29
Nisan
2024
Pazertesi
ADANA

Yatalak hastanın emeklilik mücadelesi

Adana'da, 4 yıldır yatağa mahkum yaşayan 65 yaşındaki felçli hasta Ramazan Yaşar, “çalışamaz” durumda olduğunu ispatlamaya çalışıyor.

Yunus Emre Mahallesi'ndeki tek odalı bir evde eşi ve kızıyla yaşam mücadelesi veren Ramazan Yaşar'ın, ayda 100 YTL olan ev kirasını, mahalle muhtarı, hayırseverlerden toplayarak karşılayabiliyor.

Tavanı akan tek odalı evde eşi Adile Yaşar'ın başucundan ayrılmadığı Ramazan Yaşar, felçliğinin yanı sıra konuşma yeteneğini de kaybetmesi nedeniyle çevresindekilerle işaretlerle ve boğuk sesle güçlükle iletişim kurmaya çalışıyor.

Ramazan Yaşar, konuşamadığı için sigorta kartını göstererek, işaretlerle ”Verdiğim hizmetin karşılığı bu mu?” diye soruyor.

Mahalle Muhtarı Servet Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan Yaşar'ın çeşitli iş yerlerinde belirli aralıklarla sigortalı olarak çalıştığını, sakat kalınca da askerlik borçlanması yaparak 1830 günlük sigortalılık süresini hayırseverlerden topladıkları parayla karşıladıklarını bildirdi.

Ramazan Yaşar'ın emeklilik mücadelesiyle ilgili tüm yazışmaları kendisinin takip ettiğini, devlet hastanesinden aldığı “iş görmez” raporunu da SSK Genel Müdürlüğüne gönderdiğini ifade eden Servet Polat, şunları söyledi:

“Bize gelen cevabi yazıda, prim süresiyle ilgili bir sorunun olmadığı, ancak bir kişiye malulen emekli maaşı bağlanabilmesi için vücudunun 3'de 2'sinin iş görmez durumda olması gerektiği bildirildi. Bu kararı, Yüksek Sağlık Kuruluna bildirerek itirazımızı ilettik. Bize, yeniden rapor alınması gerektiğini bildirdiler. Yeniden iş görmez raporu aldık. Verilen raporda Ramazan Yaşar'ın 'iş görmez' durumda olduğu vurgulansa da devletin kurumu, devletin verdiği rapora güvenmeyip bunu geçersiz saydı. Oysa, bu kişi 4 yıldır yatalak, son dönemlerde konuşma yeteneğini de kaybetti, yaşı da 65'i buldu. Bu durumdaki kişiye nasıl 'iş görür' denilebilir?”

Servet Polat, Ramazan Yaşar'ın belden aşağısının felç olmasının yanı sıra karın bölgesinde sürekli iltihaplanma oluştuğunu belirterek, “Bu hasta için ben mahallenin muhtarı ve vicdan sahibi bir kişi olarak üzerime düşen görevi yaptım. Bundan sonrası devletin kurumlarına kalmış. Bu kişiye, karısına, çocuğuna yazık oluyor. Devletin ilgili kurumları, bu ailenin feryadına kulak vermeli” diye konuştu.

a.a
Yayın Tarihi : 14 Mart 2007 Çarşamba 12:24:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?