Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Alaşehir'de don vurgunu sonucu zarar eden üreticileri ziyaret etti, bağlarda incelemelerde bulundu. Şahin Mengü, "Bu ülkeye en büyük zararı bizim gibi kravatlılar verdi, çiftçi ülkeye hiç zarar vermedi" dedi.

Alaşehir ve çevresinde yaşanan don olayı ile üzüm bağlarının ortalama yüzde 75-80 oranında zarar gördüğü belirtildi. Üreticilerin atalardan kalma ateş yakma, salma sulama ve damla sulama yöntemlerini kullanmalarına rağmen bölge zarar görmekten kurtulamadı. Don vurgunundan korunmak için üreticiler lastik ve saman yaktı. Teknik elemanlar sulama veya ateş yakmanın tek başına çözüm olmadığını, bunların aynı anda ve topluca yapılmasını önerdi. Don, soğuk, dolu gibi doğal afetlere karşı üreticilerin mutlaka tarım sigortası yaptırmaları önerildi.

Gediz Havzası'nın tamamında etkisini gösteren don olayı özellikle Alaşehir Ovası'nda etkili oldu. Hacıaliler köyünde başlayıp Subaşı, Sobran, Ilgınköy, Akkeçili, Çağlayan ve Kavaklıdere beldesinin bulunduğu çay boyunca tüm alanlarda kırağı yağması sonucu asmalar zarar gördü.

Alaşehir Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Soygür, 16-17 Mart geceleri hava sıcaklıklarının -1 dereceye kadar düşmesi sonucu oluşan don olayında Alaşehir Ovası'nın tamamında yüzde 30-80 oranında zarar görülürken en çok zararı Alaşehir Çayı ve çevresinde bulunan bağların gördüğünü söyledi.

Ticaret Borsası, Tariş, Ege İhracatçılar Birliği ve İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından bağ alanlarında incelemelerin devam ettiğini anlatan Soygür, şöyle konuştu: "Üreticilerimiz meteorolojiden alınan hava raporlarına göre kendi imkanlarıyla dona karşı müdahale ettiler ama istenilen sonuç alınamadı. Damla suyu olan üreticilerimiz sularını bıraktı, salma suyu olanlar bağlarına su saldılar, bağlarda lastik ve saman yaktılar. Ancak, uyanma aşamasında olan bağlarımıza dolu beklenmedik oranda zarar verdi.

Asmalar bu yıl ürün veremez, üreticiler çaresiz, yetkililerle görüşmelerimiz sürüyor. Bu şartlarda üreticilerimizin ürün alması mümkün değil. Bağını sigorta yaptıran üreticilerimizin sigorta şirketlerine hasar tesbit çalışmaları yaptırmaları sürüyor."

Sigorta yaptırmayan üreticilerimiz için neler yapılabilir şimdi bu alanda çalışmaların sürdüğünü anlatan Soygür, şunları söyledi: "Devletten üreticilerimizin bankalara olan tarımsal kredilerinin ertelenmesini, don olayının Sarıgöl ilçesinden başlayıp Menemen Ovası'na kadar sürmesi nedeniyle genel afet bölgesi kapsamına alınmasını talep edeceğiz. Üreticilerimizin mutlaka tarım sigortası yaptırması gerekir. Devlet sigorta yaptırmak isteyen üreticilerimize yüzde 50 oranında destek vermektedir. Bu fırsatı bu yıl kaçıranlar önümüzdeki yıllarda mutlaka sigorta yaptırmaları gerekir."

MÜDAHALE BİR BÜTÜN OLARAK YAPILMALI

Alaşehir Ticaret Borsası Ziraat Mühendisi Mehmet Kökten, doğal afetlere karşı bir bütün olarak müdahale yapılması gerektiğini söyledi.

Don olayına karşı koruma görevi olan damla sulama, salma sulama yöntemlerinin tek başına yeterli olmadığını anlatan Kökten, sözlerine şöyle devam etti: "Bunlar hepsi bir mücadele şekli olmasına rağmen atalarımızdan kalan saman, lastik veya diğer yakacaklarla da sulama sistemleri desteklenmelidir. Ayrıca bu uygulamayı da tüm çiftçilerimizin aynı anda yapması gerekir. Hepsinin koruma derecesi farklı. Hepsinin aynı anda uygulanması bir bütün oluşturarak yararını daha da artıracaktır."

Tek başına yapılan uygulamaların yeterli sonucu vermeyeceğini anlatan Kökten, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnceleme yaptığımız Hüseyin Yılmaz adlı üreticimiz damla sulama sistemini çalıştırmış, bununla yetinmeyip bağ alanında saman ve lastik yakarak damla sulamaya takviye yapmıştır. Bunun sonucunda genelde görülen yüzde 75-80 oranındaki zarar yerine yüzde 10 civarında zararla kurtarmıştır. Atalarımızdan kalma yöntem olan saman veya lastik yakma yönteminde oluşan duman bulutu bağ alanının üzerini kaplayıp

soğuk havanın aşağıya bir ölçüde ısınarak çökmesini sağlar. Böylece 2-3 derecelik bir ısınma sağlanır. Bu ısınma nedeniyle uyanma veya açmış olan asma gözleri don olayından en az şekilde etkilenir."

ATALARIMIZIN YÖNTEMİNİ UYGULADIM

Kemaliye beldesinde oturan üretici Hüseyin Yılmaz, hava durumunu sürekli takip ediyorum. Her yıl bu aylarda don vurgunu yaşanabiliyor" dedi. Bu amaçla eski oto lastiklerini ve samanı hazır tuttuğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: "16-17 Mart geceleri don olacağını meteorolojiden ve tarım kurumlarından öğrendim. Damla sulama sistemini çalıştırdım.Geceleri saat 02.00-06.00 saatleri arasında lastik ve samanları yakarak bağın üzerinde bir duman bulutu oluşturdum. Bu duman havayı az da olsa ısıtıyor. Damla

sulama, ateş yakma sistemiyle genelde görülen yüzde 70-80 oranında görülen zararı yüzde 10'a kadar çekmeyi başardım. Bu zarar zarar sayılmaz. Üreticilerimiz tüm korumaları uygulamaları gerekir. İnşallah bir daha böyle afat yaşamayız."

CHP MİLLETVEKİLİ ŞAHİN MENGÜ BÖLGEDE

CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Alaşehir'de don vurgunu sonucu zarar eden üreticileri ziyaret etti, bağlarda incelemelerde bulundu. Şahin Mengü, Caberfakılı, Işıklı, Matarlı, Kasaplı köyleri ve Killik beldesinde üreticilerin dertlerini dinledi.

Şahin Mengü, üreticilerin ve parti yöneticilerinin don olayının yaşandığı bilgisini verdiğini belirterek şunları söyledi: "hemen sizin acınızı paylaşmak için geldim. Mümkün olduğu kadar çok üreticimize ulaşmak istiyorum. Ancak sizden istediğim iktidar milletvekillerini rahat bırakmayın, çünkü onların bakana ulaşması daha kolay."

Üreticilerin anayasa değişikliği, HSYK gibi konularla ilgilenecek durumu olmadığını anlatan Mengü, sözlerine şöyle devam etti: "Üreticilerimizin durumu içler acısı. Bağları inceledim gerçekten çok kötü olmuş. Anladığım kadarıyla bu don vurgunu bu yıl etkili olduğu gibi gelecek yılı da etkiliyormuş. Şimdi sizlerin talepleri doğrultusunda Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifi, TEDAŞ gibi kurumlara olan borçların faizsiz olarak bir yıl ertelenmesi isteğinde bulunacağım. Özel bankalara bir şey söyleyemeyiz, ancak bu bölgede çok iş yapan Denizbank genel müdürünü eskiden beri tanıyorum, ondan bir randevu alıp ona gideceğim. Ayrıca alan geniş olduğu için bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi isteğinde bulunacağım."

ÇİFTÇİ ANAYASA İLE İLGİLENMİYOR

Türkiye'nin sorunu anayasaymış gibi anayasayla yatıp anayasayla kalkıldığını anlatan Mengü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başka konuştuğumuz bir şey yok. Türkiye'nin konuşması gereken işsizlik ve ekonomidir. Türk ekonomisine en az zarar veren biri varsa herhalde çiftçidir. Bu memklekete en büyük zararı bizim gibi kravatlılar vermiştir. Köylünün ülkeye verdiği hiç zarar yok. Ama bütün ahlaksızlık, bütün uğursuzluk kravatlıdan gelir. 40 dönüm bağı olan çiftçi kazık atsa ne kadar atar. Adam malı götürüyor. Türk Telekom 1992 de 40 milyar dolardı. Biz Araplara 4 milyon dolara sattık. Aradaki 36 milyar doların hesabını birileri verecek. Hepimizin cebinde birer cep telefonu durmadan konuşuyor. Hele karılar bir alem kaynanayı bir çekiştirmeye başladı mı yarım saat konuşuyor. Hakketen bu toplum okumuşun ihanetine uğramıştır. Benim çiftçimin ne kötülüğü olur. Her tarafı kötülük olsa ne olur.Sabah kalksa kötülük edeceğim diye düşünse ne yapar. Türkiye'de ben dahil siyasetçilere en çok soru sorma hakkı çiftçilerindir. Aslına bakarsan dört katrilyon kadar para çiftçiye prim olarak dağıtılacaktı."

Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın yapısının çitçileri hiç ilgilendirmediğini anlatan Mengü, şunları söyledi: "Ha öyle olmuş ha böyle olmuş. Ama çiftçinin sorununu tartışmıyoruz. Açlığı konuşmuyoruz. Aslında bu günlerde konuşmamız gereken açlık, işsizlik. Biz de işi gücü bıraktık anayasa mahkemesi öyle mi olsun böyle mi olsun. HSYK öyle mi böyle mi olsun. Hiç ilgilendirmez sizi işinizde olmaz. Sadece yukarıdaki adamların işi hani filler tepişir çimenlerin ezilmesi gibi insanlara hiç yararı yok. Aynen sizin gibi bir Amerikalı çiftçiye bir şey sordum adam bana baktı baktı benim eyalet çok büyük ben bunun öbür tarafını göremiyorum. Tarımla uğraşan adamın ipinde mi dış politika Ermeniler çıkartırmış, çıkartmazmış. Hiç kimsenin ipinde değil. Anayasada ipinde değil. Asıl tartışmamız gereken konuları tartışmıyoruz.

Şahin Mengü çiftçilerin sorularını dinleyip cevaplandırdı. Köy gezilerine Manisa CHP İl Başkanı Cahit Kaplan, Alaşehir CHP İlçe Başkanı Erkin Türker ve yönetim kurulu üyeleri de katıldı.