Gönüllüler ellerinde pankartlarla Manolya Meydanı’nda toplanarak basın açıklaması yaptılar. Gönüllüler adına açıklamalarda bulunan Mehmet Turas, Deniz Feneri hakkında karalama kampanyası başlatıldığını söyledi. Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği hakkında hiç bir açılmış dava bulunmadığına dikkat çeken Mehmet Turas, “Bizler bu kampanyanın yalan, yanlış ve eksik bilgilere dayandığını; gösterilenden başka amaçlan olduğunu; Türkiye'yi ve Türk milletini sevmeyen kimi kesimlere hizmet ettiğini düşünüyoruz. Almanya'da sonuçlanan Deniz Feneri e.V. davasında Deniz Feneri Türkiye yetkililerinin isimleri geçmemiştir. Türkiye'de Deniz Feneri Derneği hakkında açılmış tek bir dava bile yoktur. İlgili bakanlık müfettişleri ve özel denetim kuruluşlarınca yapılan denetimlerde hiçbir olumsuzluğa rast gelinmemiştir. Durum bu iken, mahkûm olan Deniz Feneri Türkiye'ymiş gibi bir izlenim yaratılmış, böylesine örnek bir iyilik müessesesi yargısız infazla mahkûm edilmiş, demekle birlikte yardım alan on binlerce aile bu infazın masum kurbanları olarak yeniden umutsuzluğa, karamsarlığa ve yalnızlığa terk edilmek istenmiştir.”dedi.

500 BİN KİŞİYE YARDIM GÖTÜRÜLÜMEDİ
Deniz Feneri’nin kurulduğu günden bu yana ihtiyaç sahipleri ile yardım eli uzatmak isteyenler arasında bir köprü vazifesi gördüğünü dile getiren Mehmet Turas sözlerini şöyle sürdürdü: “Derneğimiz; din, dil, ırk ve siyasi görüş gözetmeksizin herkese ulaşmayı başarmıştır. Tarafsız bir kurum olarak da her türlü fikir çatışması ortamından uzak durup, asıl vazifesi saydığı ihtiyacı olana yardım eli uzatma görevini her şartta sürdürmüştür. Bizler Deniz Feneri Gönüllüleri olarak derneğimizin bütün faaliyetlerinin, hesaplarının ve işlemlerinin herkes tarafından izlenebilecek kadar açık ve şeffaf olduğunun en yakın tanığıyız. Çok iyi biliyoruz ki, Deniz Feneri'ne iyilik için emanet edilen tek kuruş bile amacı dışına harcanmamıştır, harcanması da mümkün değildir. Deniz Feneri'nin yaktığı ışık dertlilerin, umut arayanların, yoksulların dünyalarını aydınlattı; iyilikseverlerle ihtiyaçlılar arasında bir gönül köprüsü kurdu.

Deniz Feneri fakir ve izbe sokaklarda yoksul ararken, onların dertleriyle dertlenirken, onlara insan muamelesi yaparken; bazı kesimler ise bu toplumun gerçeğinden, insanından, yoksulundan, dertlisinden giderek uzaklaştılar. Bugün kendi içlerinde iyilik adına bir ışık yakmayanlar Deniz Feneri'nin ışığını söndürmeye çalışmaktadır. Yürütülen bu haksız kampanya neticesinde şu anda 100 binden fazla aileye yani 500 bin kişiye maalesef yardımları ulaştırılamamıştır. Bu insanları yoksulluklarına terk etmek pahasına, kendi menfaat ve siyasi çıkarları için sorumsuzca davranan, kalpleri katılaşmış kişileri insanlık asla affetmeyecektir. Bizler, milyonlarca kişiye on yıldır yardım elini uzatan derneğimizin şimdiye kadar hep yanında olduk. Bundan sonra da yapacağı tüm iyilik çalışmalarında her türlü desteğimizle yanında olmaya devam edeceğiz.”

Dernek hakkında gazetelerde çıkan bazı yazıların tekzip edildiğini gösteren belgelerin de basın mensuplarına dağıtıldığı alanda kamuoyuna seslenen Mehmet Turas, “Gelin Deniz Feneri ile birlikte ihtiyaç sahiplerinin dünyasına ışık olmaya devam edelim. Çünkü Deniz Fenerlerinin ışığı sönerse, bütün umutlar karanlıklara gömülür iyilik ortadan kalkarsa insanlık ölür. Dünyayı aydınlatacak olan insanlığın iyilik ışığıdır. Bizler, Deniz Feneri Gönüllüleri olarak, yeryüzünde yardıma muhtaç son insana ulaşıncaya kadar çalışacağımıza halkımızın huzurunda söz veriyor, herkesi yüzyılın iyilik hareketine destek olmaya çağırıyoruz.”diye konuştu.
Basın açıklamasının arından dernek gönüllüleri vatandaşlara karanfil dağıttı

iha

Yayın Tarihi : 29 Kasım 2008 Cumartesi 15:39:10