Baklacı köyünü ziyaret eden Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk, burada Erdal Çetin'e ait üzüm bağında yılın ilk hasadı olması nedeniyle kurdele keserek sezonunun açılışını gerçekleştirdi. Burada bulunan üreticiler, üretim maliyetleri artışı karşısında üzüm fiyatının gerilemesi nedeniyle hasat sezonunun açılışını buruk sevinçle karşıladılar. Üretici Erdal Çetin, ilk hasat Yalova cinsi üzümünü kilosu 60 YKr.'tan tüccar Mehmet Yıldız'a sattı. Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk, üretici Erdal Çetin'e teşvik amacıyla zirai ilaç desteğinde bulundu. Geçen yıl 80 YKr.'tan sattığı üzümü bu yıl 60 YKr.'tan satmak zorunda olmanın üzüntüsünü yaşayan Çetin, "Maliyetler geçen yıla göre yüzde 100 oranında artarken, üzümün fiyatında ise yüzde 25 gerileme oldu. 17 dönüm bağımda Yalova cinsi üzüm yetiştiryorum. Yaklaşık 6 bin YTL harcama yaptım ancak alabileceğim para 8 bin YTL civarında. Kendi işçiliğim ve traktörümün çalışma giderlerimi de eklersem tamamen zarardayım. Üreticinin zararının karşılanması ve az da olsa kar edebilmesi için bu yıl üzüm fiyatınnın 1.5 YTL olması gerekirdi." dedi.

Üzüm Tüccarı Mehmet Yıldız zirai ilaç kalıntısı sorununun kendilerini zor durumda bıraktığını, tüm eğitim faaliyetlerine rağmen hala bazı üreticilerin ilaç kalıntısına dikkat etmediğini söyledi. Üreticilerin üzümünü değerinde satabilmeleri için mutlaka kooperatifleşmeye gitmeleri gerektiğini belirterek, "Bunu da yapacak olan çiftçi kuruluşlarıdır. Çiftçi kuruluşları üreticileri kooperatifleşmeye yönlendirmelidir. Zaten Türk insanı olarak üzümü az yiyoruz. İsviçre'de 4 doktorun yaptığı araştırmaya göre dünyada bütün hastalıklara deva olabilen tek ürün yaş üzüm. İsviçre'de kişi başına yıllık kuru üzüm tüketimi 50 kilogram iken bizde ortalama 10 kilogramı bulmuyor. Dünyanın en kaliteli üzümünü üretiyoruz, dünya üzümünü Türkiye'den yiyor ama biz kendi ürettiğimiz ürünü tüketmiyoruz." diye konuştu.

Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk ise üreticilere yönelik yağtığı bilgilendirmede, "Devlet 2007 yılının başından itibaren tarımda kayıt dönemine geçti. Her üreticimiz Tarım Müdürlüklerine kaydını yaptıracak ve buradan defterini alacak. Bu defterde ürünün yetiştirilmesi için bağda yapılan tüm çalışmalar kayıt altına alınacak. Çift sürümü, budama, gübre atımı, sulama, bağlama, zirai ilaç kullanımı gibi tüm işlemler deftere kayıtlı olarak yapılacak. Böylece hem sağlıklı, kaliteli ve güvenli ürün yetiştireceğiz, hem de ürünlerimizin satış garantisi olacak. Kayıt yaptırmayıp, defter almayan üreticilerimizin ürünleri satılamayacağı gibi, olası bir olumsuzlukta hiç bir hak da talep edemeyeceklerdir." dedi.

Hükümetin tarım politikasını da eleştiren Türk, "Hükümet çiftçiyi bitirmek için ne gerekiyorsa yapıyor. IMF ve Dünya Bankası'nın isteği üzerine Türk tarımı, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasındaki payını yüzde 40-50'lerden kademeli olarak yüzde 10'lara indirecek. Hükümetin buna uğraşmasına gerek yok. Zaten tarım her yıl kendiliğinden düşüyor. Çünkü üretici girdi maliyetlerine yetişemiyor. Girdiler yüzde 100'leri aşarken satışlar tersine geriye düşüyor. Alaşehir Kemaliye beldesi, Soğanlı, Gülenyaka köylerinde bunun örneğini görüyoruz. Köylüler topraklarını işleyemeyince, yabancı şirketler köylülerin toprakların satın aldı. Arazilerin çevresini tel örgüyle çevirdiler. Şimdi köylüler kendi topraklarına ırgat olarak girebiliyor. IMF ve Dünya Bankası'nın istediği de bu zaten. " şeklinde konuştu.
(ND-ÖA)

iha

Yayın Tarihi : 10 Temmuz 2008 Perşembe 16:38:30