Türk Metal'den provokatörlere tepki

Türk Metal Sendikası Manisa 1.Nolu Şube Başkanı Hüseyin Özben, 15 Şubat 2009 İstanbul’da Kadıköy’de düzenlenen miting sırasında meydana gelen olaylarla ilgili olarak “Organizasyonda yer alan provokatif çevreler; Türk Metal Sendikası’nın içinde yer aldığı ve alacağı sosyal aktivitelerde sağduyudan mahrum kalmasını başaramayacaklardır.”dedi.

Türk Metal Sendikası Manisa 1.Nolu Şube Başkanı Hüseyin konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Kadıköy’de düzenlenen mitingin amacına uygun olarak ilk adım atan sendikacılardan ilki Genel Başkanımız ve Liderimiz Mustafa Özbek’tir. İçinde bulunduğumuz ekonomik daralmanın işçilere olan olumsuz yansımalarını asgari düzeye indirmek için Bursa’dan başlayarak Marmara Bölgesi’nde işveren ve sanayicilerle oldukça önemli görüşmeler yapmıştır.

Genel Başkanımız hakkında herhangi somut bir veriye dayanmadan, sadece ve sadece Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği gibi emperyalist çevrelerin emriyle hareket ederek karalama ve iftira kampanyası başlatan çevrelerin; bilimsellik ve entelektüellik ile süslemeye çalıştıkları kirli yüzleri, 15 Şubat 2009 günü yapılan Kadıköy Mitingi sırasında bir kez daha ortaya çıkmıştır. Miting alanında ‘Hain Özbek Hesap Verecek’ pankartını açmak isteyenler, Türk Metal üyelerinin pankartın açılmasına izin vermemesi karşında öfkelenmişler ve çıkardıkları olaylarla kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşerken, meydanın da boş olmadığını bir kez daha görmüşlerdir. Ne hazin bir çelişkidir ki; Genel Başkanımız ve Liderimiz Mustafa Özbek’in bugüne kadar en büyük iyiliği yaptığı çevrelerin başında, miting alanında ‘Hain Özbek Hesap Verecek’ diye pankart açan Birleşik Metal İş Sendikası yöneticileri ve üyeleri gelmektedir. Onları hem miting alanında hem de sosyal hayatta ayakta tutan Mustafa Özbek’in liderliğindeki Türk Metal’in imzaladığı sözleşmelerdir. Miting alanında böyle bir pankartın değil açılmasına kapalı olarak durmasına bile izin vereceğimizi kimse aklına bile getirmesin. Alandaki üyelerimizin bu pankarta gösterdiği demokratik tepkiyi karşımızda yer alan provakatif çevrelerin kirli emellerine alet etmemiş olması olayların büyümeden yatışmasında etkili olmuştur.”dedi.

ALANDAN ÇIKARILMADIK
Sendikaya üye metal işçilerinin zorla miting alanından dışarı çıkarıldığı iddialarının asılsız olduğunda dikkat çeken Başkan Özben sözlerini şöyle sürdürdü: “İşin dorusu alandaki Türk Metal üyeleri, miting öncesinde yapılan programa uygun olarak, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun konuşmasından sonra alandan ayrılmıştır. Bir sendika olmaktan öte bir ideolojik fraksiyona benzeyen Birleşik Metal İş Sendikası bugüne kadar üyeleri adına imzalanan hiçbir sözleşme görüşmesinde ‘Belirleyici’ olmak görevini ve sorumluluğunu üstlenmemiştir. Türk Metal Sendikası ve Genel Başkanı’nın Türk Metal Sendikası üyesi metal işçileri için elde ettiği hakların aynısı, prosedür gereği Birleşik Metal İş Sendikası üyesi metal işçilerine de verildiği için, Türk Metal Genel Başkanı Mustafa Özbek’in peşine takılmayı kendileri için sözleşme stratejisi yapmışlardır. Birleşik Metal İş Sendikası yöneticilerinin tek başlarına sözleşme imzalamak gibi bir yeteneği yoktur. Bugüne kadar daima Türk Metal Sendikası’nın imzalattığı sözleşmeleri sahiplenmişler ve bu sözleşmelerin fotokopisini çekerek, üyelerine kendi marifetleriymiş gibi takdim etmişlerdir. Bu yüzden Birleşik Metal İş Yöneticileri, sendikal camiada ‘Fotokopi Sendikacıları’ olarak tanınmaktadır. Birleşik Metal İş Sendikası’nın Kadıköy’de miting alanında sergilediği hırçınlığın sebebi Bursa’da Gramer Fabrikası’nda çalışan metal işçilerinin, iki gün önce Birleşik Metal İş’ten istifa ederek Türk Metal çatısı altına gelmelerine duydukları öfkedir.”

ÖZBEK’E ‘HAİN’ DİYENLER UTANSIN
Genel Başkan’a ‘hain’ diyerek bağıranlara tepki gösteren Özben, “On binlerce şehidimizin acısına ortak olmayı kendileri için bir ‘utanç’ olarak gören bu çevreler bu üyeye yaptıkları ihaneti Genel Başkanımıza çamur atarak gözden kaçırmaya çalışmaktadır. Bu zihniyetin sendikacılığı 12 Eylül 1980 öncesinden sabıkalıdır. İşin, işçisinin ve işyerinin kutsallığını hiçe sayarak 12 Eylül öncesi sendikal hareketi nasıl bir tuzak içine çektikleri, Türk sanayinin çarklarını nasıl kilitledikleri Türk kamuoyunun malumudur. Türk Metal Sendikası Genel Yönetimi olarak demokrasiyi bir amaç değil bir araç olarak gördüğünü itiraf eden bir zihniyetin peşine takılan ve metal işkolunda provokasyon odağı haline gelmiş bulunan bu sendikanın niyetini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”diye konuştu.