Türkiye Jeofizik Kurumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Sisam Adası arkasından gelip Seferihisar'a giden bu kırık, artık gerginliğini boşalttı. Bundan sonra bu büyüklükte bir deprem beklemiyorum" dedi.
İzmir ve çevresini bir haftadır beşik gibi sallayan depremler nedeniyle bölgeye bir ziyaret gerçekleştiren DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ile Türkiye Jeofizik Kurumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir ve Seferihisar'dan sonra Aydın'ın Kuşadası İlçesi'ne geldi. İlk olarak Kuşadası Kaymakamlığı'nı ziyaret ederek "geçmiş olsun" diyen Zeki Sezer ile beraberindeki heyet, daha sonra Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Zeki Fidandal'ı makamında ziyaret etti.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremle ilgili kendilerine büyük görevler düşen belediyelerin yapı jeofiziği uygulamalarını şart koşması ve tüm binaların taranarak, büyük bir depremde hasar görebilecek zayıf binaların tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Ercan ayrıca, Tapu Müdürlükleri'nin de sigortasız binaya tapu vermemesi doğrultusunda yasal düzenleme yapılmasını önerdi.
Belediyeden çıkan grup, daha sonra DSP Kuşadası İlçe Teşkilatı'nı ziyaret etti. Burada çok sayıda partili tarafından karşılanan DSP Genel Başkanı Sezer ve Prof. Dr. Ahmet Ercan, ortak bir basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Ahmet Ercan, bir haftadır herkesi korkutan depremin asıl Yunanistan'ın Sisam Adası yakınlarında olduğunu ve Seferihisar ile Kuşadası'nda meydana gelen depremlerin buna bağlı olarak geliştiğini kaydederek, "Ama Yunanlılar turizm için bunu dillendirmediler. Biz deprem sever bir millet olduğumuz için sahip çıktık, korku da bize kaldı" dedi.
5.9 büyüklüğündeki depremlerden birinin 12 saniye, diğerinin ise 15 saniye sürdüğünü belirten Prof. Dr. Ercan, "Sisam Adası arkasından gelip, Seferihisar'a giden bu kırıkta en çok 6.2 büyüklüğünde deprem olur. 4 kez pik yapan bu kırık artık gerginliğini boşalttı, bundan sonra bu büyüklükte bir deprem beklemiyorum" diye konuştu.
Depremin beklenmedik şekilde Urla ile Seferihisar arasında zikzak çizdiğini açıklayan Prof. Dr. Ahmet Ercan, meydana gelen 4 depremin toplam 6.2'ye eşit olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Kuşadası bir çöküntü alanı. Burası en fazla 7.0-7.2 arasında bir deprem üretebilir. Ancak böyle bir depremin olacağı yolunda elimizde yeterli jeolojik veri yok. Bu nedenle depremde İzmir'den kaçarak Kuşadası'na gelenler mantıklı davranmış."
Kuşadası'ndaki duyarlılığın Karaova-Yavansu bölgesi ile şehir içindeki dolgu alanlarında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ercan, Kuşadası'nda sismolojik deprem istasyonu kurulmasını önererek, bunun için gereken paranın sadece 50-60 bin dolar civarında olacağını söyledi. Bu paranın sivil toplum örgütleri arasında bile rahatlıkla toplanabileceğini ve böylelikle depremlerin önceden kestirilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Ercan, "Bu halk oylarını doğru yönlendirmediği sürece enkaz altından çıkmaya devam edecek" dedi.
Toplantıyı bir espriyle bitiren DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise, siyasi kırıkların deprem kırıklarından daha tehlikeli olduğunu söyledi.