2
Mayıs
2024
Perşembe
BİNGÖL

Bir canın bedeli 43 TL!

Bingöl Merkez Jandarma Alay Komutanlığında 10 yıl önce vatani görevini yaparken komutanının eşinin talimatı ile balkondan sarkıp içeriden kapanan 4. kattaki evin kapısını açmaya çalışırken beline bağladığı ipin kopması sonucu yere çakılarak hayatını kaybeden Süleyman Dengir isimli askerin duruşmasına Bingöl'de devam edildi. 10 yıldır devam eden davanın dosyası 43 lira ceza bedeli ile kapandı.

20 Haziran 2001'de yaşanan olayda, Bingöl Merkez Jandarma Alay Komutanlığı Jandarma Özel Harekat Taburu Karargah ve Servis Bölük Komutanlığında görevli Yüzbaşı Abdurrahman Güven'in oturduğu 4. kattaki lojmanın dış kapısı kapandı ve anahtar içeride kaldı. Dışarıda kalan Emel Güven, eşini telefonla arayarak yedek anahtarı göndermesini istedi. Bunun üzerine Yüzbaşı Güven, yedek anahtarı şoförü ve habercisi olan Süleyman Dengür'e vererek eşine gönderdi. Ancak diğer anahtarın kapının kilidinde kalması nedeniyle kapı açılamadı. Kapı açılmayınca çilingir çağırmak yerine Emel Güven, yanına Süleyman Dengür ile diğer er Süleyman Özkan'ı alarak bir üst katta bulunan komşularının kapısını çaldı. Üst katın balkonunda çamaşır ipi olarak kullanılan telefon kablosu Emel Güven ile er Süleyman Özkan'ın yardımıyla Süleyman Dergür'ün beline bağlandı. Balkondan sarkıtılan Süleyman Dengür'ün beline bağlanan kablo koptu. 5. kattan beton zemine düşen er hayatını kaybetti.

10 yılı aşkındır Bingöl 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden mahkemenin bugünkü duruşmasına katılan acılı aile, bugün görülen davanın tazminat davası olduğunu ve ceza dosyasının 43 TL'lik çok komik bir ceza ile kapatıldığını aktardı. Gözyaşları arasında adliye önünde basın mensuplarına açıklamada bulunan acılı anne Hülya Dengür, "Bir gencin hayatı 43 TL gibi bir ceza bedeli ile kapatılır mı? Emel Güven'e önce 7 ay ceza verdiler, sonra 2 aya düşürdüler ve daha sonra 43 TL ile dosyayı kapattılar. Adalet  bu mu? Duruşmada sadece kusur itirazları yapıldı. Emel Güven'e yüzde 32 kusur, oğlumuza ise yüzde 68 kusur verilmiş. Yani oğluma daha yüksek kusur verilmiş. İtirazımız bu yönde oldu" ifadelerini kullandı.
Oğlunun bir hiç uğruna hayatını kaybettiğini belirten anne Dengür, "10 yıldır uğraşmamıza rağmen hiçbir sonuç elde edemedik. Adalet yerini bulmuyor. Işık Koşaner'in dediği gibi askerler özel işlerde kullanılıyor ve bunlar örtbas ediliyordu. Benim yavrum gitti ama başka yavrular gitmesin. Kimse duyarlı olmadı ve bu mevzu kapatıldı. 'AİHM'ye başvuruldu' denildi. Üç yıl boyunca başvurunun yapıldığını sanıyordum. Maalesef bugün öğrendiğim kadarıyla AİHM'ye başvurulmuş değil. Hem avukat hem de adalet mağduruyuz. Adalet hiçbir şekilde yerini bulmadı. Ben adalet istiyorum" şeklinde konuştu.

Baba Mehmet Dengür ise, "Dönemin savcısı beni odasına çağırarak, 'Boşuna uğraşıyorsunuz. İstanbul'dan buraya gelip gidersin sadece. Eline bir şey geçmez' ifadelerini kullandı. Bu sözlerle olayın başından beri örtbas edilmeye çalışıldığı açık bir şekilde ortadadır" iddiasında bulundu.

Eşinin sözlerini doğrulayan Anne Hülya Dengür ise, "Biz bu davayı başından beri takip ettiğimizde bize savcı şunu söyledi: 'Bu davayı bırakın gidin. Uğraşsanız dahi hiçbir şey elde edemezsiniz.' Bu olayın örtbas edileceğini bildikleri için o sözleri sarf ettiler. Bizim mahkemeye dahi bile girmemizi istememiştiler" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Aileye destek için adliye önüne gelen İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şube Başkanı Nihat Aksoy da yıllar önce yaşanan bu olayın kamuoyunda duyulmamasının oldukça üzücü olduğunu belirterek, "Bu hadise bize bildirilmedi. Haberdar olsaydık ailenin kafasındaki birtakım soru işaretlerinin giderilmesi için kendilerine yardımcı olurduk. Ama maalesef iş işten geçti. Ceza dosyası kapandı. Yapılabilecek bir şey yok. Keşke zamanında bu olaydan haberdar olup acılı aileye yardımcı olsaydık" şeklinde konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 17 Eylül 2011 Cumartesi 12:22:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?