Manisa: Üzüm üretecisi AB standartında destek bekliyor

AB’nin üreticilerini desteklemek amacıyla birçok yola başvurduğunu belirten Mehmet Musal, "Doğrudan Gelir Desteği, Avrupa ülkelerinde dönüm başına 460 milyon iken, bizde sadece 16 milyon lira olarak yapılıyor. Stok müessesesi kurulmuş. Havuz oluşturup alım yapan kuruluşlara destek veriyorlar. ABD her yıl 100 bin ton üzüm stokluyor ve bunu daha sonra ürün rekoltesinin düşük olduğu yıllarda piyasaya sürüyor. Üretim, pazarlama ve rekabet yardımı yapılmakta. Ayrıca ihracat iadeleri yapılmakta. Yani topluluk fiyatları ile dünya fiyatları arasında oluşan fark ihracat iadesi olarak ihracatçıya verilmektedir. Bunlar olmadığı takdirde, bizim üreticilerimizi çok büyük riskler bekliyor. Bu şartlarda AB üreticisi ile rekabet etme şansımız yok" diye konuştu. TARİŞ ortaklarının 90 bin ton üzüm rekoltesinin olduğunu ifade eden Musal, şöyle konuştu:

"Üzüm üreticisinin tek destekçisi olan TARİŞ’in mutlaka desteklenmesi, fındık üreticisine uygulanan borçların 1 yıl faizsiz ertelenmesi, üzüm üreticisine de yapılmalıdır. Ayrıca yaş üzümde de ihracatçıya destek verilmelidir. Dolayısıyla yaş üzümdeki ihracatın artması kuru üzümde stokların erimesine neden olacaktır. TARİŞ en azından bunun yarısını almalı ki, üretici mağdur olmasın. TARİŞ’in şimdi bunu alma imkanı bulunmamaktadır. Devletin mutlaka desteği gerekiyor. 2001 yılında çıkan 4572 Sayılı Yasa ile TARİŞ özerk bir kuruluş haline gelmiştir. Bu yasa çerçevesinde kurulan Yeniden Yapılandırma Kurumu’nun aldığı kararlar doğrultusunda hareket edersek, üretilen 90 bin ton üzümün ancak 20 bin tonunu alabileceğiz. Bu da, bölgedeki üreticilerin yok olması anlamına gelecektir. 70 bin ton üzüm TARİŞ üyelerinin elinde kalmış olacak. Bir de bunlara üzüm ilave edilirse durum çok vahim."
Devletin acil tedbir alması gerektiğine de işaret eden Musal, "Geçen yıl 216 bin ton olan kuru üzüm rekoltesi, bu yıl 250 bin ton civarında beklenmektedir. Arz fazlası üzüm mutlaka devlet desteklemesine alınmalıdır. Bir planlama kapsamında bağ alanlarının fiziki sınırlaması yapılmalıdır. Devlet destekli stok kurumu oluşturulmalıdır. Kaçak İran üzümünün Türkiye girişinin de önüne geçilmesi gerekmektedir" dedi.