6
Mayıs
2024
Pazertesi
BİNGÖL

Dehşet anlarını anlattı

Bingöl-Elazığ karayolu 10. kilometresi Mendo Deresi mevkiinde 24 Mayıs 1993 yılında 33 askerin kurşuna dizilerek şehit edildiği olaydan yaralı olarak kurtulan Gazi Erdem Doğan, anma törenine katılmak için geldiği Bingöl'de hain saldırıda yaşadığı dehşet anlarını anlattı.


33 vatan evladının haince kurşuna dizilerek şehit edildiği bölgeye giden ve şehitler için yapılan anıtları ziyaret eden Erdem Doğan, 16 yıl sonra yaşadıklarını anlatırken duygulandı. Bingöl Şehit Aileleri Malulleri ve İnsan Hakları Derneği (BİŞHAK) tarafından organize edilen 33 şehidi anma töreninin 16. yıl dönümüne katılmak üzere memleketi Isparta'dan Bingöl'e gelen Gazi Erdem Doğan, pusuya düştüklerini fark ettiklerini ancak geri dönmelerinin mümkün olmadığını söyledi. 33 Şehit Anıtı'nı ziyaret ederek
silah arkadaşlarına Fatiha okuyan Doğan, pusu atan teröristlerin durdurdukları araçlardaki vatandaşları ve askerleri ayırdıklarını söyledi. Doğan, "Acemi birliğini bitirip dağıtım iznini yaptıktan sonra Malatya İl Jandarma Komutanlığı toplama bölgesinden toplucu Bingöl İl Jandarma Alay Komutanlığı'na gönderildik. Kuruca Jandarma Karakolu'nu geçtikten sonra Mendo Deresi'ne geldiğimizde teröristler tarafından yolun iki tarafına pusu atıldığını fark ettik. Ama geri dönüşümüz mümkün değildi, çünkü pusuya
düşmüştük. Araçlardan indirdikleri vatandaşlar ile bizi ayırdılar. Askerleri ayrı bir kenarda topladılar. Yanımızdan ayrılmayan 30 civarında silahlı terörist, bizi pusu atılan mevkiinin üstündeki tepeye çıkarıp oradan dereye götürdü. Akşam namazına kadar bizi derede beklettiler. Karanlık çöktükten sonra dereden çıkarıp köyün arkasından kırsala götürdüler. Gece saat 00.00 civarında teröristlerin kampları gibi bir yere götürdüler. Gittiğimiz bu yerde teröristlere ait yemek yapılacak alanlar vardı.


Kamp gibi olan o yerde tahmini 150 terörist daha vardı. İfademizi aldılar ve sonra yine hareket ettik. Bizi bir dere kenarından yukarıya doğru götürüp tepeye çıkardılar ve tek sıraya dizdiler. Teröristler de karşımızda duruyordu. Gece saat 03.00 gibiydi, bizi öldüreceklerini tahmin etmiş ve yüzlerini görmek istemediğim için karanlıktan faydalanarak arkamı çevirdim. Öğretmenlerin bulunduğu baş tarafta bir karışıklık oldu ve kaçmayın diye sesler geldikten sonra bir anda bizi taramaya başladılar. Sağ ayağımın
arkasından kurşun yedim ve kendimi yere attım. Makilik arazide sürünerek aşağı doğru kaçmaya çalıştım. Taramalar devam ettiği müddetçe sürünerek aşağı indim ve dereye kadar bu şekilde gittim. Silah sesleri kesildikten sonra bir ormanlık araziye girdim" dedi.

"BİR ÇALILIĞIN ARASINA GİRİP SABAHA KADAR SAKLANDIM"
Yaşadığı dehşet dolu olayı anlatırken, 16 yıl öncesine giden Gazi Erdem Doğan, sürünerek kaçtığı teröristlerle tekrar karşılaşmamak için bir süre sonra hareket etmekten vazgeçip saklanmayı tercih ettiğini söyledi. Doğan, "Nerede olduğumu bilmediğim ve o an yönümü tespit edemediğimden dolayı, teröristlerle karşılaşmamak için hareket etmeyip saklanmaya karar verdim. Yalnızdım, yanımda hiç kimse yoktu. Bir çalılığın arasına girip saklandım ve sabaha kadar orada bekledim. Sabah helikopterlerin geldiğini
gördüm ve saklandığım yerden çıktım. Helikopterler bölgede operasyon başlattı ve yaralıları hastaneye kaldırdı. Beni de görüp helikopterle hastaneye götürdüler" şeklinde konuştu.

"33 ER ADINA DİKİLEN 33 BAYRAK VE AĞAÇ BENİ DUYGULANDIRDI"
Hain saldırının yapıldığı dönemlerde bu bölgenin hizmetten nasibini tam anlamıyla almadığını ve her yerin pusuya elverişli olduğunu belirten Gazi Erdem Doğan, şehitler için yapılan anıtı görünce duygulandığını söyledi. Doğan, "16 yıl önce buradan geçtiğimizde yollar böyle değildi. Hizmetten mahrum olan bu yolların her tarafı pusuya elverişliydi. Buraya gelip 33 er adına dikilen 33 bayrak ve ağaçları görünce duygulandım. Anıttepe'ye dikilen büyük bir Türk bayrağı var. Buraya geldiğimde16 yıl öncesini daha
iyi duygularla yaşadım, bugünkü duygularım çok daha güzeldi. Buraya geldikten sonra aynı otobüste, aynı koltukta oturduğumuz Konyalı bir arkadaşımın ismini anıtta gördüm. Bu anıtta bayraklarımızın dalgalanıyor olması, onların boşuna ölmediğini gösteriyor. Anıttepe'nin burada olması hiç bir şeyin boşuna gitmediğini gösteriyor. Kendi adıma ve şehitlerimizin adına bu çalışmaları yapanlara teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
 

İha
Yayın Tarihi : 24 Mayıs 2009 Pazar 10:50:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?