Bologna süreci fırsat mı, tehdit mi?

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı ve MÜDEK’in (Mühendislik Dekanları Konseyi) Genel Sekreteri Prof. Dr. Hasan Mandal, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Mühendislik Fakültesi toplantı salonunda “Bologna Süreci Fırsat mı, Tehdit mi?” konulu bir konferans verdi.

Konferansa Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cem Şensöğüt, bölüm başkanları ve öğretim üyeleri ilgiyle izledi. Konferans için Dumlupınar Üniversitesine gelen Prof. Dr. Hasan Mandal ve bazı öğretim üyeleri toplantı öncesi Rektör Prof. Dr. Güner Önce’yi makamında ziyaret ettiler.

Bologna sürecinin bugün için bir fırsat olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hasan Mandal, Bologna sürecinin önce 20 ülkenin imzası ile başladığını, bugün 46 ülkenin imzası bulunduğunu ve bu 46 ülkenin Bologna süreci ülkesi olarak bilindiğini belirterek, Türkiye’nin 2001 yılı itibariyle sürecin üyesi olduğunu söyledi.

“ŞEFFAFLIK, KATILIMCIK, PAYDAŞ MEMNUNİYETİ VE SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ ESAS”

Prof. Dr. Mandal, Bologna sürecinin “Şu an yol alınabilirse bugün için bir fırsat olduğunu, değerlendirilemezse ileride tehdit haline gelebileceğini vurgulayarak, sürecin “öğretim öğrenimde uluslar arası bütünleşme” olduğunu, bu sürecin, Yükseköğretim kurumlarında şeffaflığı, paydaş memnuniyetini, katılımcılığı ve sonuçlarının değerlendirilmesini esas aldığını söyledi.

Bologna sürecinin 2010 ve sonrası öncelik ve hedeflerine de değinen Prof. Dr. Hasan Mandal, bu hedeflerin; öğrenme çıktılarına dayalı yaşam boyu öğrenme sisteminin geliştirilmesi, öğrenci merkezli eğitim, bilgi, beceri ve yetkinliklere dayalı istihdam edilebilirlik, şeffaflık ve kalite güvencesi, formal ve informal ortamlarda kazanılan yeterliklerin formal eğitime tanınması ile eğitim, araştırma ve inovasyon (özellikle doktora programları) olduğunu söyledi.

“YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA ÖĞRENCİ MERKEZLİ YAKLAŞIMA GEÇİLECEK”
Türkiye’nin üniversitelerinin iyileştirmeye açık olduğunu belirten Mandal, Bologna süreci yaklaşımında öğretmen merkezli yaklaşımdan öğrenci merkezli yaklaşıma geçileceğini, bu süreçte hocanın anlatmak istediği değil, öğrencinin yılsonunda ne öğrendiğinin önem kazanacağını ve değerlendirileceğini söyledi. Üniversitelerin eğitim, araştırıma ve innovasyon (yenilik) olmak üzere üç amacının bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Mandal, Bologna sürecini en önemli gelişmelerden biri olarak nitelendirdi.

Prof. Dr Mandal, Bologna sürecinin uluslararası alanda o ülkenin yüksek öğretim sisteminin şeffaflığı, tanınması, öğrenenler ve mezunlarının hareketliliği için bir araç olduğunu kaydederek, ulusal yeterlilikler çerçevesi, o ülke yükseköğretim kurumlarının uluslararası çekiciliğini artıracağını söyledi.

Türkiye’nin Bologna karnesine konuşmasında yer veren Prof. Dr. Hasan Mandal, 2007-Londra değerlendirmesinde Türkiye’nin “Deneyimlere dayalı karnesi “iyi” (3) olduğunu ancak 2009-Leuven değerlendirmesinde bunun zayıf notuna dönüştüğünü, diğer konularda Türkiye’nin iyi, çok iyi ve mükemmel derecelerinde karne notlarının bulunduğu, “2009 Bologna Süreci Değerlendirme Raporu’nda” Bologna ülkeleri ortalamasının genelde 3.93 olduğuna buna karşı Türkiye’nin 3.8 olduğunu sözlerine ekledi.

Mühendislik Dekanlar Konseyi MÜDEK’in 2001’de ODTÜ’de temelinin atıldığını ve kuruluş aşamalarını anlatan Mangal, kuruluşun akredite olduğunu bildirdi.

PROF. DR. MEHMET BAYER: “MÜDEK’İN TEMELİ DPÜ’DE ATILDI”
Konferansın sorular cevaplar bölümünde söz alan Prof. Dr. Mehmet T. Bayer, Türkiye’de ilk defa mühendislik fakültesi dekanlarının Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde toplandığını ifade ederek, Mühendislik Dekanları Konseyi’nin temelinin DPÜ’de atıldığı söyledi. Bayer, Prof. Dr. Hasan Mandal’dan Blogna süreci ile ilgili vereceği bundan sonraki konferanslarda bundan söz etmesini isteyerek, söz konusu 2000 yılı tutanaklarını kendisine vereceğini söyledi.