4
Mayıs
2024
Cumartesi
MANİSA

Bakan Şahin Manisa'da

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, "Hakim ve savcılarımız yapmış oldukları yargısal faaliyetlerden dolayı Cumhuriyet ile hesaplaşıyorlar diye göstermek bana göre yargı kurumuna yapılabilecek en büyük saygısızlıktır" dedi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Manisa'nın Turgutlu ilçesinde Adalet Bakanlığı ve Turgutlu Belediyesi tarafından ortaklaşa yaptırılan Turgutlu Adalet Sarayı'nın açılış törenine katıldı. Törene Şahin'in yanı sıra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi Ali Suat Ertosun, Yargıtay Üyesi Mesut Bacı, Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, AKP Manisa Milletvekilleri katıldı. Turgutlu'da 6 bin 71 metrekare alan üzerine dört katlı inşa edilen Adalet Sarayı 1.5 yılda tamamlanarak hizmete girdi. Törende konuşan Turgutlu Başsavcısı Mehmet Togay, Turgutlu Adliyesi'nin hükümet konağı içerisinde yaklaşık bin metrekarelik bir alanda fiziki açıdan yetersiz bir binada hizmet vermekte olduğunu belirterek, yapılan acil girişimler sonucu Turgutlu'nun Adalet Sarayına kavuştuğunu ifade etti. Togay, Adalet Sarayı'nın yapımında emeği geçen başta Bakan Şahin olmak üzere Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan'a teşekkür etti.
Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan ise, Turgutlu'da yeni bir adliye sarayının yapılmasından dolayı çok mutlu olduklarını ifade ederek "Adalet Sarayımız Manisa'dakinden biraz daha güzel oldu, bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bu eserin Turgutlu'ya kazandırılmasında büyük emeği geçen Adalet Bakanımıza teşekkür ederim. Benim sizden isteğim Turgutlu artık bir fakülteyi hak etti. Bunun yapım iznini verin bunun için 10 trilyon destek vermeye hazır hayırseverimiz var. Bu konuda sizden destek bekliyoruz" dedi.

ATATÜRK'Ü VE ECDADIMIZI SAYGIYLA ANIYORUM

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de yaptığı konuşmada, Turgutlu'da kalabalık bir toplulukla karşılanmaktan son derece mutluluk duyduğunu ifade etti. Adalet Bakanlığı olarak son üç yıl içerisinde Akhisar, Turgutlu ve Manisa'ya modern adliye sarayları kazandırdıklarını belirten Bakan Şahin, "Hükümet olarak 113 Adalet Sarayını tamamladık. Hedefimiz bu sayıyı 171'e çıkarmak. Bu çalışmalarla yargıya verdiğimiz önemi belirtiyoruz. Ben başta Atatürk olmak üzere ecdadımızı ve bu cumhuriyeti bize emanet edenleri bir kez daha saygı ve minnetle anmak istiyorum. Bize çok güzel bir ülke bıraktılar. Bize millet iradesine dayalı bir rejim bıraktılar bunun değerini çok iyi bilmemiz gerekir" dedi.

Türkiye'nin millet egemenliğine dayalı bir rejimi olduğunu hatırlatan Şahin, şöyle konuştu: "Sistemimiz var egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu temel ilkeleri ile birlikte çağdaş bir sistemimiz var. Milletimiz yani siz sahip olduğunuz egemenlik hakkını yetkili organlarımızla kullanıyorsunuz bu organlar yasama, yürütme, yargıdır bunlar ayrı ayrı güçler ve kuvvetlerdir. Birbirlerine üstünlükleri yok. Medeni bir iş bölümü vardır. Birbirlerinin işlerine karışmazlar. Ben hem yasama hem de yürütme
organının bir üyesiyim. Biz bu görevleri sizler adına yapıyoruz. Bir toplumda adalet olmasa hiçbir şey olmaz, ne huzur olur ne barış olur. Sadece kaos olur, o bakımdan 'Adalet Mülkün Temelidir' diye boşuna söylenmemiştir."

Türk hakim ve savcılarının gece gündüz çalışarak Türk milletine layık olmanın gayret ve çabasında olduklarını belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlar kendilerine verilen görevleri yasa sınırları içerisinde vicdanlarına göre en iyi şekilde yaparlar yapmanın çabası içerisindedirler. Onları yapmış oldukları yargısal faaliyetlerden dolayı Cumhuriyet ile hesaplaşıyorlar diye göstermek bana göre yargı kurumuna yapılabilecek en büyük saygısızlıktır."

Hakimler ve savcıların sadece görevlerini yaptığını anlatan Şahin, şunları söyledi: "Bir yargısal faaliyet ile farklı yorumlarda bulunmak ve onların Cumhuriyet ile hesaplaşıyorlar gibi bir faaliyet içerisinde olduğu izlenimini uyandıracak demeçler vermek kimsenin hakkı da değil haddi de değildir. Hangi kademede olurlarsa olsunlar lütfen hakimlerimizi, savcılarımızı ve yargı mensuplarımızı rahat bırakalım. Onlar her türlü baskıdan uzak görevlerini en iyi şekilde yapma gayreti içinde olsunlar. O nedenle Türkiye'nin Adalet Bakanı olarak biraz da kelimeleri seçmede özen göstererek bunları açıklama durumunda kalıyorum. Açıklamaktan da üzüntü duyuyorum. Yargıya gölge düşürmemeye hepimiz özen göstermeliyiz. Yargı bağımsızdır. Yargı bağımsızlığına toz kondurmamamız gerektiği bir dönemden geçtiğimiz için bunları söylüyorum."

Bakan Şahin ve beraberindekiler Adliye Sarayının açılışının ardından Turgutlu Kaymakamlığı ve AKP ilçe lokalini ziyaret etti.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin Manisa Adliye Sarayı'nın açılışında hukuk sisteminin hızlanması için kanuni düzenlemeler yaptıklarını, yeni hakim ve savcıların göreve başlayacağını açıkladı.

2008 yılının Ağustos ayında tamamlanan Manisa Adliye Sarayı'nın açılış törenine Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 22.Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı Kadir Özbek, Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Bülent Kar ve çok sayıda davetli katıldı.

Törende ilk konuşmayı Başsavcı Sait Gürlek yaptı. Manisi Adliye Sarayı ile ilgili bilgiler veren Gürlek, 39 bin metrekare kapalı alana sahip olan Adliye Sarayı'nda 18 mahkeme bulunduğunu, 21 hakim, 14 cumhuriyet savcısı, 28 müdür ve 195 memurun görev yapacağını söyledi.

Vali Celalettin Güvenç'in bir konuşma yapmasının arından kürsüye gelen TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç, 25 yılını Manisa Barosuna kayıtlı bir avukat olarak geçirdiğini belirterek, "Manisa'ya yakışan çok güzel bir adalet sarayına kavuştuk. Akhisar bitmişti, Turgutlu Adliye Sarayı'nı bugün açtık. Yıllarca böyle modern adliye sarayına kavuşmanın özlemini çektik. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.

Daha sonra Adalet Bakanı Mehmet Ali şahin kürsüye gelerek konuşmasına başladı. Manisa'da 114. adliye sarayını açtığını hatırlatan Bakan Mehmet Ali Şahin, "İnşaatı devam etmekte olan adalet sarayları bittiğinde son 6 yıl içinde 170'den fazla adalet sarayını ülke yargı hizmetlerine sunmuş olacağız. Bu süreç benden önce Adalet Bakanlığı yürütmüş olan şimdiki Başbakan Yardımcımız Sayın Cemil Çiçek ile başladı. Aslan yattığı yerden belli olur. Bir ülkenin birliğinin, beraberliğinin ve huzurunun ve barışının teminatı olan yargı organlarımızın görev yaptığı alanlar da en güzel binalar olmalıydı. İhtiyaç olan her yerde buna benzer yeni yapıları yargının hizmetine sunacağız" dedi.

Gittiği yerlerde vatandaşların kendisine davaların uzun sürdüğünden yakındığını dile getiren Bakan Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: "Benimle konuşan vatandaşların müşterek dileği yargı süreçlerinin uzunluğuyla ilgiliydi. Ancak bu Türkiye'nin bit gerçeği. Bunu kabul etmek zorundayız. Şimdi yapmamız gereken bu alanda müsbet adımlar atarak, süratli, verimli yargı hizmetlerini vatandaşımıza sunabilmektir. Bu modern adliye saraylarını yapmakla iş bitmiyor. Vatandaşın memnuniyetini en üst seviyeye çıkaracak, gerçekten daha fazla güven veren yargı sürecini Türkiye'de oluşturmak durumundayız."

Avrupa Birliği ülkelerinde bir hakime yılda düşen ortalama dosya sayısının 200 civarında olduğunu vurgulayan Bakan Şahin, "Bizde bu rakam en son istatistiklere göre 1078'dir. Savcı arkadaşlarımızın bir yılda bakmak zorunda oldukları dosya sayısı 1600 civarındadır. Bu oldukça yüksektir. Peki bu oranları nasıl düşürebiliriz? Yargı sürecini nasıl daha da hızlandırabiliriz? Önce hakim ve savcı açığımız kısa sürede tamamlayacağız. Şuan da 3600 hakim ve savcı boş kadromuz var. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile bu konuda koordineli çalışarak yenilerini alıyoruz. Hatta yeni mahkemeler kurmak durumundayız. 2010'dan itibaren bölge adliye mahkemelerini de devreye sokacağız. O zaman bu açık daha da büyüyecek. Belki TBMM'den yeni hakim ve savcı kadrolarıyla ilgili tasarıyı da göndererek yeni karolar da isteyeceğiz. Çünkü 3600 boş kadro da bu ihtiyacı karşılamayacak. Yardımcı personel eksikliği var. Sözleşmeli personel almaya da bu sene başlamayı planlıyoruz. Bununla ilgili bir düzenleme yapmamız ve Bakanlar Kurulu'nun da karar vermesi gerekiyor. Böylece personel eksikliğini tamamlamak önemli bir adım olacak" dedi.

Yargı sürecini hızlandırmak için usul yasalarında bir takım önemler alınması gerektiğinin altını çizen Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda TBMM Adalet Komisyonu'nun gündeminde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun Taslağımız, Tasarımız var. önümüzdeki hafta görüşülmeye başlanacak. Burada bir takım yeni tedbirler alıyoruz. Örneğin yarı sürecini uzatan bir takım işlemler var. Masrafların dava açılırken taraflardan peşin alınmasını öngören bir düzenleme var. Diyelim ki mahkeme şahitler için 'ücret yatırın'

dedi. Artmayınca ir celse daha atıyordu. Hayır bunlar artık tahammülüz yok. Dava açarken bunları peşin yatıracaksın. Hakim kısa sürede kararını versin diye bir takım önlemler alıyoruz."

Her şeyin yargıya intikal etmemesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Bakan Şahin, "Yargı öncesi itilaflarımızı acaba sulh yoluyla çözemez miyiz? Batılı ülkelerde bu sistem var. Yani hukuki uyuşmazlıklarda arabuluculuk müessesi var. Bu konuda da bakanlığımız gerekli çalışmayı yaptı. Hukuki uyuşmazlıklarda arabuluculuk kanun tasarısı da TBMM'nin gündemindedir. Taraflar isterlerse anlaşarak, bakanlığın belirlediği bir uzlaşıcı kişiye ve kişilere yargıya gitmeden önce sorunları iletip çözebiliriler.

Ombudsmanlık, Kamu Denetçiliği Yasasını mutlaka çıkarmak zorundayız. Çıkarttık Anayasa Mahkemesi Anayasal tabanı olmadığı için iptal etti. Bu konuda da gerekli anayasal değişikliği yaptıktan sonra çıkaracağız. Tebligat Kanunu'nu değiştiriyoruz. Hazırladık, Meclis'e sunduk. Tebligat da duruşmaların uzamasının bir nedenidir. Artık elektronik ortamda tebligatların yapılmasını sağlayan düzenlemeyi önümüzdeki aylarda uygulamaya koyacağız" diye konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 9 Ocak 2009 Cuma 17:30:06
Güncelleme :9 Ocak 2009 Cuma 20:39:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?