29
Nisan
2024
Pazertesi
KÜTAHYA

Camiler ve Din Görevlileri haftası

Kütahya Müftüsü Mustafa Üskülüp, Kur'an-ı Kerim'de bazı ayetlerde cami ve mescit yaptıranların övüldüğünü söyledi.


1-7 Ekim tarihleri arasının 1986 yılından bu yana Camiler Haftası, 2003 yılından beri de Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlandığını belirten Üskülüplü, "Camilerin tarihi gelişimine baktığımızda İslam tarihi kaynaklarına göre, İslam'da ilk mescit Hazreti Peygamberin Mekke'den Medine'ye hicreti sırasında Kuba'da bizzat kendisinin de taş ve kerpiç taşımak suretiyle yaptırdığı Kuba Mescidi olmuştur. Medine'ye vardığında da kendisine ikamet edeceği bir ev yapmadan önce mescidi yaptırmıştır ki, sevgili Peygamberimizin bu hareketi, camilerin önemini ve zaruretini ortaya koymuştur. Müslümanlar da Resulullah'ın gösterdiği bu hassasiyeti hissederek, ihtiyaç duyulan yerlere camii ve mescitler yaptırarak Cenab-ı Hak'ın Tevbe Suresi 18. ayette, 'Allah'a ve ahiret gününe inananlar, Allah'ın mescitlerini yani camilerini imar eder' buyurmuş olduğundan, mescitleri Allah'ın mülkiyeti olarak değerlendirmiş ve Hazreti Peygamber'in, 'Allah için mescit ve cami yapan kimseye, Allahü teala benzeri ile karşılık verecek, cennette ona bir köşk ihsan edecektir' müjdesi ile de bu mükafatı yakalamak ve iman ispatı için adeta yarışa girmişlerdir" dedi.


Türk toplumunda camilere ayrı bir önem verildiğini anlatan Üskülüplü, "Tarihi seyir içerisinde baktığımızda geçmişten günümüze uzanan zaman içerisinde, ecdadın her gittiği yerde yaptırdığı camiler, bu hizmetin manevi mükafatına verilen önem anlaşılmakla yükselen minareler ve buralar Türk yurdunun sembolü olmuşlardır. Aynı gelenek yurdumuzun her köşesinde, yine yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın bulundukları yerlerde yaptırmakta oldukları camiiler, halkımızın ve müslümanların camilere verdiği önemi göstermektedir. Gelecek nesillerin de aynı duygu ve düşünce içerisinde olmasını diliyorum" diye konuştu.


Camilerin, Allah'a sığınma yerleri olduğunu bildiren Üskülüplü, "Buralarda sevgi vardır, yardımlaşma vardır, sıkıntılar karşısında beraber ağlama beraber gülme vardır. Ellerin beraber açıldığı, duaların beraberce yapıldığı, Allah'ın evleri olarak değerlendirilen ve peygamberimizin, yapan ve koruyanlar için cennette makam verileceğini müjdelediği bu mekanları, camileri koruyalım, bakıma hassasiyet gösterelim, unutmayalım, ibadetsiz din olmadığı gibi, ibadet hanesiz din de yoktur. Şurası muhakkak ki camileri inşa edenlerin, onaranların, yapımı ve onarımı için maddi ve manevi katkıda bulunanların da ve gerekse din hizmeti gören, beş vakit camide görev yapanların da gayesi Allah'ın rızasını kazanmaktır. O halde görev yapanda, maddi katkıda bulunanlarda imar edip onaranlar da Allah'ın evine hizmet ediyorlar demektir" şeklinde konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 3 Ekim 2008 Cuma 16:16:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?