7
Mayıs
2024
Salı
KÜTAHYA

Umutlandır ama somutlandırma!

SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI

İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Aydın, Ermeni soykırımı iddialarının bir aldatmacadan ibaret olduğunu söyledi.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesinde verdiği konferansta, sözde Ermeni soykırımı iddialarının gerçek dışı olduğunu belgeleriyle ortaya koyan Prof. Dr. Mahir Aydın, "Üzülüyorum, ama kendi düşen ağlamaz. Hiçbir millet Ermeniler kadar politika malzemesi yapılmamıştır, umutlandırılıp aldatılmamıştır, onuruyla oynanmamıştır ve bu oynanmadan dolayı da zarar görmemiştir" dedi.

Ermenilerin sürekli aldatıldığına dikkat çeken Aydın, bunları 1878 Doğu Anadolu senaryosu, 1895 birinci Ermeni soykırımı senaryosu, 1915 ikinci Ermeni soykırımı senaryosu, 1923 Ermeni yurdu senaryosu, 2000'li yıllar uluslararası baskı senaryosu olarak sıraladı. Ermeni senaryosunu bazı ülkelerin kendilerine çıkar sağlamak, kendi kusurlarını örtmek için kullandıklarını kaydeden Aydın, İngiltere'nin bu konudaki rolüne de temas etti. Aydın, Ermeniler konusunda izlenen politikaların herkesi birbirine düşürmeye yönelik olduğunu, "umutlandır, ama somutlandırma" senaryosu uygulandığını söyledi.

 

"24 NİSANDA SOYKIRIM OLMADI, ERMENİ DERNEKLERİ KAPATILDI"

Prof. Dr. Mahmut Aydın, 1915 yılında "Eli silah tutan her beş cephede savaşa gitti ve geriye babasız, kocasız ve evlatsız, savunmasız bir toplum kaldı. Rusya'da yapılan Taşnaksutyun gönüllü ordusuna birçok Türkiye Ermeni'si katıldı. Sonra savunmasız Türk insanı silahlı Ermeni komitacıların saldırısına uğradı. Çanakkale geçilemeyince Rus donanması 11 ay boyunca Karadeniz kenarlarını bombaladı ve 24 Nisan'da Ermeni dernekleri kapatıldı. 24 Nisan'da soykırım başlamadı, olmadı. Sıkıştığı için onu kullanıyorlar. Gerçek soykırım olsaydı onu kutlarlardı. 235 ele başı tutuklandı ve belgelere el kondu. 27 Mayısta zorunlu göç kararı alındı. 967 bin 500 Ermeni'nin göçü planlandı" dedi.

Tehcir genelgesini ve neye ihtiyaç duyulduğunu belgeleriyle anlatan Aydın, göçün Ermenileri bulundukları yerden çıkararak belirlenen yerlere götürmek, onların aleyhte faaliyetlerini ve bir Ermeni devleti kurmaya yönelik amaçlarını engellemek için olduğunu belirtti. Aydın, zorunlu göçün bir yıldan kısa sürdüğünü, göçenlerin malının güvence altına alındığını, gayrimenkullerden ayrı, bozulacak malların satılıp parasının bankaya konduğunu, bu amaçla 3 milyon 400 bin kuruş harcandığını ve 644 900 Ermeni'nin

1918'de geri döndüğünü ifade etti.

18 Temmuz 1921'de İngiliz savaş gemisinde görülen Torlakyan davasının önemine dikkat çeken Aydın, bu davanın sürdüğü 4 ay boyunca Türk-Ermeni ilişkilerine dair her şeyin konuşulduğunu, tüm kirli çamaşırların ortaya döküldüğünü, bu dönemin 1918-23 tarihleri arasında işgalin en yoğun olduğu dönem olduğunu, Osmanlı belgelerinin İngilizlerin elinde bulunduğunu, her şeyin rahatlıkla ortaya koyulabileceği zamanda ortaya bir soykırım kavramı çıkmadığını söyledi.

 

İDDİALAR GERÇEK DIŞI

Amerikan Temsilciler Meclisi'nin 4 Mart 2010'da soykırım iddiasını bir oy farkla kabul ettiğini kaydeden Aydın, kabul edilen belgede "Ermeni soykırımı Osmanlı İmparatorluğu tarafından tasarlanmış ve 1915'den 1923'e kadar uygulanmıştır. Yaklaşık 2 milyon Ermeni'den 1,5 milyon erkek, kadın ve çocuk öldürülmüştür. Hayatta kalan 500 bin kişi evlerinden sürülmüştür ve bu durum Ermenilerin tarihi vatanlarındaki 2500 yıllık varlıklarının ortadan kalkmasıyla sonuçlanmıştır" ifadelerinin bulunduğunu, amacın

Türkiye Cumhuriyeti olduğu için 1915'in birden 1923'e çıkarıldığını, yani Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin kan üzerine kurulduğunun ima edilmek istendiğini belirtti. Aydın, Ermeni nüfusunun sözü edilen dönemlerde 1 milyon 200 bini, 300 bini zor geçtiğini, dolayısıyla bu iddiaların gerçek dışı olduğunu sözlerine ekledi.

SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI
SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI
SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI
İHA
Yayın Tarihi : 27 Nisan 2010 Salı 13:06:05
Güncelleme :27 Nisan 2010 Salı 15:44:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?