedavisi en az ilaç kadar olumlu etki yapıyor" diye konuştu.
Hastaları Mikail Çam'ın da bu seralarda tedavi edildiğini daha sonra yeteneğinin fark edilerek önce kursa gönderilip daha sonra işe alındığını vurgulayan Çaylı, "Şimdi hastanenin her tarafına ekilen güzel çiçekleri Mikail Çam yetiştiriyor. Hastalığı da büyük ölçüde tedavi edildi" şeklinde konuştu.
"HASTANENİN SERASINDA SEBZE VE ÇİÇEK YETİŞTİRMEYE BAŞLADIM. BU DA HASTALIĞI YENMEMDE ETKİLİ OLDU"
İflas ettikten sonra 2000 yılında ailesinin zoruyla hastaneye tedavi olmaya geldiğini ve 8 yıl boyunca ailesi ve polis zoruyla hastaneye getirildiğini anlatan Mikail Çam da, burada hayatının değiştiğini belirtti. Çam, "8 yıl bilfiil hastaneye geldim ama ilaçlarımı düzenli kullanmadığım için hastalığım bir türlü geçmedi. Hastanede aralıklarla yattım ama o da bu hastalığı yenmemde fayda olmadı. Ancak hastalığımın 8. yılında doktorlar yeni açılan Gündüz Hastanesi'ni bana tavsiye etti. Buraya gelmeye
başladım. İşte o anda benim hayatım değişti. Doktorlar bana ilaçları sürekli kullanmam gerektiğini sürekli empoze etti. Ben de ilaçları sürekli kullanmaya başladım. Bunun yanı sıra hastanenin serasında sebze ve çiçek yetiştirmeye başladım. Bu da hastalığı yenmemde etkili oldu. Daha sonra hastane yönetimi beni kursa gönderdi. Serada ben maaşlı olarak işe başladım" ifadelerini kullandı.
"ÇOK MUTLUYUM"
Tedavi olmaya gittiği hastanede hem sağlığına kavuştuğunu hem de iş bulduğunu ve çok mutlu olduğunu ifade eden Çam, şunları söyledi:
"Buraya sabahleyin geliyorum, seradaki işlerimi yapıyorum. Sonra mesai dolduğu zaman evine gidiyorum. Benim de artık bir işim var çok mutluyum. Burada iş olarak gül yetiştiriyorum, sebze yetiştiriciliği yapıyorum. Hastaneye girdiğiniz andan itibaren gördüğünüz güller hep benim eserim. Onları gördükçe de çok mutlu oluyorum. Ayrıca hastanenin köpekleri var, onlarla da ben ilgileniyorum. Yanına kimseyi yaklaştırmayan köpekler sadece bana izin veriyor. İyi ki bu hastaneye gelmişim. Çok mutluyum. Artık hayatım bir düzene girdi."
![]() |
![]() |
![]() |