Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, bir siyasi partinin binasına yapılan saldırının, aslında halkın iradesine yapılmış bir saldırı olduğunu belirterek, "Bu tür olaylar özel sektörü ürkütür" dedi.

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Muş'a geldi. Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu ile birlikte Bingöl'den karayoluyla Muş'a gelen Bakan Cevdet Yılmaz'ı, Murat Köprüsü'nde Vali Erdoğan Bektaş, Belediye Başkanı Necmettin Dede, Emniyet Müdürü Süleyman İlhan Acaröz karşıladı. İlk olarak valiliği ziyaret eden Bakan Yılmaz, daha sonra kapatılan Muş Yaprak Tütün İşletmesi depolarında üretime başlayan tekstil ve ayakkabı atölyelerinde incelemelerde bulunarak çalışmalarla ilgili

bilgi aldı. Çalışanlarla bir süre sohbet eden Bakan Yılmaz, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, bu tür yerlerin moral verdiğini söyledi. Hükümet olarak devlet işletmeciliğine inanmadıklarını belirten Yılmaz, her zaman özel sektöre inandıklarını kaydetti. Bölgede potansiyellerin harekete geçirilmesi için çalıştıklarını vurgulayan Yılmaz, "Bizim ihtiyacımız olan şey üretim ve sanayi kültürüdür. Bunlar bu anlamda ilk adımlar. Bazıları 'devlet işletmecilik yapsın' diyor ama biz devlet işletmeciliğine inanan

bir hükümet değiliz. Her zaman özel sektöre, özel sektörün dinamizmine inanıyoruz. Gördüğünüz gibi Muşlu bir hemşehrimiz İstanbul'dan buraya gelip çok güzel bir tesis oluşturmuş. Buradaki en önemli darboğaz kalifiye insan gücü. Kalifiye insan gücünü geliştirdiğiniz zaman sanayileşme de çok daha hızlanacak. Zamanla sanayi kültürüne alışacağız. Burada kadınlarımızın, genç kızlarımızın çalışması ayrıca mutluluk verici. Bunların da sosyal hayata katılması, gelir elde etmesi aynı zamanda özgüvenlerini de

arttırır ve toplum içindeki konumlarını da farklı bir yere getirecek. Muş ilimizin çok ciddi potansiyelleri var ve son dönemlerde ciddi anlamda sanayileşme çabası da görüyoruz. Tarımsal alandaki potansiyeli değerlendirdiğimiz zaman buna dayalı gıda sektöründe gelişme olacak" dedi.

"ÖZEL SEKTÖR HUZUR VE GÜVENE ÖNEM VERİYOR"

Bir gazetecinin terör olaylarının özel sektörü ne denli etkileyeceği şeklindeki sorusunu da cevaplandıran Bakan Yılmaz, özel sektörün güvene önem verdiğini kaydederek, "Moralimizi bozmadan yolumuza devam ediyoruz. Fakat şunu da biliyoruz ki huzur ve güven ortamı bu yatırımlar için çok önemli. Yatırımcı bir yere gittiği zaman huzur ve güvene çok önem veriyor. Kamuyu belki nispeten daha az etkiliyor ama özel sektörde bir çekingenlik oluşturabiliyor. Biz bunların bir an önce bitmesini arzu ediyoruz. Bu

bölgemizde işsizlik sorununu çözmek, insanların işini, aşını arttırmak istiyoruz. Aynı şekilde demokrasiyi, hakları, hürriyeti de geliştirmek istiyoruz. Çünkü insanoğlunun hem midesi var, hem kalbi var hem de aklı var. Bütün hepsini doyurmak istiyoruz. Bunları yapabilmemiz için Türkiye'nin ve bu bölgenin gündeminden şiddettin çıkması lazım. İnanıyorum ki bütün halkımız da bunu bu şekilde arzuluyor. 30 yıldır bu bölgeler çok acı çektiler ve en büyük zararı da burada yaşayan insanlarımız çekti. Bütün sivil

organizasyonların ve partilerin bu konuda seslerini daha fazla yükseltmeleri lazım. Muş'ta bu konuda açıklamalar oldu fakat bunu daha fazla dile getirmemiz gerekir. Biz vatandaş olarak herkesin farklı düşüncelerine, farklı fikirlerine saygılıyız. Herkes sorun gördüğü şeyleri meşru yollar içinde, siyaset kanalları içinde dile getirsin. Buna hiçbirimizin itirazı yok. Ama gayrimeşru, illegal, şiddete dayalı şeylere de hep birlikte karşı çıkmamız lazım. Bu halkın faydasını gerçekten düşünüyorsak, bu halkı

gerçekten sahipleniyorsak, bu konularda azami müştereklerde birleşmemiz lazım. Bu şüphesiz ki ekonomimizi çok fazla etkileyecektir" diye konuştu.

"BİNGÖL'DEKİ SALDIRI DEMOKRASİYE YAPILMIŞTIR"

AK Parti Bingöl İl Başkanlığı'na yapılan roketli saldırıya da değerlendiren Yılmaz, "Bir siyasi partinin binasına yapılan saldırı, aslında halkın iradesine yapılmış bir saldırıdır, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır, o partiye oy veren bütün insanlara yapılmış bir saldırıdır. Genel anlamda da siyaset kurumuna yapılmış bir saldırıdır. Bu soruyu bütün sivil toplum kuruluşlarına ve siyasi partilere de sormanızı temenni ediyoruz. Onların da görüşlerini alın, sadece bizim partinin görüşlerini almayın. Siyasi

partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Halkı temsil eden mekanizmalar, halkla devleti, milleti buluşturan mekanizmalardır. Siyasi partiler ve onların temsilcilikleri hiçbir şekilde bir siyasi örgüt değildir. Bunlara yapılmış saldırılar aslında temel haklara, demokrasiye, halkın iradesine yapılmış saldırılardır. Bunları en güçlü şekilde kınıyoruz, fakat tüm kesimlerin de kınamasını bekliyoruz. Çok şükür tek tesellimiz can kaybının olmamasıdır. Ancak bundan sonra da bu tür hadiselerin olmamasını,

bunların toplumumuzun, ülkemizin gündeminden çıkmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

Bakan Yılmaz, daha sonra THY'nin Muş-İstanbul seferini yapan tarifeli uçağıyla İstanbul'a hareket etti.