19
Nisan
2024
Cuma
MUŞ
Nufus
405.509
Yüz Ölçümü
8.196
İlçe Sayısı
6
Vali

Muş Gezgin Gözüyle

Yerleşim düzeni ve sokak dokusu esas itibari ile tipik bir Türk kenti havasını yansıtan Muş'un, konut mimarisinin oluşumunda temel etki, diğer yörelerimizde de olduğu gibi milletimizin örf ve adetlerinden kaynaklanan hayat tarzı ve ihtiyaçlarıdır. Ayrıca gelenekleri, iklimin ve coğrafyanın zorlayıcı gerekleri de bu oluşumdaki diğer etmenlerdir. Bölgedeki diğer illerin yerleşimlerine benzeyen sokak dokusu içinde yer alan evler, genellikle havuş (avlu) gerisinde yükselen iki katlı yapılardan ibarettir.

Kayalıdere Antik Kenti: (Kale Şehri) Muş kent merkezine 40 km., Varto ilçesine ise 20 km. uzaklıkta, Kayalıkaya köyündedir. Bir Urartu askeri yerleşim birimi olan kentte, 1965 yılında yapılan kazılarda, tapınak, kale, şarap küpleri bulunan depo ve bir kaya gömütü ortaya çıkarılmıştır. Urartu Kralı II. Sarduri dönemine (M.Ö.764-735) tarihlenen kale oldukça sağlamdır. M.Ö. 7. yüzyıla tarihlenen tunç aslan heykeli, düğmeler, ok başları, tunç iğneler ve aslan avı tasvirli kemer parçaları bulunmuştur. Ören yerinin güneyindeki mezarlık, kayaya oyulmuş koridor ile bağlantılı altı odadan oluşmuştur. Bu odalarda bulunan çeşitli objeler Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.

Mercimekkale Höyüğü: Muş merkezinde, Muş-Varto karayolu üzerindedir. Bizans döneminde haberleşme amaçlı kullanılan bu höyüğün Urartu döneminden kaldığı tahmin edilmektedir.

Bostankale Höyüğü: Malazgirt ilçesinin Bostankaya köyünde bulunan höyük, bir Urartu yerleşmesidir. Ankara Üniversitesi'nden bir ekip tarafından yapılan yüzey araştırmaları sonunda, 1. derece SİT alanı olarak koruma altına alınmıştır.

Kepenek Höyüğü: Muş merkezine bağlı, Kepenek köyünde bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar sırasında höyükte bulunan Urartulara ait bir yazıt bulunmuştur.

Muş Kalesi: Muş merkezde bulunan kale, şehrin en eski yerleşim birimlerinden birisi olup kesin yapılış tarihi ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kale, Hz. Ömer döneminde Müslümanların eline geçmiş, zaman içinde derebeyleri, Bağdat’taki Abbasi halifelerine tabi olarak kale ve çevrenin idaresi için memur kılınmışlardır. Uzun süren savaşların etkisiyle büyük bir kısmı yıkılmış olan kalenin batı tarafında tahrip olmuş Arap mezarlığı, Selçuklu mezarlığı ve Osmanlı mezarlığı iç içe geçmiş ve dağınık bir halde görülebilir.

Muşet Kalesi: Muş’un güneyindeki Kızıl Ziyaret Tepesi’nde bulunan kale, Urartular tarafından yapılmış, ancak sonraki devirlerde yapılan çeşitli onarımlarla özgünlüğünü büyük ölçüde yitirmiştir. Askeri amaçlı yapının çeşitli onarımlar geçirerek Ortaçağ’da kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Haspet Kalesi: Muş’un güneyindeki Kurtik Dağı’nın doğu uzantısında bir tepenin üzerine inşa edilen kalenin, surları ve iki kulesi sağlam durumda olmakla birlikte, diğer kısımları tabii afetlerde yıkılmıştır. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmeyen kalenin, yakınında bulunan Soğucak köyünde, büyük ölçüde tahrip olmuş 2 adet gözetleme kulesi bulunmaktadır.

Tıkızlı Kalesi: Malazgirt ilçesinin Tıkızlı köyünde bulunan kale, Urartular tarafından inşa edilmiş olup, bir tepe üzerinde büyük taşların bir biri üzerine yığılması ile harçsız olarak yapılmıştır. Kalıntıların bugünkü durumuna göre, kalenin merkez kısmı yaklaşık 900 m2 lik bir alanı çevrelemektedir. Sur duvarları, kiklopik tarzda örülmüş olan kalede bulunan yazıtlar incelendiğinde, yapılış tarihinin M.Ö. 8. yüzyıl olduğu anlaşılmıştır.

Yayın Tarihi : 7 Şubat 2008 Perşembe 17:48:32
Güncelleme :9 Temmuz 2009 Perşembe 16:00:39

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?