Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nin (CBÜ) 2009-2010 akademik yılı açılış törenine katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, "30 yıl boyunca, mesaimizi, enerjimizi, kaynaklarımızı, Doğu ve Güneydoğu'daki sorunlu alanlara aktarmasaydık, bugün nasıl bir Türkiye'de yaşıyor olurduk? Artık biz, önümüzdeki 30 yılı da, kendi içimizdeki kısır çekişmelerle ve tartışmalarla geçirmek ve kaybetmek istemiyoruz. Üniversitelerimiz, aydınlarımız, siyasilerimiz, sanatçılarımız herkes birlik ve beraberlik içinde güçlü ve müreffeh bir Türkiye için çalışmalıyız." dedi.

CBÜ'nün akedemik yıl açılışı nedeniyle Cumhuriyet Alanı'nda tören düzenlendi. Törene CBÜ Rektörü Prof. Dr. Semra Öncü, Rektör Yardımcıları ve fakülte dekanlarının yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi ve akademisyen katıldı. Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Buradaki törenin ardından program Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde devam etti. Buradaki programa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, Vali Celalettin Güvenç, Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, İl Genel Meclisi Başkanı Dursun Ali Yıldız, Emniyet Müdürü Adem Aydemir, AK Parti Manisa İl Başkanı Abdurrahim Arslan da katıldı. Üst düzey subayların da bulunduğu program, üniversitenin tanıtıldığı slayt gösterimiyle başladı. Daha sonra açılış konuşmasını yapan CBÜ Rektörü Prof. Dr. Semra Öncü, üniversiteye yeni katılan öğrencilere hitap ederek, "Bu çağdaş üniversitede, mutlu ve başarılı bir öğrencilik yaşamı ile aydınlık bir gelecek diliyorum" dedi.

Konuşmasına Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunlardan söz ederek devam eden Prof. Dr. Semra Öncü, "Ülkemiz, gerek içinde bulunduğumuz coğrafya dolayısıyla, gerekse küreselleşme süreciyle ilişkili olarak son dönemlerde bir çok sorunla karşı karşıyadır. Yakın bir gelecekte ortadan kalkmaları pek beklenmeyen bu sorunların, giderek ağırlaşmaları da kaçınılmaz gibi görünüyor. Sorunların her biri de kendi başına devasa büyüklüğe sahip, ekonomik, kültürel ve siyasi sorunlar ve terörizm, bir bütünün parçaları olarak karşımızda durmaktadır." dedi.

İyi eğitilmiş, ne yapması gerektiğini bilen, etik, milli ve evrensel değerlere sahip, dürüst ve çalışkan bir gençliğe olan gerekseinimin, Türkiye'nin ve insanlığın temel sorunlarının başında geldiğine işaret eden Prof. Dr. Öncü, bu soruna çözüm bulunacak adresin de üniversite olduğunu söyledi. Üniversitelerin temel görevlerini yerine getirebilmesi için ön koşul olarak, üniversitelerde özgür düşünce ortamının bulunması gerektiğine dikkat çeken Öncü, "Çağdaş üniversite, her türlü düşüncenin özgürce irdelenebildiği bir üniversitedir. Böyle bir ortam ise, bilimselliğin yanı sıra sadece yönetsel ve mali özerklikle gerçekleştirilebilmektedir." ifadelerini kullandı. CBÜ'nün genel durumu hakkında konuklara bilgiler veren Rektör Prof. Dr. Semra Öncü, CBÜ'nün öncelikle toplumun, yani Manisa'nın üniversitesi olduğunu, toplumun aydınlanması ve toplumsal huzurun oluşmasında üzerlerine düşen görev sorumlulukları hep önemsediklerini, yerine getirme çabası içinde olduklarını belirtti.

"TÜRKİYE'Yİ KİMSE BİR DAHA KARANLIK GEÇMİŞE GÖTÜREMEYECEKTİR"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, üniversitelerin özgür düşüncenin, özgün düşüncenin yeşerdiği ortamlar olduğuna dikkat çekerek, "Üniversiteler sadece eğitim veren kurumlar değildir. Üniversiteler, sosyal imkanlar sunan, spor faaliyetlerini geliştiren, aynı zamanda iş ve gelecek ilişkilerinin kurulacağı yerlerdir" dedi. Türkiye'nin artık, geçmişin silik, kabuğuna çekilmiş, dirayetsiz yönetime mahkum edilmiş, edilgen konumunda olmadığını ifade eden Tanrıverdi, Türkiye'nin gerek bölgesinde gerekse dünyada artık proaktif bir rol üstlenen, ekonomik ve demografik gücüyle bir denge unsuru olan ülke olduğunu vurguladı. Türkiye'nin büyük bir ülke ve büyük bir geçmişe sahip devlet olduğunu kaydeden Tanrıverdi, büyük devletlerin ve ülkelerin kendilerine güvenen ve geleceğe bu güvenle bakmayı bilen ülkeler olduğunu söyledi.

Türkiye'nin artık yüzünü aydınlık bir geleceğe döndüğünü belirten Tanrıverdi, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'yi kimse bir daha o karanlık yıllara ve geçmişe geri götüremeyecektir. Demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, düşünce ve ifade özgürlüğünden taviz verilmesi, geriye gidiş söz konusu olmayacaktır. Avrupa Birliği (AB) süreci ham bir hayal olmaktan çıkmıştır. Müzakereler devam etmektedir. Ancak asıl olan Türkiye'nin AB üyeliği değil, insanımızın hak ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaşması, her yönüyle ileri bir hayat standardına kavuşmasıdır. Türkiye son 30 yılını bu tartışmalarla geçirmeseydi bugün nerelerde olurdu, lütfen bunun muhasebesini yapınız. 30 yıl boyunca, mesaimizi, enerjimizi, kaynaklarımızı, Doğu ve Güneydoğu'daki sorunlu alanlara aktarmasaydık, bugün nasıl bir Türkiye'de yaşıyor olurduk? Artık biz, önümüzdeki 30 yılı da, kendi içimizdeki kısır çekişmelerle ve tartışmalarla geçirmek ve kaybetmek istemiyoruz. Üniversitelerimiz, aydınlarımız, siyasilerimiz, sanatçılarımız herkes birlik ve beraberlik içinde güçlü ve müreffeh bir Türkiye için çalışmalıyız."

2002 yılında 7,5 milyar TL olan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinin 2009 yılında yüzde 267 oranında bir artışla 27,5 milyar TL'ye, aynı dönemde yüksek öğretim bütçesinin de 2,5 milyar TL'den 8,8 milyar TL'ye çıkarıldığını aktaran Tanrıverdi, "Bunlar önemli ve güzel gelişmelerdir. Yine üniversitelerimizde araştırma geliştirme faaliyetleri için ayrılan bütçeyi 5 katına yükseldi. Zira Dünya'nın en güçlü ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefi ancak Ar-Ge ve yenilik çalışmalarının desteklenmesiyle mümkün olacaktır. Son 7 yıl içinde 41'i devlet, 22'si vakıf üniversitesi olmak üzere 63 yeni üniversite kurulmuştur. Artık, 81 ilimizin tamamında üniversite mevcuttur. Üniversite öğrencilerimizin daha iyi şartlarda eğitimlerine devam etmeleri için burs ve yurt imkanlarını önemli ölçüde iyileştirdik. 2002 yılında sadece 45 TL olan burs miktarı 180 TL'ye çıkarıldı. Yine yüksek lisans öğrencilerinin bursu 90 TL'den 360 TL'ye, doktora öğrencilerinin bursunu da 135 TL'den 540 TL'ye çıkarıldı. Biz, bundan sonra da yüksek öğretimin kalitesini artırmaya, gençliğimize destek olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Vali Celalettin Güvenç de CBÜ'nün Türkiye'deki en iyi üniversitelerden biri olduğunu belirterek, "Üniversitemizin yeni akademik yıl açılışında bulunmak beni çok mutlu etti. Tüm öğrencilere ve öğretim üyelerine teşekkür ediyorum. Artık ülkemizin 81 vilayetinin her birinde üniversitelerimiz var. Cumhuriyetin gurur tabloları içersinde üniversiteler ön sıralardadır. 'Bu ülke bir toplu iğne dahi üretemez' ve 'Hasta adam' olarak nitelendirdikleri bu devlet, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde kurulan üniversitelerle bilim ve sanat anlamında kısa zamanda çok ilerledi. Ama yapmamız gereken çok şey var. Küreselleşen dünyada durmanın yeri olmadığı gibi yavaş hareket etmenin de yeri yoktur. Bu anlamda üniversitelerimize çok önemli görevler düşüyor. Ürettikleri bilimi teknolojiyi halkımıza, esnafimıza, sanayicimize anlatmalı, kalkınmamızda rol oynamalıdır. Üniversitelerimizin potansiyeli bizi daha da ilerlere götüreceğinden eminim."dedi.

Konuşmaların ardından en yüksek puanla üniversiteyi kazanan öğrencilere plaket verildi. Konuklara ise üzerinde üniversitenin amblemi bulunan anahtarlıklar armağan edildi.