Datça'da Reşadiye Mahallesindeki iki asırlık Mehmet Ali Ağa Konağı, restore edilerek turizmin hizmetine sunuldu.
Datçada 200 yıllık bir kültür mirası olan Mehmet Ali Ağa Konağı, aslına uygun restore edilerek yüzyıla uygun konaklama olanağı da sunan bir turizm ve kültür merkezi olarak hizmete girdi. Yarımadaya ikinci ismini veren Reşadiye Mahallesinin tepesine kurulmuş olan "Mehmet Ali Ağa Konağı" aslına uygun restore edilerek yüzyıla uygun konaklama olanağı da sunan bir turizm ve kültür merkezine dönüştürüldü.
Yöre halkının "Kocaev" diye andığı ve Türkiyenin Akdeniz Bölgesindeki en eski mimari örneklerinden biri olan bu malikane, Eylül 2002 tarihinde Pir Turistik Tesisleri adına Mehmet Pir tarafından satın alınana kadar kaderine terk edilmiş ve çürümeye bırakılmıştı. 2004 yılının Eylül ayında restorasyon çalışmalarına başlanan konak, 1.5 milyon dolar harcanarak 2005 yılının yaz başında hizmete sunuldu.
Mehmet Ali Ağanın babası Mehmet Halil Ağa tarafından 1809 tarihinde yapılan tarihi konaktaki padişah için Avrupada hazırlanan yatağın bulunduğu odada bir gece kalmanın bedeli ise 460 euro olarak belirlendi. Ayrıca konakta, isteyen misafirler, 170 euroya taş odada, 270 euroya ise konak odasında kalabiliyor.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında Datça Yarımadasına hükmeden Mehmet Ali Ağanın ismini taşıyan konağın yapılış hikayesi de oldukça ilginç. Rivayete göre, konak yapılacağı zaman 9 tane kurban kesildi. Kurbanların ciğerleri Datçanın 9 ayrı noktasına konuldu. En geç çürüyen ciğerin bulunduğu Reşadiye Mahallesindeki hava sirkülasyonunu en fazla olduğu yere konak yapıldı. Datça Yarımadasına hükmeden ve yarımadadaki vergileri toplayan Mehmet Ali Ağa, sık sık çıkan iç karışıklar nedeniyle hayalini kurduğu İstanbula gidemedi. Sarayda yakın akrabaları bulunan Mehmet Ali Ağa, İstanbulun ünlü ressamlarını Datçaya getirterek, konağın salonunun tavanlarını İstanbulu tasvir eden resimlerle donattı.
Zamanla virane haline dönüşen konağı Mehmet Ali Ağanın torunları 1990lı yıllarda sattı. İşadamı Mehmet Pir tarafından alınan konak, aslına uygun olarak restore edilerek zengin turistlerin hizmetine açıldı.
4 mimar 80 işçinin geceli gündüzlü çalışarak kısa bir sürede bitirdiği konak, restore edildikten sonra, 19. yüzyıl Türk evinin mimarisiyle 21. yüzyılın konforunu müze otel olarak birarada sunmaya başladı. Genelde Amerikalı ve İngiliz zengin turistlerin tatil için konağa geldiğini ifade eden Pir, "Fiyatları yüksek tutmamızın nedeni, bu tarihi konağa sadece seçkin turistlerin gelmesini istememizden. Genelde Osmanlı kültürünü merak eden Amerikalı ve İngiliz turistler konağa rağbet gösteriyor. Türkler ise bugüne kadar sadece gezmekle yetindi" dedi.