10
Mayıs
2025
Cumartesi
MUŞ

Deprem öğretmene okul yolunda kurşun

Başkentte görev yaptığı okuluna giderken önü kesilen öğretmen Deprem Sarıkaş, okuluna 100 metre kala ensesinden vurularak öldürüldü. 

Ankara'nın Yenimahalle ilçesi İvedik caddesi üzerinde bulunan Mustafa Kemal Lisesi'nde edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Deprem Sarıkaş (41), dün sabah okulunun alt sokağındaki evinden çıkarak yürümeye başladı. 

Derse yetişmeye çalışan Deprem öğretmenin önü, 09.45 sıralarında kimliği belirsiz bir kişi tarafından kesildi. Kabanlı ve şapkalı kişi silahını çekerek Deprem Sarıkaş'ın ensesine 3 el ateş etti. Hastaneye kaldırılan yaralı öğretmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Polis 30 yaşlarındaki saldırganın peşinde. 

Deprem Sarıkaş, Muş Varto'da dünyaya geldi. Annesi 1966'da binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremde kendisine hamileydi ve sağ kurtuldu. Oğluna da "Deprem" adını verdi. Deprem öğretmenin 1999'da Yolava'daki depremden de 6 katlı binanın enkazından sağ çıktığı öğrenildi. 1.5 yıl önce dünya evine giren Sarıkaş'ın eşi Sema Sarıkaş'ın da aynı okulda edebiyat öğretmeni olduğu öğrenildi.

'KAFA TOKUŞULUYOR'
Sarıkaş'ın 17 Haziran 2004'te öğretmenler kurulu toplantısında, öğrencilerin kafa tokuşturduğu gerekçesiyle okul müdürüyle tartıştığı öğrenildi. Sarıkaş'ın, "Belirli bir siyasi görüşün selamlaşma biçimi olan kafa tokuşturma sınıflara kadar inmiş" dediği, müdürün ise "Sınıfa giremeyecek duruma gelebiliriz" karşılığını verdiği ifade edildi. Sarıkaş'ın kan davası nedeniyle öldürülmüş olabileceği üzerinde de durulurken, Eğitim- Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, "Bu olay organize, planlı bir saldırıdır" dedi.
Sabah
Yayın Tarihi : 25 Mayıs 2007 Cuma 05:32:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
özge turan IP: 88.230.88.xxx Tarih : 25.05.2007 17:08:34
Deprem öğretmenimiz bizim canımızdı.Adam gibi adamdı.Bu büyük şehirde öğrencilerini seven,koruyan,halden anlayan birtek o vardı.dün onu canını anldığını zanneden kişiler bilmiyorlarki sadece 1 kişinin değil hepimizin canını aldı.Bunu yapan katiller sadece öğretmenimizin katili değil bizlerin öğrencilerinin geleceklerimizin de katilidir.Biz Deprem öğretmenimize yakışır şekilde onun verdiği eğitimle ahlakla yaşayan öğrencileri olarak hayata onun kaldığı yerden devam edeceğiz ve bundan sonra bir daha canımızı yakmalarına izin vermeyeceğiz.BİZ DEPREM SARIKAŞ'IN ÖĞRENCİLERİYİZ,EVLATLARIYIZ HERKES BİLSİNKİ BUGÜNDEN İTİBAREN ONUN BU DÜNYADAKİ YAŞAYAN CANI,ALDIĞI NEFES ATTIĞI ADIMIZ.SENİ ÇOK SEVİYORUZ ÖĞRETMENİM

cevheri baran IP: 88.232.20.xxx Tarih : 16.06.2007 16:04:15
nasıl olsa bu katil de bulunamayacak. bir de kan davasından şüpheleniliyor. bu kaçıncı meçhulu fail cinayet. bu hep böyle mi devam edecek. Allah büyüktür.GÜN GELİR DEVRAN DÖNER

ibrahim DEMİREL IP: 81.215.196.xxx Tarih : 8.06.2007 12:41:41
Unutmak istiyorum sade alıştırılmış insan gibi,yalnızca unutmak... Onu,Onun rehber olduğu öğrencileri,yaşadıkları doğarken kulağına fısıldananları,onun ile ilgili anlatılanları,Keşke bende tanısaydım diyorum.Deprem gibi insanı sarsan soylu gülüşünü,umuda dair tebessümü, menfur saldırıyı,sebebi,sonuçları,her ne olursa olsun nedenlerin sonucu bu olmamalıydı..... Kolay mı?... Değil elbet,onu,rehber olduğu gençlerin gözyaşlarından oluşturduğu gökkuşağını,saydamlığında eğitimin izlerini güneşin renklerini görmek,bunları bir kenara koymak,yaşamın dışına itmek! Öyle,öyle de.... Kanla yazılan kalleşçe olanı adına ne dersen de,unutulur!(mu) Hele silaha karşı barışı,kavgaya karşı kuşları,unutuluşa karşı umudu, Öyle mi gerçekten, kolay mı unutmak? Öğrencilerinin elindeki pankartlar sifai değil,sonuç; Eğer dejenere olmayan popüler kültür ürünlerinden değilse bu meyveler,ki değil,zerre teredütüm yok.Kolay değil özelllikle onlar adına söylüyorum kolay değil onu unutmak,tüketmek değerlerini... Alışimalıyız o güzel insanlara,rehber kişliklere,emekçilere,onun dokusuna ama kötü sonuçlarına değil.. Burada bir duralım. Hani derler ya titre ve kendine gel! Alışmalımıyız iki tarafı keskin bıçağın soğukluğuna? Bir ses duyuluyor,'hayır' diyen.... Deprem gibi,derinden ama yüzeyi sarsan,aşk gibi,bir öykü,şiir gibi,kendine ait yaşadığı gerçekler gibi,tutunduğu o devrimci yürek gibi... 'Hayır'! diyor: 'Alışma' Sonra eğitimin güneşi doğuyor, sanat ruhlu edebi bir güneşin sıcaklığı,bir bölgeden bşalayıp,Kenti ,kentten,başlayarak bu coğrafyayı,bel kide dünyayı algılamanın ipuçlarını verme çabasın.. Alışma diyor Vartonun depremlerinden çıkıp,düzcenin satır aralarından,Ankara'nın tozlu yollarından ,yeni mahallenin kanlı yol ayırımlarına varan eğitimin aydınlanma ışığında yol haritasını çizmiş,biriktirdikleriyle genç sıra neferleriyle yoğurduna maya çalmış... Unutmak gibi anımsamakta insani bir eylemdir!Ama anımsamak gerekiyor sık sık,bazen unutmak.Akıp giden zamanı,çirkinlik ve güzellikleriyle,iyilik ve kötülükleriyle yapılanları,söylenenleri,tutumları,tavırları,niyetleri,kısacası yaşananları önüne koymalı insan.O zaman daha deprem(insan) oluyoruz çünkü... Bazen tepki,bazen öfke,bazen ders, Bazende böyle kızdık umudumuzun törpülenmesine,bazende yine bir deprem gibi böyle derin sarsıntılarda bilendi yarına umutlarımız. Alıştık mı ne,olan bitene töreye,,,,? Yoksa içimize,karşımıza söylediğimiz,ya da bize yöneltilen o ses deprem'den gelen ses, 'Alışma' uyarısımıdır asıl olan?Hangisi? Soruyu sahiplenmekte sakınca olmasa gerek: Hangisi? KOY AKLIMA ALKIM KEKLİĞİM Hayatı yok saymış , Yeniden bir başlangıç; Tutsak meri kekliğim, Yüreğimde ya-saklı soylu düşüm. Tutunduğum ağıdım, Töre adına elimden alınmış özgürlüğüm… Uçup giden yaralı dibam, Kırık kanadım, Kan kırmızı öyküm….. Tomurcuğa düşman, Çığlığıma maya çalınmış tedirginliğim… Hatırlanmak adına, Anlatılan törelerim, Tomurcuklanan kan çiçeğim, Korunak diken, Ölü köklerim…. Suyu çekilen dalları, Düşen taç yapraklarım… Çiçeğe duran nağmem , Meri kekliğim….. En derin mavilerimde, Onurlu bir dünya, Işıldayan yapraklarım, Aşkın mekanında, Şimgesi meri kekliğim, Barış adınadır şiirim, Sözlerim henüz uyaksız, Gözleri yansıtmakta düşlerini, Kulakları işitmede, Yüreğinin atışlarında, Depremin sesleri…. Çocuk gözlerinde, Yeniden doğuş, Kafiyesinde soluğu sonsuz, Düşleri-n…. Özgürlüğe uçarken, Umutlar Alkım gözlerde, Işığını eksik etme!.... Meri kekliğim….. Bio-bio

mertcan IP: 88.246.69.xxx Tarih : 4.06.2007 14:38:03
yazık bunu nasıl yaparlar anlamıyorum.insanlık diye bişey var