4
Mayıs
2024
Cumartesi
MUŞ

Skandala karşı açıklama

Muş Kadın Doğum ve Çocuk Hastalık Hastanesi'nde kuvöz yokluğundan dolayı ikiz bebeklerden birinin seçilip, diğerinin ölüme terk edildiği yönündeki haber yalanlandı.

Dün bazı basın yayın organlarında yer alan 'Muş'ta ikiz bebeklerden biri ölüme terk edildi' haberine, Muş Sağlık Müdürlüğü ve Muş Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nden yalanlama geldi. Basın mensuplarına Muş Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yeni Doğan Ünitesi'ni gezdiren hastane yetkilileri, ünitedeki kuvözleri ve ventilatörleri göstererek haberlerin asılsız olduğunu söyledi.

İkiz bebeklerin birinin sevke uygun olmadığı için sevk edilmediğini söyleyen Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Muhammet Arap, sağlık durumu daha iyi olan bebeğin sevkinin uygun görüldüğünü belirtti. Başhekim Arap, "İlk bebeğimiz doğduğunda solunumu yok, kalp atımı yok. Yine de bebeğe gerekli müdahale yapılıyor, kısmen dönmeye başlıyor. Ama her şeye rağmen hasta kaybediliyor. Bu bebek sevke uygun değildi. Bırakın başka bir ile, karşı hastaneye kadar gitmeye imkanı yoktu. Dolayısıyla bu sevk programına alınmadı. Biz daha iyi olan bebeği sevk programına aldık. O bebek Van'a gidiyor ve orada bir özel hastanede yer bulunuyor" dedi.

Sağlık Bakanlığı tarafından kendilerine yakın zamanda solunum cihazı hibe edilmediğini de belirten Dr. Arap, "Bildiğiniz gibi basında yer alan solunum cihazı gördüğünüz üzere burada mevcuttur. İki tane solunum cihazımız var. Bu cihazlarımız iki ay önce geldi ve iki aydan bu yana hastanın hizmetine sunuluyor. Basında yer alan iddia tamamen asılsız. Kesinlikle şu anda kayıtlarımıza bakabilirsiniz, bakanlığın bize yakın zamanda hibe şeklinde solunum cihazı vermesiyle ilgili hiçbir kayıt yok. Yer alan haberin düzeltilmesini rica ediyoruz" diye konuştu.

"BEBEK SEVKE MÜSAİT DEĞİLMİŞ"
Sağlık durumu kötü olan ilk bebeğin hayata döndürülmesi için doktorların bütün müdahaleleri yaptığını belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Kenan Akpolat ise, "İkiz bebeklerimiz dünyaya gelmiş. İlk doğan bebek solunum, kalp ve dolaşım yönünden daha sıkıntılı. Arkadaşlarım erken müdahaleyi yapmışlar, cihaza bağlamışlar, ilacı verilmiş. Ardından bebeklerin sevkini düşünmüşler ve çevre illerdeki hastaneler aranmış. Bir kuvöz bulunmuş ve durumu daha iyi olanın, yaşama şansı yüksek olanın sevki uygun görülmüş. Bir bebeği sevk etmişler, diğer bebeğe ise gerekli tıbbi müdahale yapılmış ama kurtarılamamış. Zaten o bebek sevke müsait değilmiş. Hadise bundan ibarettir" dedi.

Bebeğin cihaz eksikliği ya da personel eksikliğinden dolayı değil, sağlık durumunun genel anlamda kötü olmasından dolayı hayatını kaybettiğini ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Muhittin Çelik de, iki bebek için 'Sevk edilseydi kurtulurdu' veya 'Başka bir kuvöz ya da ventilatör olsaydı kurtulurdu' gibi yanlış haberler yayınlandığını söyledi. Dr. Çelik, "Biz de zaten ventilatör ve kuvöz sıkıntısı yok. Şu anda iki tane ventilatör ve 10 kuvözle hizmet veriyoruz. O bebeğin doğumundan itibaren solunum ve kalp yönünden çok ciddi sıkıntıları vardı. Biz mekanik ventilasyona bağladık, hastaya Surfaktan verdik ama hastanın yanıtı iyi olmadığı için hasta EX oldu. Cihaz eksikliği ya da personel eksikliğinden dolayı değil, hastanın yanıtı olmadığı için EX oldu.

Kalp ve solunum yetmezliğinden dolayı kaybettik hastayı. Bin gram, 29 haftalık solunum sıkıntısı ciddi olan, doğduğundan kalbi çok zayıf olan bir hastanın burada veya başka bir hastanedeki sonucu çok değişik olmazdı ve yine aynı sonuçla karşılaşırdık. Ventilatör ve Surfaktan tedavisine yeterli yanıtı olmadığından dolayı hasta kaybedildi. Biz o hastayı tüm müdahaleleri yapmıştık, olumlu yanıt alsaydık onu göndermeyi düşünürdük. Bin gram olan, 29 haftalık bir bebek kalp ve solunum yetmezliğinden tüm müdahalelerimize rağmen kaybedildi. Diğer bebeğin genel durumu biraz daha iyiydi. Yine de bin gram ve 29 hafta olduğu için RDS riski çok yüksek olduğu için biz mekanik venilatörümüzü bu hastaya bağladığımızdan, bunun da ileride veya birkaç saat içerisinde mekanik ventilatör ihtiyacı olur diye bu hastamızın sevkini uygun gördük. Diğer bebek de RDS riskiyle karşı karşıya olan bir bebekti. Burada ventilatörümüz iki tane vardı ve üçüncü düzey bakım gerektiren bir yoğun bakıma göndermek istedik. Bizim buradaki yoğun doğan ünitemiz ikinci düzeydir. 34 haftalık ve üstü bebekler için burayı tasarlık ve bu şekilde personel ve teçhizatımızı kurduk. Üçüncü düzey olan üniversite ve araştırma hastanelerinde olması gereken bir yoğun bakım değil. Onun için 34 haftalık bebekleri mümkün olduğu kadar gelişmiş hastanelere takip ve tedavileri açısından sevk etmeyi daha uygun buluyoruz. Ama yer bulamadığımız sürece de diğer tüm kilodaki hastalarımıza da hizmet veriyoruz" diye konuştu.

"KUVÖZ OLSAYDI HER İHTİMALE KARŞI ÖLEN BEBEĞİ DE GÖTÜRECEKTİK"
Doktorların hastasıyla yakından ilgilendiğini söyleyen acılı baba Sinan Apak ise, "Eşim 6,5 aylık hamileyken erken doğum gerçekleştirdi. Burada kuvöz bulunmadığı için çevre illerdeki hastanelere telefon açtık, sadece Van'da boş bir kuvöz bulduk. Bu durumda Muş'ta 34 haftadan erken doğan bebeklerin ölüme terk edildiğini gördük. Doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık personelinden herhangi bir şikayetim söz konusu değil. Sağ olsunlar, ellerinden geleni yaptılar. Biz burada sadece hastanenin eksikliği varsa o eksikliğin giderilmesini istiyoruz. Doktorlar bir bebeğin yol gidecek durumda olmadığını söyledi. Bunun için Elazığ'dan ilaç istediler. Diğer bebeğin durumu daha iyiydi onun için onu sevk etti. Diğer illerde de ikinci kuvöz yoktu, olsaydı her ihtimale karşı burada ölen bebeği de götürecektik" şeklinde konuştu.
 

iha
Yayın Tarihi : 30 Temmuz 2009 Perşembe 20:44:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?