2
Mayıs
2024
Perşembe
MERKEZ - VAN
Belediye Sayfaları
Nufus
979.671
Yüz Ölçümü
19.069
İlçe Sayısı
12
Vali
Nufus
413.907
Yüz Ölçümü
0
Belediye Sayısı
95
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Biane (Van)


Van’ın eskiçağlara kadar inen çok eski bir tarihi bulunmaktadır. Özellikle Tilkitepe’de yapılan kazılarda ele geçen buluntular Kalkolitik Çağ’dan (MÖ.5500-3500) itibaren yörede sürekli bir yerleşim olduğunu göstermiştir. Ancak, bu buluntular Van bölgesi ile Mezopotamya kültürleri arasında yakın bir ilişki olduğunu da ortaya koymuştur.

MÖ.3000’de Hurriler Van’da yaşamıştır. Doğu Anadolu’da yaşayan Hurriler burayı merkez konumuna getirmişlerdir. Hurrilerin Hititler tarafından yıkılmasından sonra Urartular yöreye hakim olmuş ve Van 300 yıl Urartuların başkenti olmuştur. Bu arada İ.Sardur Van Kalesini kurmuş ve buraya Urartu dilinde Biane adı verilmiş, bu isim zamanla Van’a dönüşmüştür. Urartuların ileri bir kültür düzeyine eriştikleri; Van’da Tuşba, Çavuştepe ve Topraktepe’de günümüze ulaşan sulama, bağcılık ve mimari alandaki eserleri ile anlaşılmaktadır. MÖ.VI.yüzyılın başlarında Medler Urartu Devletini yıkmışlar, bunun ardından da Persler yöreye hakim olmuştur. Büyük İskender’in Persleri yenmesinden sonra Makedonyalılar, ardından Seleukoslar burada hüküm sürmüştür. 

MÖ.III.yüzyılda Van yöresi kısa bir süre Ptolemaiosların eline geçmiş bunu MÖ.129’da Partlar, MÖ.I.yüzyılda Ermeni krallarından Dikran’ın egemenliği izlemiştir. Van Partlar ile Romalılar arasında zaman zaman el değiştirmiş, MS.III.yüzyılda Romalılar Sasanilerle yöre için savaşmışlardır. Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Bizans yönetiminde kalan Van VII.yüzyılın ortalarında Arapların eline geçmiştir. IX.yüzyılda Saciler, X.yüzyılda Arap ve Ermeni çekişmelerine sahne olmuştur. Bu çekişmelerin ardından 1021’de Bizanslılar yeniden yöreye hakim olmuş ve Bizans’ın Vaspurakan Theması’nın sınırları içerisinde kalmıştır.

Van ve yöresinde tarih öncesi devirlere ait kaya ve mağara resimleri de bulunmuştur. Tilkitepe ve Dil Kaya höyüklerinde bu dönemlere ait zengin buluntularla karşılaşılmıştır


Yeşilsalkım Köyü Mağara Resimleri

Van’ın 76 km. güneydoğusunda, Gürpınar ilçesi Yeşilsalkım (Put Köyü) Köyünün batısında 8-9 km. uzunluğundaki kanyon içerisindeki çok sayıda mağaraların içerisinde kaya resimleri ile karşılaşılmıştır. Buradaki kaya resimlerinde dans eden tanrıça figürleri bulunmaktadır. Bu resimlerden ötürü de buradaki mağaraya “Kızların Mağarası” ismi verilmiştir. Büyük olasılıkla kült yeri olarak tanınan bu mağaradaki resimlerin M.Ö 4000-3000 yıllarına ait olduğu sanılmaktadır. Resimler kan ve sönmemiş kirecin karıştırılması ile meydana getirilen, kiremit renginde bir eriyik ile yapılmıştır.

Bu mağaranın güneybatısındaki ikinci bir mağarada da resimlerle karşılaşılmıştır. Mağaranın ağzından 1.60 m. içeride, yerden 60 cm yüksekliğindeki bu resimlerde dağ keçisi ile bir insan figürü tasvir edilmiştir.


Pagan Kayaüstü Resimleri

Van Özalp ilçesi Pagan Köyünde M.Ö 5000 yıllarına tarihlenen mağara resimleri ile karşılaşılmıştır. Bu mağara M. Uyanık tarafından 1974 yılında keşfedilmiştir.
Bunlar beyaz boyadan çiçek ve bitki resimleridir. Bunların üzerinde de kuşa benzer bir figür bulunmaktadır. Mağaranın kuzeybatı duvarında bir hayvanın sırtına yüklenmiş yük ile dört insan figürü görülmektedir. Bu resmin de ortasında bir kuş figürü bulunmaktadır.


Trişin Yaylası Resimleri

Van-Hakkâri sınırında Trişin Yaylasında, Çelo Dağı’nda mağaralarda kaya resimleri bulunmaktadır. Bu resimler 1974 yılında C 12 testleri M.Ö 8.000–11.000 yılları arasında yapıldığını ortaya koymuştur. Bu resimler Kâhn-ı Melikân ve Taht-ı Melik kesimlerinde bulunmaktadır. Bölge mağara resimleri yönünden oldukça zengindir. Burada soyları tükenmiş hayvanların, bizonlar, insan figürleri, cin figürleri görülmektedir. Ayrıca ot yiyen hayvanlar geyikler, at üzerinde insanlar kayalar üzerine resmedilmiştir.


Narlı Huşş Tepe Resimleri

Van, Çatak ilçesi Narlı’da Huşş Tepe’de Trişin Vadisine bakan kanyon içerisinde bulunan kaya resimleri 1977 yılında bulunmuştur. Bu resimlerde kaya üzerinde insan figürü görülmektedir. Bu resimde M.Ö 5000–8000 arasına tarihlendirilmiştir.


Menua (Semiramis-Şamram) Su Kanalı 

Menua (Semiramis-Şamram) Su Kanalı Anadolu’daki Urartulardan günümüze gelebilen en görkemli kanal olup, 51 km. uzunluğundadır. Van’ın Gürpınar Ovası’ndan Urartu Krallığı’nın başkentinin bulunduğu Van Ovası’na (Tuşba) tatlı su getiren Menua Kanalı aynı zamanda tarım alanlarını da sulamaktadır. Van Bölgesi’nin en yüksek engebesini meydana getiren Baş et Dağı’nın batı yönündeki kalker kayalıklarından kaynaklanan su aynı zamanda da yörenin en büyük su kaynağıdır. Bu kaynağın güneybatısındaki kalker kayalığın şekillendirilmesi ile oluşturulan kitabeler yurdumuzdan kaçırılmıştır. Kral Menua’nın bu kitabesi günümüzde Almanya’da Pergamun Müzesi’nde sergilenmektedir.

Bu kanalın çevresinde Kral Menua tarafından kızı Tariria için yaptırılmış teraslar halinde asma bahçeleri bulunuyordu. Menua Kanalı doğudan batıya doğru akarak Hoşap Çayı üzerinden geçirilmiştir. Ancak Hoşap Çayı üzerindeki Urartuların su aşırtma kemerleri yıkılmıştır. Bu aşırtma kemerlerinin yalnızca iri taşlardan yapılmış temel kalıntıları görülmektedir. Kanal suyunun belirli bir seviyede akıtılabilmesi için arazinin bazı yerlerinde çukurlar ve derin vadilere yüksek duvarlar örülmüş ve arazi aynı düzeye getirilmiştir. Bunlardan Gülo Boğazı ile Kadem Bastı mevkileri destek duvarlarının en yüksek olduğu yerlerdir.

Kaynağın çıktığı yerin deniz seviyesinden yüksekliği 1760 m. Menua Kanalı’nın Van Ovası’nda son bulduğu yerin deniz seviyesinden yüksekliği ise 1700 m. dir. Bu kanal 10/10.000–3/10.000 arasındaki bir eğimle Van Ovası’na su taşımıştır. Taşıdığı suyun kapasitesinin 75.000.000 m3’ten fazla olduğu sanılmaktadır. Kanalın yapımındaki destek duvarları Edremit ve Harabedar mevkilerindeki kalker taş ocaklarından elde edilmiştir. Duvarlar bindirme tekniğinde yapılmış, yalnızca taşların dış yüzeyleri kabaca düzeltilmiştir.

Yayın Tarihi : 26 Kasım 2004 Cuma 14:33:11
Güncelleme :14 Ekim 2008 Salı 15:36:50

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?