Aralarında Lale Mansur, İlkay Akkaya ve Zeynep Tanbay'ın da bulunduğu 8 kişilik heyet, Diyarbakır'ın Lice ilçesi Şenlik köyü kırsalında patlayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybeden Ceylan Önkol'un Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Yayla köyündeki ailesini ziyaret etti. Önkol ailesinin köydeki evlerinin önünde oturan sanatçılar Ceylan Önkol'un annesi Saliha ve babası Raif Önkol'a başsağlığı diledi.

Burada bir açıklama yapan Zeynap Tanbay, sessiz kalmamamak ve destek olmak için geldiklerini belirterek, ''Acınızı paylaşıyoruz. Başka Ceylanlar ölmesin. Biz yapılan açıklamalara inanmıyoruz. Ceylan'ın annesi, babası, kardeşi ne derse ona inanrırız. Kesinlikle Ceylan'ın ölümünü, öldürülüşünü kabul etmiyoruz. Buraya gelmekten utanıyoruz ve suçluluk duyuyoruz. Aptal yerine konmak istemiyoruz'' dedi.

Anne Saliha Önkol da, kızının utanılacak bir şekilde ölmediğini anlatarak, "Başka kızlar ölmesin. Yapılan açıklamaları kınıyoruz. Kızım takdirlik, akıllı biriydi. Bulduğu bir şeyi patlatacak değildi" diye konuştu.

Amcası olan Yayla Köyü Muhtarı Abdusammet Gencioğlu da, "Yapılan açıklamalarda bulduğu patlayıcıya vurması sonucu meydana gelen patlamada öldüğü belirtiliyor. Darenin arka kısmı ile vursa elini keser, arka tarafı ile vursa patlatamazdı. Devlet veya PKK tarafından, kim tarafından oraya atılmış bilmiyoruz, uzman değiliz. Nasıl olduğunu uzmanlar ortaya çıkarsın. Türk bayrağı altında yaşayan bizler hepimiz kardeşiz. Bir Ceylan öldü başka Ceylanlar ölmesin. Barış istiyoruz'' diye konuştu.

Hayatını kaybeden Ceylan Önkol'un ağabeyi Rıfat Önkol ise "Olay günü evin önündeydim. Bir uğultu ve hemen 2-3 saniye sonra bir patlama sesi geldi. Damda olan komşulara etraftan kalkan bir duman falan görünüyor mu diye sordum. Sizin hayvanların olduğu yer deyince hemen koştum. Olay yerine ilk ben yetiştim. Hayvanlar hep bir arada toplanmıştı, kardeşime seslendim cevap vermedi. Biraz ilerleyince yerde parçalanmış cesedini gördüm. Annem ile kardeşim arkamdan geliyordu. Annemin kardeşimin parçalanmış

cesedini görmemesi için gömlek ve atletimi üzerine örttüm. Hemen tanıdık ve akrabalara telefon açtım. Bağlı olduğumuz Şenlik Köyü Muhtarı Fikri Ertaş'ı arayarak olayı anlattım. Savcılığa haber vermesini istedim. Bir süre sonra bana savcının Abalı köyüne geldiğini fakat, güvenlik nedeniyle köye gelemeyeceğini belirtmiş. Köy imamına fotoğraf makinesi vermiş gelip olay yerinden fotoğraf çekecek, dedi. Saatlerce bekledik. Cesedi otopsi için Abalı Karakolu'na getirmemizi istediler. Baktık devlet yetkililerinden

kimsenin geleceği yok kendi imkanlarımızla cesedi karakola götürmeye karar verdik. Annem cesedin birçok parçasını eteğine sararak getirdi. Savcı gözümüzün önünde otopsi yaptı, bunun başka yerde yapılmasını istedim, bana kızdı. Yakını olmazsan hakkında işlem yapardım dedi. Diğer delilleri neden getirmediniz dedi. İnsanlık dışı bir muameleye maruz kaldık. Olaydan 3 gün sonra savcı 5 helikopter ile olay yerine geldi. Kardeşim orada olay gününü anlatınca hakaret ederek buralarda PKK'lı olduğunu, PKK'lıların

barındığını söyleyip kardeşimi kovmuş. Olayı örtbas etmesinler, o suçluyu bulup ortaya çıkarsınlar. Örtbas edilirse başkaları da bundan cesaret alır ve bu tür faili meçhuller artar. 3-4 karakolun ortasındayız sürekli gözetleniyoruz. Burada nasıl PKK'lı olur anlamıyorum. Dareyi götürdük, savcı bakıp tekrar bize verdi. Köyde korku ile yaşıyoruz. Barış istiyoruz başka Ceylanlar ölsün istemiyoruz'' şeklinde konuştu.

Daha sonra sanatçılar ve aile fertleri birlikte köy mezarlığında bulunan Ceylan Önkol'un mezarını ziyaret ederek gül ve çam ağacı diktiler.