İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı Şirince köyünde 1998 yılında bir restoranın ihtiyaçları için kurulan Şirince Artemis Şarapçılık şirketi, 10 yılda bilinen markalar arasına girmeyi başarırken, yurt dışından gelen taleplere de yanıt vermek için yeni yatırım kararı aldı.

Şirket ortaklarından Güray Yaylalar, bölgedeki şarap üretiminin Alman şarap uzmanı Helmut Krauss'un Türkiye'de geçirdiği tatil sırasında uğradığı Şirince köyünü çok sevmesiyle başladığını söyledi.

Bölgede kurulan restoranda servis edilmek üzere başlayan üretimin zaman içinde köye gelen turistlere satışla genişlediğini belirten Yaylalar, Krauss'un getirdiği bilgi birikimiyle uluslararası standartta üretim yapılması nedeniyle köyün “ülkenin en tanınmış şarap köyü” haline geldiğini ifade etti.

Yaylalar, şu bilgileri verdi:
“Şirince köyü içinde 30 tonluk kapasiteyle işe başlayan tesis şu anda 880 tonluk kapasiteye ulaştı. Bu yıl kapasitemizi zorlayarak 3 milyon litreye çıkacağımızı düşünüyorum. Bu tesiste üretimin hemen hemen tamamı meyve şarabı üzerine. Bu alanda meyve suyundan fermente edilerek şarap üreten tek firmayız. Köye yolu düşen insanların yaptığı reklamla kısa sürede Türkiye'nin değişik bölgelerinden talep almaya başladık. Zaman içinde ülke çapındaki 33 ilde satış ağı oluşturduk. Şu anda kapasitemizin önemli bölümünü market zincirlerine ayırdık. Ancak yaz sezonunda Antalya, Marmaris ve Bodrum gibi merkezlerden gelen taleplere yetişebilmek için gece gündüz çalışıyoruz.”

Bir süre önce yurt dışından da talepler aldıklarını, KKTC ve Almanya'ya ürün göndermeye başladıklarını belirten Yaylalar, son olarak Kore ve İrlanda'dan da talep geldiğini ancak artık yetişemediklerini kaydetti.

Gelen talepleri değerlendirebilmek için yeni yatırım kararı aldıklarını dile getiren Yaylalar, “Bizim gibi küçük girişimciler için yeni bir tesis kurmak çok kolay değil. Hata yapmak istemiyoruz. Selçuk ilçesinde kurulan gıda organize sanayi bölgesinde 6 bin metre karelik bir alanda yeni fabrika kuracağız” dedi.

VERGİ PAYI

Yeni fabrikayla üretimi önemli miktarda artırarak dış pazarlara iddialı şekilde girmek istediklerini dile getiren Yaylalar, yüksek satış hacmine rağmen vergi nedeniyle karlılığın beklenen seviyede olmadığını kaydetti.

Şirketin ayda ortalama 600 bin YTL ciro yaptığını, bunun 250 bin YTL'sini ÖTV, 45 bin YTL'sini KDV olarak verdiklerini, hammadde, işçilik, ambalaj ve enerji maliyetleri çıktıktan sonra ellerinde yüksek bir miktar kalmadığını ifade eden Yaylalar, haksız rekabetle de mücadele ettiklerini söyledi.

Şirince'nin şarapta markalaşması nedeniyle bir çok girişimcinin fırsattan yararlanmak istediğini, kendi markalarının çeşitli bölgelerde sahte üretimlerini saptadıklarını ifade eden Yaylalar, “Köyle ilgisi olmayan bir çok marka köye gönderme yapan isimlerle tüketiciyi aldatıyor. Bandrolsüz, kaçak içki üretimi yapan firmalar da var. Meyve şarabı diye satılan bir kaç ürünün hazır meyve tozuyla yapıldığını bile saptadık. Bunlarla mücadele etmekte güçlük çekiyoruz. Ancak çıkan son yasal düzenlemelerden umutluyuz” diye konuştu.

Köyde üretimi yapılan şaraplar arasında en fazla karadut ve nar şarabının tercih edildiğini dile getiren Yaylalar, ABD'de yaşayan Türk doktor Mehmet Öz'ün yazdığı kitaplarda yaban mersini meyvesinin sağlığa yararlarına dikkat çekmesiyle, özellikle yabancı turistlerin bu üründen yapılan şaraba büyük ilgi gösterdiğini sözlerine ekledi.