Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Koordinasyon Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen "Avrupa Birliğinde Cinsiyet Eşitliği ve Ülkemize Yansımaları" konulu seminer, Elazığda yapıldı.
Seminerde konuşan AB Komisyonu Uluslararası İlişkiler Direktörü Lisa Pavan Woolfe, Türk kadınlarının yüzde 30unun aile içi şiddete maruz kaldığını ifade etti.
Akgün Otelde düzenlenen seminere Vali Kadir Koçdemir, Tunceli Valisi Mustafa Erkal, Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdi Muz ve çok sayıda iş kadını katıldı.
Seminere konuşmacı olarak katılan Avrupa Komisyonu Uluslararası İlişkiler Direktörü Lisa Pavan Woolfe ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Enis Yeter, dünyada ve Türkiyede kadının konumu ve yaşamış oldukları problemlere değindi.
Woolfe, konuşmasında, Türkiyede iç açıcı gelişmeler olmasına rağmen hala ciddi problemlerin mevcut olduğunu ve kadına karşı şiddetin hala ciddi bir sorun olarak karşılarına çıktığını belirterek, "Uluslararası Dünya Kadın Günü olan 6 Mart 2005te polis güçlerinin kadınlara yönelik gerçekleştirdikleri saldırıları buna bir örnek olarak vermek istiyorum. Bazı davranışların ve hareketlerin bir gecede değişmesini bekleyemeyiz. Ancak kadına yönelik şiddet, ABye üye ülkeler de dahil olmak üzere tüm ülkelerin problemidir ne yazık ki. Son raporlara göre, Türk kadınlarının yüzde 30u aile içi şiddete maruz kalıyor. Yine Türkiye, bayan çalışanların ise yüzde 25,5 oranıyla Avrupa standartlarının çok altında. Türkiyede kadın hakları konusunda büyük ilerlemeler kaydedildi. Mart 2005te Cinsiyet Eşitliği ile ilgili komisyonun 52.2 milyon euroluk bir bütçeyle cinsiyet eşitliği ile ilgili yapılan çalışmalara teknik destek vereceğiz" dedi.
HEDEF, TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK
Seminerde konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Enis Yeter ise, bu semineri alışıldığı üzere Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde değil de, Elazığda gerçekleştirmiş olmalarını Elazığın tarih, kültür ve doğa zenginliklerine sahip olmasına bağlayarak, sosyal politikanın en önemli unsurlarından birisi arasında sayılan kadın erkek eşitliğinin sağlanmasının, AB ve Türkiye adına yürütülen faaliyetler açısından önem arzettiğini söyledi.
Yeter, "Cinsiyet eşitliği alanında AB, Kurucu Antlaşmada yer alan kadın erkek ücret eşitliği prensibini giderek genişletmiştir. Kadınların işe alınmasında, çalışma şartlarında, mesleki eğitimde, sosyal güvenlik alanında kadınların taşıdığı özel riskler ile iş sağlığı ve güvenliği bakımından asgari konumlarını kapsayan bir mevzuatı benimsemiştir. Günümüzde ise, kadın erkek eşitliğinin özel yasalarla düzenlenmesinden ziyade, her alana taşınması öngörülmekte ve toplumsal cinsiyet eşitliği olarak ifade edilmektedir" dedi.
Türkiyede kadın erkek eşitliğinin cumhuriyetin ilk yıllarına kadar dayandığına dikkat çeken Yeter, o dönemin eğitim şurasında 150 erkek, 150 bayan öğretmenin bulunduğuna işaret ederek, "Kadınlara karşı gerek doğrudan, gerekse dolaylı ayrımcılığı önlemek, başlıca hedeflerimiz arasında olacaktır" dedi.
Seminerde daha sonra Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Cengiz Delibaş ise, İş Kanununda Cinsiyet Eşitliğine Yönelik Düzenlemeler; İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Avukat Aydeniz Alisbah Tuskan, Türk Medeni ve Ceza Kanunlarında Cinsiyet Eşitliği Konusunda Yeni Yaklaşımlar"; Avrupa Komisyonu İstihdam ve Sosyal İşler Genel Müdürlüğü Cinsiyet Eşitliği Dairesi Özel Danışmanı Helmut Maurer de, "ABnin Cinsiyet Eşitliği Topluluk Programı ve Fırsat Eşitliği Yaklaşımı ve ABye Uyum Konusunda Yapılması Beklenenler konularında bildiriler sundu.