"Ramazan İslam dininde önemli ve kutsal bir aydır. Ramazan, zenginin fakire yardım elini uzattığı, toplumsal dayanışmanın ve israftan kaçınmanın arttığı zaman dilimidir" diyen Nazlı, " Büyük marketlerin fahiş fiyatlara kiraladığı dev reyonlar, tüm kredi kartlarının bu aya özel tüketime yönelik kampanyalar düzenlemesi, birçok gıda markasının kim alabilir kim alamaz düşünmeden iştah kabartan reklamları. Bunların yanı sıra ülkemizde son yıllarda sıkça görünen bu aya gelindiğinde fahiş fiyat artırımları, Her arz kendi talebini doğurur mantığıyla böyle kutsal bir ayın tüketim tuzağı olması Ramazan ayının temel olarak nefsin terbiyesini öne çıkaran felsefesini yok saymaktır. İnsanların Ramazan ayında iyi şeyler yemek istemesi normal ama bunun çoğu gıda kuruluşları tarafından özellikle vurgulanması, reklam günümüz gerçeği olmasına rağmen insanların açlıktan doğan maddi duygularını bu derece kullanmaları hiçte normal değil.Ramazan etkinlikleri giderek panayır haline dönüşmüş, bu ayın manevi iklimine uygun kültürel ve sosyal etkinliklerden çok ticari amaçlara hizmet eder hale gelmiştir. Etkinliklerin düzenlendiği alanlar, yeme-içme ve konser alanları haline gelmektedir. Bu durum toplumsal yardımlaşmayı öğütleyen, israftan sakındıran Ramazan ayının felsefesine aykırıdır. Tüketim kültürünün, kutsal zamanları ve insani duyguları kullanmaktan çekinmediği bir ortam haline dönüşen bu panayırlarda; Ramazan'da yoğunlaşması gereken ibadet anlayışı yerine sınırsız eğlence ön plana çıkmaktadır. Temelinde duygudaşlık olan bir ibadet ülkemizde bu derece bir tüketimin çıkış noktası haline geliyorsa durup bir düşünmek lazım. 'Tüketirken tükenmemek için' ilkesiyle yola çıkan Tüketiciler Birliği, kutsal değerlerin ticari kaygılara alet edilmesine her zaman karşıdır, Ramazan ayının manevi iklimine uygun yaklaşımla panayırdan çok kültürel ve sosyal ağırlığı olan düzenlemeler yapılmalı, fahiş fiyat artışlarının önüne geçilmeli, özendirici reklamlar engellenmelidir" diye konuştu.

iha

Yayın Tarihi : 5 Eylül 2008 Cuma 20:59:02