Akgün Otel'de bir araya gelen Türkiye genelinden yaklaşık 250 firma sahibi ve genel müdürünün de aralarında bulunduğu otobüs işletmeciliği kriz yönetimi platformu büyük bir katılımla gerçekleşti. Toplantıda ilk olarak söz alan Murat Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yüce, "Sektörün çok sıkıntısı var. 2005 yıllından beri uçak sektörünün bize vermiş olduğu zarar var. Bu işin başında geliyor. Bu zararla otobüsçülük tamamen bir yıkımla karşı karşıyadır. Buna bir dur demenin zamanı gelmiştir. Bizim

taleplerimiz arasında uçakların nasıl? Otobüs sektöründe uygulanan taban fiyat uygulaması varsa uçuk içinde taban fiyat uygulaması istiyoruz. Onlarla beraber eşit şekilde rekabet edilmesini istiyoruz" dedi.

Elazığ Ticaret Odası Meclis Başkanı Nuri Önal ise, yıllarca bu sektör içinde bulunanlara insaflı ve adaletli davranılması gerektiğine işaret ederek, "Yolculuğu uçakla, kargosu otobüs olacak diye bir düşünceyi hangi vicdan kabul eder. Her şeyde olduğu gibi burada da ahde vefayı unutmamak gerekir. Şimdi yetkililere sesleniyorum, otobüs sektörünü bütün gücünüzle destekleyeniz aksi halde zararlar ve boyutlar imkansız hale ulaşacaktır" diye konuştu.

Vali Muammer Erol ise, "Uçakla havalimanından, havalimanına gidebiliyoruz. Deniz yollu ile limandan limana gidebiliyoruz. Demiryollu ile gardan gara gidebiliyoruz. Ama karayollu ile en erişilmez noktaya gidebiliyoruz. Bu bir özgürlük. Ulaşım özgürlüğü adına ciddi imkan ve fırsat ve Karayollu otobüs ile ulaşım sağlanması konusunda özgürlükçü bir tercihtir. Yıllarca bu ülkenin insanlarının dertlerini, yüklerini, sevinçlerini kederlerini, sevdiklerini özleyenlerini taşıdınız. Bunun içinde bizlerde vardık.

Bundan sonrada olacağız" şeklinde konuştu.

Ulusoy firması Genel Müdürü ve Tüm Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Yıldırım da, Türkiye'de otobüs işletmeciliğinin diğer taşıma sistemlerinin alternatifi olarak görülmemesi gerektiğine işaret etti. Ulusoy, "Otobüs işletmeciği diğer taşıma sistemlerinde rakibi olarak da görülmemelidir. Biz onların tamamlayıcısıyız. Onların gidemediği her yere gidebilen biziz. Onlardan inen bizlerin otobüsüne binmektedir. Deniz, demiryolu, havaalanlarını kullananların nihai olarak bizim otobüslerimize

binme mecburiyeti vardır. Bizler ulaştırma politikasının bir bütün içinde algılanmasını yasaların yönetmenliklerin rekabet koşullarının bu çerçeveye oturtulmasını talep etmekle kendimize hak olarak görüyoruz. Bundan havayollarına karşıyız anlayışı çıkmasın" dedi.

Vali Erol, Belediye Başkan Yardımcısı Atik Birici, Emniyet Müdürü Fahrettin Coşkun ile Türkiye genelinden 250 firma sahibinin katıldığı toplantı konuşmaların ardından soru cevap şeklinde devam etti.