2
Mayıs
2024
Perşembe
KÜTAHYA

Ergenlikte, aile içi iletişime dikkat

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hatice Zeynep İnan tarafından Özel Başaran Yıldız İlköğretim Okulu Konferans Salonu'nda verilen “Çocukla Etkili İletişim” konferansı veli, öğretmen ve eğitim fakültesi öğrencilerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.

Konferansta ailelerin çocuklarıyla erken çocukluk ve ergenlik dönemlerinde nasıl iletişim kurması gerektiği konusuna değinen Yrd. Doç. Dr. Hatice Zeynep İnan, bu dönemlerde aile ve çocuklar arasında iletişim kaynaklı sıkıntıların sık sık yaşandığını ve yaşanan sorunların çözülmemesi halinde çocukların ileriki dönemlerinde daha büyük sosyal problemler yaşayacağından bahsetti.

Yrd. Doç. Dr. Hatice Zeynep İnan çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken noktalardan bahsettiği konuşmasına şöyle devam etti, “Çocuk eğitimi bir yaya benzer nasıl bir yayı parmaklarınız arasında çok sıkar veya çok serbest bırakırsanız yay elinizden kaçıp gider aynı bu şekilde çocuklarınızı da çok sıkar veya gerektiğinden fazla serbest bırakırsanız çocuklarınız elleriniz arasından kaçıp gider ve belki de bir daha onları geri kazanamazsınız.Çocukla iletişimde etkin dinleme çok önemlidir. Etkin dinlemede maalesef genelde sen dilinin ağırlıklı olduğu ifadeler kullanırız. Sen dili doğrudan suçlayıcı ve olumsuz ifadeler içerdiği için mesajı alan çocuk savunucu tutuma girer ya da kendine olan güveni sarsılır. Aileler sen dili ile istenmedik davranışları ortadan kaldırmayı amaçlarlar. Oysa sen dilinin çok az olumlu etkisinin olmasına karşın çocuğun benlik saygısının azalması ve anne-baba ile iletişimini bozması açısından olumsuz etkileri çok daha fazladır. Aynı şekilde etkin bir iletişim sağlamada göz teması önem arz etmektedir. Çocuklarla iletişimde iletişim kurulan çocuğun gözüne bakmak “Sana ve senin anlattıklarına önem veriyorum” mesajını iletir.

Anne-babanın çocuğu ile iletişimlerinde ilgili yüz ifadesi ile gözlerinin içine bakması “ben ve benim anlattıklarım dinlenmeye değer” mesajını vermelidir. Çocuklarınıza sarılın, çocuğunuza günde 1 kez sarılırsanız, bir birey olarak var olduğunu ve kabul edildiğini hisseder. Ona 5 kez sarılırsanız anne-babası olduğunuzu fark eder. Ona 15 kez sarılırsanız önemli olduğunu ve sevildiğini anlar. Ne kadar çocuğunuz olursa olsun hepsinin yerinin ve öneminin ayrı olduğunu, hepsinin özel olduğunu hissettirin. Kardeş kıskançlığını artıracak ayrımcı tutumlardan uzak durun. Unutulmamalıdır ki iyi bir anne-baba olmak sabır gerektirir. Çocuklarınıza her zaman onların değerli ve saygıya değer bir varlık olduğunu hissettirin. Çocuklarınıza her konuda seçme fırsatı verin ve kararlarına saygı duyduğunuzu gösterin. Çocuğunuzun hatalarını onun yüzüne karşı söylemek yerine onların sahip olduğu özellikleri ve olumlu taraflarını ifade edin. Çocuğunuza her zaman güvenin ve bunu ona ifadelerinizle yansıtın. Çocuğunuzun bedeni ve kendi yaşam alanı üzerindeki haklarına saygı gösterin. Çocuklarınızla mümkün olduğu kadar çok birlikte zaman geçirin. Onların duygularını olduğu gibi kabul edin. Unutmayın ki yetersizlik sergileyen bir çocuk asla beceriksiz değildir. Çocuğunuzun beğenmediğiniz ve tasvip etmediğiniz davranışlarını değiştirmesi için utandırmayın ve köşeye sıkıştırılmış gibi hissetmesine sebep olmayın, bu onun öz-güvenini yitirmesine sebep olacaktır.

Çok sık yapılan büyük bir hata ise asla çocuğunuzu başka çocuklarla karşılaştırmayın. Çocuğunuz karşılaştırıldığında kendini aciz ve yararsız hisseder, öz-imgesi zedelenir. Onlara verdiğiniz sözleri mutlaka tutun, verdiğiniz sözleri tutamadığınız durumlarda özür dileyin ve nedenini muhakkak açıklayın. Onlarla sorun varken dahi sakin olun ve konuşurken serinkanlı olun. Çocuklarla yaşanan sıkıntılarda sorunların çözümünde uyulması gereken konulara da çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Yaşanan sorunlar mutlaka olayın yaşandığı an ele alınmalı ve eski birikimler karıştırılmamalıdır. Çocuklarımıza uzun konuşmalarla nasihat vermek yerine davranışlar somut bir biçimde ayrıntılı olarak ele alınmalıdır. Yargılamaya gitmeden, kendi duygu ve düşüncelerinizi ifade etmelisiniz. Duygu ve düşünceler ne eksik ne de fazla, olduğu gibi ifade edilmelidir. Problemle ilişkili olmayan ayrıntılar birbirinden ayırt edilmelidir. Bir tarafın haklı çıkması yerine her iki tarafın da anlaşabileceği bir çözüme yönelmek en doğru olanıdır.”

Soruları da yanıtlayan Yrd. Doç. Dr. Hatice Zeynep İnan’a, Özel Başaran Yıldız İlköğretim Okul Müdürü Yaşar Bintepe tarafından DPÜ Rektörü Prof. Dr. Güner Önce adına çiçek takdim edildi.
 

iha
Yayın Tarihi : 25 Mart 2009 Çarşamba 12:50:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?