2
Mayıs
2024
Perşembe
KÜTAHYA

Erdoğan: Velev ki imam hatip kökenli

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin küresel krize sarılıp oy devşirmeye çalıştığını ancak halkın geçmişte yaşadığı sıkıntıları unutmadığını belirterek, "Türkiye'nin kaybetmesi için bunlar kriz duasına çıkıyorlar. Türkiye ilerlemesin, kalkınmasın. Bu tür eski hesapların içindeler" dedi. Erdoğan, Bahçeli ve Baykal'a yüklenerek, "Sayın Baykal, biz senin cemaziyelevvelini iyi biliyoruz. Maliye bakanlığı yaptın, orada bize ne çileler çektirdin biliyoruz. Sayın Bahçeli, fona
devrettiğiniz 16 bankanın hesabını nasıl vereceksiniz? 40 milyar dolar, bunun hesabını nasıl vereceksiniz? İnsaf, insaf. İnsan bir aynaya bakar, sonra konuşur" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya'da Zafer Meydanı'nda yaptığı konuşmada, halkın Türkiye'ye zaman kaybettiren, gerilim üreten siyaset istemediğini ifade ederek, "Türkiye'yi büyütmek, güçlendirmek, huzurlu, müreffeh bir ülke yapmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Şehitlere mahcup olmamak için, ecdadımız karşısında boynumuzu bükmemek, başımızı eğmemek için koşturuyoruz. Hakkari'de yol yaptık, Harran Ovası'nı suyla buluşturduk. Ulukışla viyadüklerini tünellerle geçtik. Boğazın iki yakasını denizin
altından birleştirdik. 6 yılda 9 bin 468 kilometre duble yol yaptık" diye konuştu.

Seçim arifesinde AK Parti'ye yüklenen muhalefetin bu ülkede bir tek çivisi olmadığını ileri süren Erdoğan, "Şimdi seçimdeyiz, hep AK Parti'ye vuruyorlar. Yahu vuracağınıza, siz ne yaptınız, bir onu anlatın. Ben yaptıklarımızı anlatıyorum. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. 250 bin konutu sahiplerine teslim ettik. Sayın Bahçeli, sen de TOKİ'den sorumluydun, o zaman ne yaptın? Artık benim vatandaşım sağlıkta ileri ülkelerin hizmetini yakaladı. Mazlumun yanında yer aldık, haklının yanında yer aldık. Gazze'nin yanında yer aldık. Türkiye'nin itibarını yükselttik, bir dünya devleti haline getirdik. Ekonomisiyle, dış politikasıyla, Türkiye'nin, artık gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülke haline gelmesini sağladık. Domaniç'te, Söğüt'te cihan devleti kuranların hayali buydu, bunu istiyorlardı. Dumlupınar'da düşmana kükreyen arslanların rüyaları buydu. Biz bu hedefleri, bu hayalleri gerçek kılmak, şehitlere karşı Türkiye'yi mahcup etmemek için gayret ettik. Bu can bu tende olduğu sürece çalışmaya, üretmeye, mücadeleye devam edeceğiz. Allah'ın izniyle Türkiye'yi daha da büyütmeye devam edeceğiz. Yeter ki, sizin desteğiniz arkamızda olsun, coşkunuz, heyecanınız, hayır dualarınız bizimle olsun. Çok daha iyiyi, güzeli birlikte başaracağız" şeklinde konuştu.

"BİZ İHTİRASLA BAŞI DÖNENENLERDEN OLMADIK"
Yalan ve karalama siyasi yürütenlerin karanlığa gömüldüğünü ifade eden Erdoğan şunları söyledi: "29 Mart'ta Türkiye bir kez daha tercihini yapacak. Her mitingde halkımla konuştum. Eserlerimizle konuştum, yapacaklarımızı anlattım. CHP, MHP ne yaptılar? Nasıl bir üslup kullandılar gördünüz mü? Nasıl bir dil kullandılar duydunuz mu? Bu ülkenin başbakanına, hizmet üreten partisine nasıl iftiralar attılar işittiniz mi? Siyasetlerini yalan üzerine kurdular. Yatsı olmadan yalanları ortaya çıktı. Bizi karalamaya kalktılar, karanlığa gömüldüler. Bize çamur atmaya kalktılar, çamur kendilerine bulaştı. Karalama siyaseti yaptılar, siyasetin üslubunu yerlere düşürdüler. AK Parti hizmet siyasetinin partisidir. AK Parti, insan odaklı siyasetin, milletin partisidir. Bu ülkede özgürlüklerin savunucusudur. AK Parti, siyasetin seviyesini yükselten, eserleriyle konuşan, planlarıyla, gelecek tasavvuruyla milletin karşısına çıkan bir partidir. Biz ihtirasla başı dönenlerden olmadık. Biz hırs gözünü bürüyenlerden olmadık. İktidara gelebilmek için her yolu mubah görenlerden olmadık. Geçmişte beş tane anahtar dağıtanlar vardı. Biri ulaştı mı elinize? Ama biz 5 anahtar dağıtmadık. Buyurun konut kardeşim. Benim vatandaşım 250 bin konutu aldı. 500 bin konut yapma hedefimiz var. Vatandaşlarımızın, işçilerimizin meselelerine çözüm aradık. Bazı siyasetçiler Sivas'tan ötesine geçemedi."

"FELAKET TELLALLIĞI YAPIYORLAR"
Mazeret değil, hizmet ürettiklerini kaydeden Erdoğan, "Mazeret üstüne mazeret üretiyorlar. Kütahya'nın güzel bir sözü var: Oynamasını bilmeyen gelin, yerim dar dermiş. Yerini bulmuşlar, bu sefer de yenim dar demiş. Bunların siyaseti özür siyaseti, mazeret siyaseti. Küresel krize sımsıkı sarıldılar, krizi, işsizliği istismar ederek oy toplamaya çalışıyorlar. 3,5 yıl başbakan yardımcılığı yaptın Sayın Bahçeli, niye işsizliğin önünü alamadın? Sayın Baykal, 12 Eylül öncesinde iktidarda bayağı bulundunuz.

Benim milletim çok partili hayata geçtiğinden bu yana CHP'ye tek başına iktidar vermedi. Zaten bundan sonra da vermez. Niye? Çünkü dikili ağaçları yok. 'Şu eser bizimdir' de. Şu ana kadar açıkladığı bir şey yok, maalesef. Amerika'da şu anda işsizlik 8,7'dir. Kayıt dışı çalışanlar bunun bedelini ödeyecekler. Her şey kayıt altına girecek. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedik, yedirtmeyeceğiz. Bu ülke için, şehirlerimiz için ne planınız, ne projeniz var diyorum; CHP'den tık yok, MHP'den tık yok. Konuştukları o dili iyi takip etmeleri lazım. Felaket tellallığı yapıyorlar, panik havası oluşturup oy devşirmeye çalışıyorlar. Biz göreve gelmeden önce Türkiye'nin GSMH'si neydi? 3,5 yıl Bahçeli'nin başbakan yardımcısı olduğu koalisyonda milli gelirimiz 230 milyar dolardı. Biz bunun üzerine 520 milyar dolar ilave ettik. Şu anda 750 milyar dolar. Baykal da diyor ki, 750 milyar dolardan senin cebine giren var mı? Eskiden tuvalete girmek 1 liraydı, bunların zamanında 1 milyon oldu. Bu hale düşürdüler bizi. 'Biz 6 sıfırı atacağız' dedik. 'Atarsanız enflasyon patlar' dediler. Attık 6 sıfırı patladı mı enflasyon? Tam aksine çatladı. İşte enflasyon yüzde 30 idi sayın Bahçeli'den aldığımız zaman, şimdi ise 7.7'dir. Bu aradaki fark şimdi vatandaşımızın cebinde" dedi.

AK Parti hükümetinin geçmişten devraldığı borçları bile ödediğini söyleyen Erdoğan, "Şimdi diyorlar ki, Türkiye çok borçlandı. Biz borcu azaltan bir hükümetiz. Biz göreve geldiğimizde yüzde 64'tü kamu borç stoğu, şimdi yüzde 25. Zannediyorsunuz ki millet bunları yutacak. Benim milletim yutmuyor, yutmayacak. Sayın Bahçeli, siz, 3,5 yıllık görev süresince fona devrettiğiniz 16 bankanın hesabını nasıl vereceksiniz? 40 milyar dolar, bunun hesabını nasıl vereceksiniz? İnsaf, insaf. İnsan bir aynaya bakar, sonra konuşur. Amerika'da bankalar battı, dev sigorta şirketleri battı. Biz tedbirler aldık, bunları uyguluyoruz" açıklamasını yaptı.

"YILLARCA SİNDİRME POLİTİKASI UYGULADILAR"
Birçok valinin İmam Hatip kökenli olduğu iddialarına tepki gösteren Erdoğan, şunları dile getirdi: "CHP bir yandan, MHP bir yandan, bunların bir de yandaş medyaları var. Yalan haber yapan medyaya iltifat etmeyin, evinize sokmayın. İnsanda biraz edep, adap olur. O yandaş medyanın mensuplarından biri dün akşam televizyonda, Türkiye'nin şu andaki valilerinin çoğu İmam Hatip kökenli diyor. Yahu yalan olur da böylesi olmaz. Bak, eğer samimiysen, dürüstsen, bu ifadeler seni mi bağlar, patronunu mu bağlar bilemem. Ama dürüst ol, ahlak sahibi ol. Bu noktada kendim bir İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Asla böyle
bir arayışın içinde olmadım. Ehliyet ve liyakatten hareketle bizler atamalarımızı yaparız.

Velev ki İmam Hatip kökenli olsun, siyasalı bitiriyorsa, valilik yapma ehliyetine haizse bu seni neden rahatsız ediyor? Onlar bu ülkenin çocukları, evladı değil mi? O yeteneğe sahipse bu seni niye rahatsız ediyor? Asıl bunlar mahalle baskısı oluşturma gayreti içine girenler. Yıllarca sindirme politikaları yaptılar. Biz İmam Hatip'i bitirdik, bizi üniversitelere almadılar, gittik dışarıdan lise bitirdik, sonra üniversitede ekonomi tahsil ettik. Bize bunlar ne hendekler atlattılar. Aynı anlayış hala devam ediyor. Ama bunlar tutmayacak. Şu anda Türkiye'de, maalesef, yalan yanlış medyanın temsilcileri bu yalan yanlış haberi yapıyor. Onu dinleyen vatandaşım zannedecek ki, valilerin çoğu İmam Hatipli'ymiş. Müsteşarıma talimatı verdim. Valilerin kaçı İmam Hatip kökenli, bunu açıklasın. Milletim bunları tanısın, bilsin. Onlar bu tür iftiraları hala devam ettiriyorlar. Vatanını seven, bu tür yalan yanlış haberlerle halkını aldatmaz. Vatanını seven, bu ülkeye böyle bir anlayışla yaklaşmaz."

"KRİZ DUASINA ÇIKIYORLAR"
"Türkiye'nin kaybetmesi için bunlar kriz duasına çıkıyorlar. Türkiye ilerlemesin, kalkınmasın. Bu tür eski hesapların içindeler. Halk Partisi zamanında ekmeği, patiskayı, şekeri karneyle aldık" diyen Erdoğan, Kütahya'da kendisine verilen karneyi göstererek konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu Sayın Baykal'ın dönemine ait. Enerji Bakanlığı yaptığı dönemde benim çiftçi kardeşim bununla akaryakıt istasyonundan mazotunu almış. 'Şu kadar mazot verildi' diye mühür vurulmuş. Kuyruğa girerdik arabamızın benzinini almak için. Sayın Baykal, biz senin cemaziyelevvelini iyi biliyoruz. Maliye bakanlığı yaptın, orada da bize ne çileler çektirdin biliyoruz. 'Maliye bakanlığımda şöyle başarılıydım' diyemezsin. Ben geldim, kuyrukları kaldırdım de. Hadi anlat, sıkıysa bunları anlat. Var mı böyle bir şey? Bizi delikli kuruşa muhtaç ettiniz. Siz osunuz. Ama artık böyle bir şey yok. Türkiye bunu aştı artık. Geldiğimizde 26. büyük ekonomiydik, şimdi 17. ekonomisiyiz. Bunu sen mi yaptın Sayın Baykal. Sen mi yaptın Sayın Bahçeli? Geldik ve yaptık. Dik durduk, kararlı olduk. Bu neticeyi aldık. Bundan sonra da bu böyle sürecek.

Hedefimiz Türkiye'yi dünyanın gıda merkezi haline getirmek. Bizden evvel Kütahya'da sanayide 300 kişi çalışıyordu. Şimdi 3 bin 500 çalışıyor. Okullara 5 bin 500 bilgisayar gönderdik. Artık yavrularımız okullarda bilgisayar öğreniyor. Bilgisayar şimdi mi icat oldu? Hani siz Atatürkçüydünüz? Sayın Bahçeli, sizin döneminizde hastanelerde ölüler rehin kalıyordu. Şimdi hamile bir kadın, istediği hastaneye gider, kimse ona SSK'lı mısın, Emekli Sandığı mensubu musun diye soramaz. Orada doğumunu yapar, çocuğu 18 yaşına kadar sosyal güvenlik sigortası teminatı altındadır. Bizden evvel 9 ilde doğalgaz vardı, şimdi 63 ilde doğalgaz kullanılıyor. Hava kirliliğinde Kütahya birinci sıradaydı. Hep bana, hep bana yok. Bir sana, bir bana var. Bu anlayışla çalıştığımız zaman ülkemizi hep beraber ayağa kaldırırız."

Partisinin belediye başkan adaylarını tanıtıp Kütahyalılardan destek isteyen Erdoğan, "Geçen dönem sizlere 5 yıl hizmet vermiş olan Mustafa İça kardeşimizle yolumuza devam ediyoruz. Şimdi daha büyük projelerle Kütahya'nın şahlanışını devam ettireceğiz. Adaylarımıza sahip çıkacağınıza inanıyorum. Önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Buradan ayrıldıktan sonra kapı kapı dolaşacak mıyız? Bakın tüm siyasi partiler bana vuruyor. Ben kime güveniyorum? Size. Gücümüzü bu seçimde çok daha iyi göstereceğiz. Gücümüzü milletten alıyoruz" ifadelerini kaydetti.

Erdoğan, T.C. kimlik numarası olmayanların seçimlerde oy kullanamayacağını ancak bu konuda dün önemli bir gelişme olduğunu, aynı aileden bir kişinin gidip bütün aile fertlerinin nüfus kayıt örneğini alabileceğini hatırlattı. Başbakan, konuşmasının ardından Burdur'a gitti.

iha
Yayın Tarihi : 19 Mart 2009 Perşembe 18:22:13
Güncelleme :19 Mart 2009 Perşembe 18:37:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kaan asiltürk IP: 80.138.248.xxx Tarih : 19.03.2009 19:34:49

neden yapilacagi zafer hava limani hakkinda konusmadi  sayin basbakan


ahmet IP: 88.255.153.xxx Tarih : 20.03.2009 08:32:13

Başbakan hava alanı hakkında konustuki önumüzdeki aylar içinde yapılcakmış ihalesi varmış yakın zamanda bunu belirtii yakınıs yani