Arınç, BBP teşkilatını ziyaret etti

22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Büyük Birlik Partisi'ni ziyaret etti, ardından AK Parti seçim bürosunda Ergenekon 2. İddianamesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, beraberinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi ve partililer ile birlikte Büyük Birlik Partisi (BBP) Manisa İl Başkanı Fatih Ovalıoğlu'nu parti il binasında ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti.

Kurtarma çalışmalarının sonuçlanmadığını duyduğunu anlatan Arınç, şöyle konuştu: "Çok büyük üzüntü duyuyoruz. Şahsiyetiyle, inancıyla, millet sevgisiyle, gençliğinden bu yana ülkesine, vatanına, bayrağına sahip çıkmış değerli bir siyasetçidir Muhsin bey. Ankara'da sürekli beraberdik. Böyle bir kazada, şu an büyük bir zorluk içerisinde olmasına çok üzülüyoruz. Allah'tan diliyorum, onu milletimize bağışlasın, hem de ailesine bağışlasın. Onun sağ salim arkadaşlarıyla beraber kurtulmasını nasip etsin."

Elden gelenin mutlaka yapıldığını anlatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanımızın bizzat ilgilendiğini biliyorum. Her şey Allah'ın takdirinde, inşallah başkanımıza en kısa zamanda sağlıkla kavuşuruz. Buraya partili arkadaşlarımıza uğrayarak aynı duyguları paylaştığımızı belirtmek istiyorum."

PARTİLER MÜZİKLİ KAMPANYA YAPMASIN
Bülent Arınç, BBP İl Teşkilatını ziyaretinin ardından Manolya Meydanı'nda AK Parti Manisa Belediye Başkan Adayı Bülent Kar'ın seçim bürosunda siyasi partilere bir çağrıda bulundu. Gazetecilere açıklamada bulunan Arınç, seçimlere kadar gürültülü, şarkılı, yüksek yoğunluklu bir kampanya yapılmamasını talep ettiğini belirterek şunları söyledi: "Başta AK Parti olmak üzere tüm siyasi partilerin bu durumu göz önüne alarak, şehir içindeki çalışmalarında müzikli kampanyaya son vermelerini diliyorum. Bu bir mecburiyet değildir. Ancak müzikli propaganda yapılmasının üzüntülü olan Türk Milleti'ne yakışmayacağını düşünüyorum."

BÜTÜN İŞ TÜRK YARGISINDA
2.Ergenekon İddianamesiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "İddianame, ceza muhakemesi kanununa göre kabul edildiğine göre, dava başladığına göre bu konuyla ilgili söyleyeceğimiz birkaç not var. İddianameden görüyoruz ki, iddianame dayalı belgelerden de görüyoruz ki açılan dava, halkın seçtiği ve iktidara getirdiği hükümetleri yasa dışı yollarla devirmeye teşebbüs etmek. Sanıkların isimlerini herkes biliyor. Benim tekrarlamama gerek yok. Bir takım komplolar kurarak, siyasi partileri güçsüz hale getirmek, bölmek, parçalamak, siyasi partilere şekil vermek, hükümeti devirmeyi amaçlayanların her yola müracaat etmek suretiyle yine yasa dışı bir takım teşebbüslere girişmek."

Bunların çok önemli iddialar olduğunu anlatan Arınç, şunları söyledi: "Ağır suçlamalardır. Ben bağımsız Türk mahkemelerinin, iddianame ve ekleri kabul edildiğine göre çok ciddi bir yargılama yapacağına ve bu yargılama sonucunda da Türkiye'de hükümetleri devirmeye yönelik bir suç varsa, bu suç sabit olursa ceza almalarını ve Türkiye'de artık bu heveslerin ortadan kalkmalarını diliyorum."

Şüphesiz yargılama sonuçlanana kadar herkesi masum bilmek gibi bir düşünce olduğunu anlatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Mahkemelerimize güveniyoruz. Yargıya güveniyoruz. Deliller karşısında verilecek karara da saygı duyacağız. Ancak bu iddiaların konuşulması bile, bir takım delillerin klasörde yer alması bile Türkiye'nin hangi badirelerden geçtiğini, kimin kimlerle ilişki içinde olduğunu ve meşru hükümetlere karşı onu devirme amacıyla hareket edenlerin kimlerle işbirliği yaptığını bize göstermektedir. Bütün bunlar Türkiye'de ciddi bir iktidarın hangi teşebbüslere karşı cesaretle meydan okuduğunu da göstermektedir. Ben Türkiye'de artık darbeler döneminin, hükümeti yıkma teşebbüsünde bulunma döneminin kapandığına inanıyorum. Türkiye gerçek bir hukuk devleti olma yolunda ciddi ve kararlı adımlarla yürümektedir. Bu konuda yargımız gereken çalışmayı yapacaktır. Bundan sonra emniyet güçlerimiz ve istihbaratımız çok daha güçlü çalışma yapacaktır."

HERKESİN KORKUDAN UZAK YAŞAMASI LAZIM
Türkiye'de insanların korkudan, endişeden, tedirginlikten uzak barış içinde yaşayacaklarını anlatan Arınç, şöyle konuştu: "Öylesine örgütler duyardık ki bu örgütlerin birbirine karşıt olduklarını zannederdik. Oysa Türkiye'de faili meçhul cinayetlerin, siyasi suikastların, bir takım planlamaların birbirine düşman veya zıt olduğunu zannettiğimiz örgütler tarafından işbirliği içinde ortaya konduğu görülmektedir. Bütün bunlar bize Türkiye'nin temizlendiğini, Türkiye'nin hukukla tanıştığını göstermektedir. Demokrasi ve meclisimiz güçleniyor. Bütün iş Türk yargısındadır. Hakimlerimize, savcılarımıza ve onların vereceği karara güveniyoruz. Suç işleyenler cezasız kalmamalı. Türkiye bir hukuk devleti olduğunu ispatlamalıdır."