Şener, partisinin Kahramanmaraş'ta düzenlediği bölge toplantısına katıldı. Kafkas Kültür Derneği'nde düzenlenen programda 14 teşkilat yöneticisi ile bir araya gelen Şener, hükümeti eleştirdi. İktidarın, siyasetten dış politikaya ve ekonomiye kadar yanlış bir yol izlediğini öne süren Şener, Cumhuriyet tarihinin en başarısız hükümetinin AK Parti hükümeti olduğunu iddia etti.

Ekonomideki büyüme rakamlarını değerlendiren Şener, basının ve sivil toplum örgütlerinin de susturulduğunu savundu. Ülkenin kötü bir tablo içerisinde olduğunu, bunun ise medyada yer bulmadığını kaydeden Şener, şöyle konuştu:

"Hükümet diyor ki, 'Büyüme rekorları kırdık.' 2007 seçimlerinden bugüne kadar seçimlerin karşılığını aldılar. Her iktidar bir seçimden daha sonraki seçime kadarki dönemin hesabını verir. 2007 seçimlerinden bugüne kadar ekonominin yıllık büyüme oranı yüzde 1'dir. 1950'den bugüne kadar ekonominin yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 4,5'tir. Dolayısıyla Cumhuriyet tarihinin en başarısız hükümeti mevcut hükümettir. Çünkü büyüme oranı en düşük hükümet bu hükümettir. Bunu duyuyor musunuz, bunu işitiyor musunuz,

ekranlarda bunun tartışıldığını görüyor musunuz? Susturulan, bastırılan bir ülkeyi yönetmek kolaydır. Böyle bir ülke olmaz."

Tekel işçilerinin yanı sıra protestocu üniversite öğrencilerini de savunan Şener, Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. Protesto gösterisi yapmanın vatandaşların en doğal hakkı olduğuna dikkat çeken Şener, "İki öğrenci protesto yapıyor. Başbakan öğrencilere, 'Bunlar Ergenekoncu' diyor ve sert bir şekilde eleştiriyor. Bir başbakan 30 tane öğrenci protesto yaptı diye sert laflar söylediği zaman bu valiye, emniyet müdürüne, güvenlik güçlerine, 'Bunlara dersini verin, bunlara biber gazı sıkın, bunlara tazyikli su

verin, bunları coplayın' demektir. Dünyanın neresinde böyle bir başbakan var?" diye konuştu.

Üniversitelilerin yumurtalı eylemlerini de haklı gördüğünü dile getiren Şener, bunun bir demokrasi göstergesi olduğunu öne sürdü. Şener sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir milletvekiline yumurta atılır, kıyamet kopar. Bunlar örgüt üyesi, peki bu 20-25 yaşındaki ülkenin gencecik çocukları böyle yasa dışı örgüt üyesi idiler ise hangisi tutuklandı şimdiye kadar? Hangisi gözetim altına alındı, hangisi o dava ile birleştirildi ve yargılandı? Hiçbiri. Çünkü yok öyle bir şey. Sadece gencecik 3-5 çocuk, yani bu ülkenin gençleri. Bakın dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde bir başbakan, 20-25 yaşındaki üniversite gençlerine topu topu 50-100 kişi bir araya geldi, protesto

yaptı diye bu sözleri söylemiş olsaydı o ülkede o başbakanı indirinceye kadar eylemler bitmezdi. Bu sessizliği sorgulayın diye anlatıyorum bunları, bu suskunluğu sorgulayın diye anlatıyorum bunları. Yumurta atmadan demokrasi mi olur Allah aşkına? Bir ülkede yumurta atamıyorsanız orada demokrasi yok demektir. Bu sadece Türkiye'de görülen bir olay değil ki. İngiltere Başbakanı Tony Blair'e yumurta attılar, Avrupa Birliği Dönem Başkanı Danimarka Başbakanı Rasmussen'e yumurta attılar, Avrupa'da kaç tane bakana,

başbakana yumurta atmışlardır. Hiçbiri ama hiçbiri kendine yumurta atan vatandaşları rencide edecek, incitecek tek bir cümle söylememiştir. İşin içinde suç unsuru şeyler varsa o politikacının işi değildir. Kurumlar işini yaparlar ama politikacılar vatandaşın tepkisi ile karşılasalar dahi saygılı ifadeler kullanmak zorundadır. Çünkü vatandaşın demokrasilerde sorgulama, hesap sorma hakkı vardır."

Şener, toplantının basına açık son bölümünde partisine katılan 400 kişilik grup adına bir kişiye rozet taktı. Şener, bazı mahalle muhtarlarının da katıldığı toplantının ardından esnafı ziyaret ederek sorunlarını dinleyecek.