Ulubey İlçesi'ne bağlı İnay Köyü sakinleri, Eşme Kışladağı'nda siyanürlü yöntemle altın madeni işletmek isteyen TÜPRAG Metal Madenciliği'nin kazmak istediği su kanalının köylerinden geçmesine engel olmak için eylem yaptı.
Türkiye'deki en büyük altın madeni olan Eşme Kışladağı Altın Madeni'ni işletme çalışmasına az bir zaman kala bölgedeki köylüler protestolara başladı. İnay Köyü'nde dün akşam saatlerindeki eyleme Katrancı, Söğütlü, Kışla, Gümüşkol, Düzköy, Karaca ve Ömerli'den yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Siyanürlü yöntemle altın çıkarılmasını protesto eden vatandaşlar, "Siyanürcü şirket köyümüzü terk et", "Yaşam hakkımızı istiyoruz" sloganları atarak çalışmalara engel olmak istedi.
Eylemde kadınların ve çocukların da yoğun ilgi göstermesi dikkat çekerken, protestoya Uşak Barosu avukatları Bülent Çekinmez, Atike Çekinmez, Tahsin Köse, Şahin Bülbül, Dilek Sarıgün, İstanbul Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bahir Öngür, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, Ulubey İlçe Tarım Müdürü Ömer Gündüz, Ulubey Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Veli Sarı ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Kanadalı Eldorado Gold'un Türkiye temsilcisi olan TÜPRAG Madencilik tarafından Eşme Kışladağ yöresinde açılmak istenen altın madenine karşı köylülerin tepkisi her geçen gün büyüyor. Maden işletmesine verilen ruhsata ve ÇED raporuna karşı köylülerin açtığı davalar ve en son da su için açılan davalar olduğunu söyleyen İnay Köyü Muhtarı Ali Öztürk şirket yetkilileri, maden tesislerinin bir an önce üretime başlaması için çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ettiğini söyledi.
Öte yandan, onlarca dönüm araziyi maden tesisleri için düzleyen ve işletme binalarının yapımına başlayan şirket, madende kullanmak istedikleri suyun temini konusunu ise hala çözebilmiş değil. Ulubey arazilerinden çıkardığı suyu İnay Köyü üzerinden yeraltı kanallarıyla madene taşımak isteyen TÜPRAG'ın, köylülerin topraklarından geçirmemesi üzerine tam bir çıkmaza girdiği iddia edildi.
Köy sınırları içindeki Hazine arazilerinin bir kısmını kamulaştırma yoluyla satın alan şirketin, bu arazi bedelleri için köy hesabına verdiği 4.5 milyar lira köy ihtiyar heyeti tarafından iade edildi. Bu parayı istemediklerini ve topraklarının şirket tarafından kullanılmasına kesinlikle karşı olduklarını bildiren köylüler, kamulaştırmaların iptali için mahkemeye de başvurduklarını kaydetti.
yaptığınız calışmaları gerçekten taktir ettim bende bir madenci olarak sonuna kadar arkanızdayım.Mehmet YILMAZ beyfendiyede teşekkür ederim.biz Türk milliti olarak osmanlının torunları olarak bu işi bizim başarmamız gerekiyor diye düşünüyorum.Türkiyenin dışa bağımlı bir devlet olmaktan kurtulması için bu çalışmaların yapılmasının ve buna benzer işletmelerin kurulmasını temenni ediyorum.Artık osmanlının torunları olarak avrupanın kahyalığını yapmayalım kendi işimizi kendimiz kuralım. onlar patron biz işçi olmayalım.eskiden atalarımızdan gelen bir söz vardı tabiri caizse gevurlar kazansın müslümanlar yesin diyorlardı şimdi ise tam tersi oldu artık bu esaretten kurtulalım