DPÜ Rektörü Güner Önce, açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Bugün ülke gündemimizi oluşturan en önemli konu, Avrupa Birliği’ne giriştir. Adeta her şey buna endekslenmiştir. AB’ye giriş önemli bir hedeftir, ancak asıl hedef çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaktır. AB’ye giriş tek başına ne bir kurtuluştur, ne de girmemek veya alınmamak bir felakettir. Yarın AB’ye girecekmiş gibi standartlarımızı yükseltmeye çalışıp, hiç girmeyecekmişiz gibi de kendi nitelikli insan gücümüzü ve kaynaklarımızı harekete geçirerek, bilgi ve refah toplumuna bir an önce ulaşmalıyız. Bunun için yapılacak tek şey, çalışmak, çalışmak ve daha çok çalışmaktır. Üretmeden tüketmenin sonucu, her zaman için ekonomik krizler ve toplumsal çöküntüler olmuştur. Çok şükür toplumumuz çok ders aldı. Dileriz ki çok çalışarak ve üreterek, gelecek kuşaklara işsizlik sorununun olmadığı, mutluluk ve refah içinde bir ülke bırakırız" dedi.
Bugün dünya gündemini işgal eden en önemli konunun terör olduğuna işaret eden Önce, "Terörizm, hiçbir kutsal amaç için geçerli bir yöntem olamaz. Maalesef terörizm, farklı etnik grupların bulunduğu toplumların birçoğunu, dış güçlerin kışkırtmalarının da etkisiyle en çok korkutan ve geriye götüren bir düşman haline gelmiştir. Terörizme karşı tüm toplumlar, son derece uyanık ve bilinçli olmak durumundadır. Bugün aynı sınırlar içinde çeşitli etnik kökenlerden gelmiş olmasına rağmen, tek bir millet olmuş toplumlar, hak ettikleri refah, huzur ve mutluluğu bulabilmişlerdir".

Tüm sorunların çözümünün demokraside olduğunu dile getiren Önce, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasalara, etik değerlere, ilerici anlayışa, iletişime, hoşgörü ve uzlaşma ile işbirliği anlayışına ne kadar çok önem verir ve uygularsak, ülkemizin demokrasisi ve geleceği de o kadar parlak olacaktır. Üniversiteler olarak beklentimiz daha fazla idari ve mali özerkliktir. Bunun getireceği yarar, üniversitelerimizin, gelişmiş ülkelerle rekabette bilgi çağına uyum sağlayabilen, verimli ve rekabetçi niteliklerini ön plana çıkartması olacaktır. Bu değişim, girişimci üniversite olarak da nitelendirilebilecek ve bugün yaşanan bilgi çağı, bilgi toplumu ve bilgi ekonomisine katkısı çok daha fazla olabilecek, toplum refahının artmasında daha etkin ve üretken üniversiteleri gerçekleştirecektir. Girişimci üniversite kavramı ile birlikte üniversitemizde hedeflediklerimiz, geleceğin girişimcilerini yetiştirmek, üniversitemizde olan her uzmanlık dalında girişimci ruhunu, kültürünü geliştirmek ve üniversitenin bizzat kendisini ve üyelerini girişimci olabilecek hale getirebilmektir. Avrupa komisyonunun kararları ve Bologna süreci ile yüksek eğitimini tamamlayanların iş bulabilmeleri ya da kendi işini kurabilmelerini sağlayacak önlemlerin alınması önerilmektedir. Bunun yolu şüphesiz yine eğitimden geçer. Bu bakımdan üniversitemizde girişimcilik derslerini sadece işletme, iktisat gibi alanlara değil, önümüzdeki yıllardan itibaren tüm alanlara yaymak düşüncesindeyiz. Her şeyi devletten bekleyen, şeffaflık, rekabet ve verimlilik yeteneği yeterince gelişmeyen bir üniversite sisteminden, bilgi ve teknolojinin üretildiği, toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasında önderlik eden üniversite sistemine hızla geçmeliyiz. Bunun için yasal düzenlemeler kaçınılmazdır. Ama asıl önemli olan, değişime karşı olan direncin ve anlayışın yenilmesidir".

Önce, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin, bünyesindeki 7 fakülte, 2 enstitü, 2 yüksekokul ve 14 meslek yüksekokulu, 8 araştırma ve uygulama merkezi ve 27 bin öğrencisi ile Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer aldığını sözlerine ekledi.

Kütahya Valisi Osman Aydın da, konuşmasında, Dumlupınar Üniversitesi’nin şehir ekonomisine büyük katkı sağladığını bildirdi. Konuşmaların ardından DPÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Şerafettin Sevim’in "Stratejik bakış açısıyla bilgi teknolojisi" konulu açılış dersi protokol üyeleri ve öğrenciler tarafından dikkatle dinlendi

iha-kütahya

Yayın Tarihi : 6 Ekim 2004 Çarşamba 14:56:23