Kula'nın tarihi evleri Portekiz'de

Portekiz'in başkenti Lizbon'da 24 ve 26 Eylül tarihleri arasında yapılan Uluslararası Tarihi Harçlar Konferansında (Historical Mortars Conference, HMC08) Kula tarihi kagir evlerinin tanıtımı yapıldı.

Konferansa 4 kıtadan 24 ülkeden 184 katılımcı 146 bildiri ile katıldı. Konferansta Türkiye'den Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Öğretim Görevlisi Dr. Adil Binal “Kula'da Taş ve Tuğla ile İnşa Edilen Kagir Evlerde Kullanılan Horasan Harcının ve Tuğlasının Özellikleri” (The Properties of Khorasan Mortar and Brick Used in Stone and Brick Masonry Buildings in Kula-Manisa/Turkey) adlı bildiri ile katıldı.

Dr. Adil Binal'ın eşi Dr. Banu Özoğuz Binal ile birlikte katıldığı sempozyumda, Manisa'nın Kula ilçesinin Türkiye'deki konumundan, kısa bir tarihçesinden, tarihi ve doğal zenginliklerinden, Kula peri bacalarından, Kula evlerinin mimari yapısından, evlerin yaşam alanlarından ve kagir evlerin inşasında kullanılan yapı malzemeleri hakkında hem görsel hem de yazılı olarak 14 slayttan oluşan kapsamlı bir sunum yaptı. Sunum sonrası değişik uluslardan öğretim üyeleri ile Kula evleri ve kagir evlerin yapımında kullanılan yapı malzemeleri hakkında fikir alışverişinde bulunurken, Dr. Binal, Kula hakkında bilim adamlarının olumlu izlenimler edindiğini açıkladı. Binal yaptığı açıklamada, Kula'nın birçok tarihi kagir yapıda taş ve tuğlalar arasında bağlayıcı ve sıva malzemesi olarak kullanılan horasan harcının, hammaddesinin kil olan tuğla ve benzeri malzemenin kırıkları ile kirecin karıştırılmasından oluştuğunu, Horasan harcının hazırlanmasında kullanılan oranların tarihi zamanlara bağlı olarak yöreden yöreye ve hazırlayan ustadan ustaya değişmekte olduğunu, Ege yöresinin en eski tarihi yerleşim birimlerinden olan Kula'da bir çok Bizans ve Osmanlı zamanına ait yapıda horasan harcı kullanıldığını belirtti. Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Öğretim Görevlisi Dr. Adil Binal, "Kula'da çok eski tarihi taş binalarda bile halen horasan harcı, sıva ve bağlayıcı malzeme kullanıldı. Bölgede 300 seneden fazla bir geçmişe sahip olan eski kagir yapılarda bile hala tabanda veya binada hareketten dolayı horasan harcında kırılmalar görülmemektedir. Sadece, sürekli nemli kalan veya yağışın çarptığı duvarlarda dökülmeler görülmüştür." dedi.