Manisa’da 3 bin YTL’ye dayanan kiraları karşılayabilmek için kar marjı yüksek, ancak kalitesiz ürünleri satan okul kantinleri, eğitimcilerin tepkisine neden oldu.

MANİSA’da, yüksek kiralarını karşılayabilmek için, kar marjı yüksek, kalitesiz ürünleri satan okul kantinleri, eğitimcilerin tepkisine neden oldu.

Yasal olarak sadece kira gelirine sahip olabilen okul aile birliklerinin, kantinlerden yüksek kiralar istemeleri işletmecileri zor durumda bıraktı. Bin ile 3 bin YTL arasında değişin kira bedellerini karşılamaya çalışan bazı kantin işletmecileri, sattıkları ürünlerin maliyetini azaltma yoluna gitti. Bunun sonucunda da kalitesi düşük ürünleri, toptan daha ucuza alarak, satmaya başladı. Ancak, öğrencilerin sağlığı hiçe sayılarak, kantinlerde kalitesiz ürünlerin satılması, eğitimcilerin tepkisini çekti.

Yönetmeliği yok

Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul kantinleri için bir yönetmeliğinin olmadığına dikkat çeken Eğitim-Sen Manisa Şube Başkanı Fatih Yoğurtçuoğlu, "İl genelindeki toplam bin 157 ilk ve ve ortaöğretim okulunda, 227 bin 482 öğrenci eğitim görüyor. Bu öğrencilerimizin günlük yaşantılarının büyük çoğunluğu okulda geçiyor. Öğrenciler bu sürede beslenme ve su ihtiyaçlarını çoğunlukla okul kantininden sağlıyor. Okullarda, kantin bulunma oranları ilköğretimlerde yaklaşık yüzde 90’lara, lise ve dengi okullarda ise yüzde 100’lere ulaştı. Okulların ayrılmaz parçası haline gelen kantinlerde, çocuklarımızın doğru ve sağlıklı beslenmesine yeterince özen gösterilmediğini düşünüyoruz. Satılan gıda maddelerinin yeterince hijyenik ortamlarda satılmadığına da zaman zaman tanık oluyoruz. Okul aile birlikleri tarafından yüksek bedelle kiraya verilen kantinler, okul yönetimleri tarafından denetlenmeyince ortaya kötü sonuçlar çıkıyor" dedi.

BESİN DEĞERİ DÜŞÜK

Kantinlerde satılan gıda maddelerinin öğrencilerin gelişimini destekleyici nitelik taşımadığını da ileri süren Yoğurtçuoğlu, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu konuda teşvik edici olması gerektiğini savundu. Kantinlerde satılan bazı ürünlerin öğrencilerin sağlığını tehdit ettiğine de dikkati çeken Yoğurtçuoğlu, "Okullarda, kola gibi gazlı içeceklerin, boya maddesi içeren şekerlemelerin, çeşitli katkı maddesi içeren hazır meyve sularının, cips ve kalorisi yüksek ancak besin değeri düşük yiyeceklerin satışı her geçen gün artıyor. Çocuklarımıza, fast-food beslenme alışkanlığı aşılanıyor. Okul çağındaki çocuklar büyüme ve gelişme içindedir. Okullarda toplu halde bir arada bulunmaları nedeniyle kazalar ve bulaşıcı hastalıklarla daha çok karşı karşıyadır. Bu hastalıklara karşı dengeli beslenme ve vitaminleri almak çok önemli. Bir çok çocuğun kahvaltı yapmadan okula geldiği gerçeğinden yola çıkarsak okuldaki vücut direncini artırmak için beslenmede, çeşitlilik sağlanmalıdır. Ayrıca okullardaki içme suları da kontrol altına alınmalı, sağlıklı bireyler yetiştirme adına, özellikle anaokulu ve ilköğretim birinci kademe öğrencilerine ücretsiz temiz su ve günlük süt dağıtımı yapılmalı ve tüketimi sağlanmalıdır" dedi.