Türkiye Harp Malulü Gazileri Şehit, Dul ve Yetimleri Manisa Şubesi tarafından organize edilen, "Manisa Şehidine ve Gazine Sahip Çık" yürüyüşünde, yaklaşık 5 bin kişi slogan atarak demokratik açılıma tepki gösterdi.

Kandil Dağı Mahmur Kampı'ndan Türkiye'ye gelen 34 PKK'lının karşılanış biçimi ve serbest bırakılmalarına tepki gösteren Türkiye Harp Malulü Gazileri Şehit, Dul ve Yetimleri Manisa Şubesi, Manisalı 213 şehit ve 168 gazi adına kentteki sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve dernekler ile birlikte, "Manisa Şehidine ve Gazine Sahip Çık" yürüyüşü düzenledi. Yaklaşık 5 bin Manisalının katıldığı yürüyüş, Öğretmenevi kavşağından başlayıp İstasyon Caddesi güzergahından Cumhuriyet Meydanı'na kadar sürdü.

Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı eylemde, yürüyüşe katılmak isteyen vatandaşlar üst aramasından geçirildi. Saat 11.00'de başlayan yürüyüşte, katılımcılar, 'Kahrolsun PKK', 'İmralı basılsın, Apo asılsın', 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez', 'Türkiye Türklerindir', 'Kahrolsun PKK, iş birlikçi AKP' ve 'Ne mutlu Türküm diyene' sloganları attı. Şehit annelerinin oğullarının fotoğrafları ile en önde yürüdüğü kortejde gazi yakınları da pankart açtı. "Türkiye'm" parçası eşliğinde yürüyen kalabalık

Cumhuriyet Meydanı'na geldiğinde, ağabeyini 2006 yılında Mardin'de şehit veren Merve Kurtoğlu yazdığı şiiri okudu. Küçük Merve'nin ağabeyine yazdığı duygu dolu şiir, katılımcılardan büyük alkış aldı.

ŞEREF BELGESİNİ YIRTTI

1995 yılında Bitlis'te mayına basarak sakat kalan Manisalı Gazi Adnan Kaya, yürüyüşe araba üzerinde oğlu Batuhan Kaya ile birlikte katıldı. Önce duyduğu öfkeyi anlatan Kaya, daha sonra devlet tarafından verilen övünç madalyasını kırdı ve belgesini yırtıp attı. Kaya yaptığı konuşmada, "Bu madalyayı alıp PKK'lılara taksınlar. Ben istemiyorum" diye haykırdı. Kaya'nın attığı madalyayı Türkiye Harp Malulü Gazileri Şehit, Dul ve Yetimleri Manisa Şubesinin Akhisar temsilcisi olan Esra Eren yerden kaldırdı.

Yürüyüşü organize eden Türkiye Harp Malulü Gazileri Şehit, Dul ve Yetimleri Manisa Şubesi Başkanı Ümit Taydaş, Cumhuriyet Alanı'nda katılımcılara konuşma yaptı. Taydaş, yaşanan karşısında hükümetin en radikal tedbirleri almasını isteyerek, "Şehit ailelerimizi, gazilerimizi uzun süredir yıpratan ve üzen gelişmeler ne yazık ki ülkemizde sürmektedir. Büyük cani Öcalan, İmralı'dan makam mevki sahibiymiş gibi politikaları hakkında görüş sunmaya devam ediyor. Örgütü yönettiğini rahatça ifade ediyor. Bu ülkede, öldürülen PKK militanları için düzenlenen cenaze törenlerine rahatça insanlar katılabiliyor. Yürüyüş yapan bu kalabalıklar, terör örgütü lehine sloganlar atabiliyor. Törenlere; parti temsilcileri, belediye meclis üyeleri ve belediye başkanları katılarak teröristlerin ailelerine başsağlığı dileyebiliyor. Terörist başı Öcalan'ın doğum günü, Adana'da Seyhan Nehri'ne karanfiller atılarak kutlanabiliyor. AB'nin, ülkemde bölücü ve yıkıcı eylemleri göz ardı ederek ve Güneydoğu'da ayrı bir devlet kurmak için çaba gösteren PKK'yı yok sayarak, 'demokrasi, insan hakları, bölgesel sorunlar' deyip ülkeyi karanlığa sürükleyecek istekleri rahatça öne sürebiliyor. Kısacası, AB ülkemizde vatandaşlarımız arasında ayrım yaptığımızı iddia etmekte ve Kürt kökenli vatandaşları ülkesine karşı soğutmakta, yabancılaştırmakta ve ayaklandırmaktadır. Benim ülkemde, hiçbir vatandaşımın politik ve ekonomik hayata katılımlarının önünde kanuni engeller yoktur. O zaman hangi demokratik açılım şemsiyesi altında birtakım gelişmeler sağlanacaktır? En son olarak Kandil Dağı ve Mahmur Kampı'ndan gelerek sözde teslim olan 34 PKK'lının serbest bırakılması karşısında, şehit ailelerim ve gazilerim derin kaygı içerisine düşmüştür. Biz etnik kökene bakmaksızın, yıllardır tek çatı altında Türk milleti olarak yaşadık. Birlik ve beraberlik, ülkemizin geleceği açısından en önemli yaşamsal unsurumuzdur. Ama bizleri ayrıştırmaya çalışanlar, Kandil Dağı'ndan ve Mahmur Kampı'ndan gelen teröristleri kahramanca karşılayıp Türkiye Cumhuriyeti'ne meydan okuyanlardır" ifadelerini kullandı.

Taydaş, "Teslim olan PKK'lılar Türkiye'ye güvendikleri için değil, Abdullah Öcalan istedi diye geldiklerini açıkça belirtmişlerdir. Böylelikle art niyetlerinin tüm Türkiye tarafından görülmesini sağlamışlardır. 30 bin kişinin katili olan terörist başının isteği ile bu işler oluyorsa o zaman devlet otoritemiz açısından zafiyetli durumların ortada olduğu görülmektedir. Hükümetten, belirttiğimiz konularla ilgili en radikal tedbirlerin alınmasını beklemekteyiz" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından, kalabalık grup olaysız bir şekilde dağıldı.