Balığın adresi: Nur Anne

Bayram tatilinin ve deniz sezonunun sona ermesiyle birlikte Ege’nin şirin ilçesi Datça’da da yerli ve yabancı turist sayısı azaldı. Bundan böyle önümüzdeki yıla kadar Datça, burada yaşayanlara ve dışarıdan gelip yerleşenlere kaldı. Türkiye’nin birçok yerinde sonbahar, hatta kış kendisini hissettirirken Datça’nın sakinleri yine deniz ve balıkile baş başa kaldı...

Datçalıların ve Datça’yı iyi bilenlerin vazgeçemedikleri yerlerden birisi de Nur Anne’nin Balık Evi’dir. İlçenin en güzel sahil yolu olan “Âşıklar Yolu”nda bulunan Balık Evinde denizi seyrederken balık yemenin tadı da bir başka oluyor. Kuşkusuz orayı bilenler ve yöre sakinleri için…

Burasının en büyük özelliği; bazı restoranlardan farklı olarak fiyatların makul ve herkeseye uygun oluşu kadar, pişirilen balıkların tazeliğinin yanı sıra en güzel aşçılık hizmeti ile güler yüzlü servis verilmesindir.

Nur Anne Balık Evi yaklaşık yedi yıldır karavan büfesinin yanı sıra plajıyla ve herşeyden öte nezih bir aile ortamı içerisinde hizmetini sürdürüyor. Bu işletmenin böylesine güzel hizmet vermesini de kendileri şöyle açıklıyorlar:

“Müşterilerimizin sıcaklığı ve yakınlığı sayesinde kendimizi hiçbir zaman ticari kaygılar içerisinde bulmadık. Onların bizlereyakınlığı doğal olarak işletmemize de yansıdı. Balık başta olmak üzere diğer şeyleri yemeğe gelenler, sıcak soğuk bir şeyleri içmeye, önlerinde uzanan Ege’nin en temiz denizinde yüzmeye gelenler günün tadını çıkarmaları için bizler elimizden geleni esirgemiyoruz.”

Gerçekten burada müşteri-ticari işletme düşüncesi tamamen ortadan kalkmış ve sözcüğün tam anlamıyla bir aile ortamı yaratılmış... Datça’nın diğer restoranlarında bunu görebilmek oldukça zor…

Datça’ya yerleşenler veya turist olarak gelenler neden sizi seçiyorlar sorumuzu ise ilginç biçimde yanıtlıyorlar:

“Bu aile ortamı kendiliğinden oluştu. Biz hiçbir zaman müşterilerimizi kendimiz seçmedik. Seçmeyi çok istedik ama onlar biziseçtiler. İnsanların bu salaş ortamda yemek yemek üzere masalarına oturduklarında ekonomik olarak, fiyat konusunda soru sormamaları bizi çok daha iyi ve kaliteli hizmet vermeye yöneltti.”

İlçenin diğer bazı restoranlarıyla karşılaştırılınca burasının neden tercih edildiği hesap gelince anlaşılıyor. Datça’daki diğer restoranların kapılarının önünde fiyatların yazılı olduğu tabelalar var. Ne var ki, bazen gelen hesapla dışarıdaki fiyatlar birbirini tutmuyor. Neden böyle diye sorulduğunda o fiyatlar çiftlik balıkları için, biz size açık denizde tutulanları getirdik deniliyor. Nur Anne Balık Evinin salaş da olsa tutulmasının nedeni de buradan kaynaklanıyor. Girişte ne yazılıysa o…

Sözü işletenlerden Doğukan Ayanoğlu’na bırakıyorum:

“Bizim tek avantajımız gelen müşterilerimizin geniş hayat görüşü ve bilgisine sahip olmalarıdır. Bu yüzden müşterilerimize yılın on iki ayı gece-gündüz demeden hizmet veriyoruz. Belirli düzeydeki müşterilerimizle keyifli saatleri hep beraber geçiriyoruz. Gelenlerin hem damak tatlarını hemde ceplerini memnun ettiğimizi düşünüyoruz.”

Yeri gelmişken Hülya Hanım’ın da börek ve kekleriyle çay saatleri, Nur Hanım’ın meşhur köftesi, Nusret Bey’in özenle pişirmiş olduğu kokoreç ve deniz ürünlerine söylenecek söz bulmak çok güç…

Bilmiyorum hiç balık kokoreç yediniz mi?

Yemediyseniz ve Datça’ya yolu düşenler veya düşmeyenler, bir kez dahi olsa gelirlerse neden balık kokoreç dediğimi o zaman anlayacaklar…

Datça’ya gelenlere bu güzel yeri işletenler şöyle sesleniyor:

“Eğer yolunuz bir gün buraya düşerse bize uğramadan lütfen gitmeyin. En azından sizlere bir kahve ikram etme şansını bizlere verin…”