7
Mayıs
2024
Salı
MARDİN

MARDİN'DE MİLLETVEKİLİ İLE VALİ KARŞI KARŞIYA

Kısa bir süre önce Mardin’de milletvekilli ile vali arasında tatsız bir olay yaşandı. Günün iç ve dış siyasi olayları arasında yaşanan, basında yeterince yer bulamayan bu olay bazılarının zihniyetini, kafa yapısını göstermesi yönünden üzerinde önemle durulmalıdır.

İllerde hükümetleri ve bakanlıkları temsil eden valiler en yüksek devlet memurlarıdır. Belirli bir eğitimi gören valiler hükümetlerin veya cemiyetlerin değil devletin valileridir. Halkın seçtiği sanılan, gerçekte parti liderlerinin isteği doğrultusunda, adeta taraftarlarına buna oyunuzu verin denilen milletvekillerine nedense belirli bir eğitim kıstası konulmamıştır. Milletvekili seçildiği ilin sorunları ile ilgilenmek ve çözümlemekle yükümlüdür. Vali ve milletvekili halkın yararına birbirlerine yardımcı olmak, işleri kolaylaştırmakla yükümlüdür.

Mardin valisinin katıldığı bir toplantıda bazı doğruları, sorunları işaret etmesine milletvekili nedense sinirlenmiş veya halka şirin görünmek amacıyla karşı çıkmıştır.

Kısacası birinin ak dediğine diğeri kara demiştir!..

Atatürk Türkiye’sinde neler konuşuluyor, neler tartışılıyor!..

İbret ki, ne ibret!..

Mardin’de eğitim gündeminin ele alındığı Kent Konseyinde Vali Hasan Duruel, eğitimdeki başarısızlığı ele almış ve bunu öğretmenlerin performansına bağlamış, sorunun yüzde yetmişini öğretmenlere, geride kalan yüzde otuzunu da velilere, öğrencilere, idarecilere yönelik bir konuşma yapmıştır. Bu sözler Mardin milletvekilleri başta olmak üzere bazı çevrelerin tepkisiyle karşılanmıştır. Mardin Milletvekili AKP İl Koordinasyon Toplantısında bazı gerçekleri görmek yerine, nedense kendisini valiye yanıt vermek zorunda hissetmiştir!..

“Bizleri de yetiştiren öğretmenlerimiz ve öğretmenlerimizin mensup oldukları camia küçük görülemez. Bizler bugün buralara gelmişsek bunda öğretmenlerimizin katkısı büyüktür. Varsa bir eksiklik, oturulur, bununla ilgili gerekli çalışmalar yapılır, sorumluluk bilinci ile hareket edilerek gerekli olan doğru kararlar alınır ve uygulanması için elbirliğiyle çabalar sarf edilir. Benim hiçbir hatam yok, şunun şu hatası, bunun bu hatası var deyip işin içinden sıyrılmak bu işi çözmez. Dolayısıyla basına yansıyan şu ifadeler gerçekten bizi üzen ve yaralayan sözlerdir. Verilen demeçlerle ilgili kamuoyunda büyük tepkiler oldu.”

Mardin valisi, eğitim sorunlarını dile getirmiş, milletvekili ise sorunların çözümü yerine yaklaşan seçimleri düşünerek tam bir politikacıya yakışan bir konuşma yapmış!

Aydın kesimlerin bildiği gibi Türkiye’nin önde gelen sorunlarından birisi de eğitimdir. Öğretmenler ekonomik yönden açmazdadır. Her yıl öğretmen okullarından çıkan genç öğretmenler yıllardan beri devletin açtığı sınavlara giriyor, atamaları bir türlü yapılamıyor. Okulların çoğunda din dersleri dışında öğretmen açıkları bulunuyor. Bunlar doldurulamıyor. Öğrencilere verilen dersler ise düşünmeye yönelik olmayan klişeleşmiş bilgiler… Türkiye’nin her yerinde ilk ve orta öğretimde seviye düşüklüğü açıkça görülüyor. Daha çok düşünmeyen, araştırmayan, biat etmesi istenen öğrenciler yetiştiriliyor. Bu arada cinsel tacizler de büyük boyutlara ulaşmış. Böyle olunca da milletvekili, valinin doğru teşhislerine çare bulmaya çalışacağı yerde ona karşı adeta bir seçim propagandasıyla yanıt veriyor… Biraz da o ildeki bazı çevreleri valiye karşı kışkırtıyor. Oysa hemen her il ve ilçede açılan yüksek öğretim kurumlarının eğitim düzeylerinin ne olduğu, öğretim üyelerinin yeterli olup olmadıklarından söz bile edilmiyor. Çok sayıda yüksek öğretimini tamamlayanlar işsizlik ile karşı karşıya kalıyor. Onlara iş imkânı araştırmak yerine karşılıklı kavga ortamı yaratmak neye yarar? Sırası gelmişken sormakta yarar var; çoğu zorlukla öğretim gören öğrencilerin başlıca şikayeti olan harç ücretlerini aşağıya çekmek için milletvekilinin bir çabası, girişimi olmuş mudur?

Çatışmanın konusu yalnızca eğitimle de kalmıyor, ardından kokteylde dağıtılan içki konu ediniliyor!..

Mardin Artuklu Üniversitesinin rektörlük binasında valiliğini gerçekleştirdiği Türkiye Avrupa Birliği Forumunun açılışında uygar ülkelerde olduğu gibi kanepe türü yiyeceklerin yanı sıra içki de servis ediliyor. Bazıları gibi milletvekili bunu da gündeme taşıyor;

“Bir taraftan öğrenciler ders görüyor, diğer taraftan içki servis ediliyor. Bu tasvip edilecek bir şey değildir. Eğitime karşı bir darbedir.”

Milletvekilinin anlamak istemediği kokteyllerde kola-turka değil içki servis edilir. Kokteyl verilen salon ile üniversite öğrencilerinin derslikleri ayrı ayrı yerlerdedir. Kaldı ki, orada okuyan üniversite öğrencileri ilkokul çocukları değil, reşit olmuş 18 yaşını doldurmuş gençler…

Kısacası laf ola beri gele…

Ayine-i iştir kişinin lafına bakılmaz…

Hani değiştik, geliştik deniliyordu? O söz ne oldu?

Mardin Valisi de az değil, bazılarının damarına damarına basmış!..

“Fakirlik ve cehalet arttıkça çocuk sayısı artıyor. İnsanlar bilgili ve zengin olduğu oranda çocuk sayısı azalır.”

Başbakanın en az üç çocuk yapın sözünü içine sindirmiş olan ve büyük olasılıkla yeni seçimde listede yer alma telaşında ki vekil, bu sözleri de tepkiyle karşılamış;

“Ya böyle bir şey olabilir mi? Bu ilin bir ferdi olarak bunlara sessiz kalmak, bunlara üzülmemek mümkün değil. İnsanların değer yargıları ve özel yaşantılarına gidip cahillikle yobazlıkla suçlayacaksınız, böyle bir şey olabilir mi? Buradaki insanlar az çocuklu mu olur, çok çocuklu mu olur kendi kararlarını verebilecek durumdadır.”

Milletvekili her halde çocuk yetiştirmeyi, çaldım çayıra Mevlam kayıra olarak düşünmüş olmalı. O çocukların eğitimi, düzgün yaşantısını sağlamak en azından maddiyata dayanır. Sonra da ortalarda sersefil çocuklar neden kandırılıp dağa çıkıyor diye düşünüyorlar mı?

Vali bu arada sözü yöredeki elektrik kaçaklarına getirmiş. Mardin halkını hırsızlıkla itham ediyor demiş. Oysa vali yöredeki kaçak elektrik kullananları ve onların kullandıklarını başkalarına ödettirildiğini söylemek istemiş… Zaman zaman basında görüldüğü gibi TEDAŞ yetkilileri kaçak elektrik kullananları tespit etmeye kalktığında ya dövülüyor ya tehdit ediliyormuş… Bu sözler üzerine o yörede yaşayan bir okuyucumuz “Vekil gece şöyle bir dolaşsın kaç evin bacası tütüyor. Evlerde elektrikli ısıtıcılar, klimalar harıl harıl çalışıyor. TEDAŞ’a sorun kaç kaçak elektrik için işlem yapılmış?” diye soruyor.

Bu tartışma bazıları kabul etse de etmese de ortaya bir gerçeği çıkarmış; Mardin’de işini yapan, sorunları çekinmeden ortaya döken aydın bir vali var… Kültüre, sanata önem veriyor… Nedense bu tür davranışlar bazılarının oy kaygısıyla işine gelmiyor… Meşhur sözdür; doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar...

erdemyucel2002@hotmail.com

Erdem Yücel - Kenthaber
Yayın Tarihi : 9 Mart 2010 Salı 17:14:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
selma bal IP: 88.229.105.xxx Tarih : 9.03.2010 21:03:39

lütfen sayın valimize laf atmayın şimdiye kadar gelmiş geçmiş valilerin en iyisi.ben bir vatandaşım.bu valini yaptığı hizmetlerin haddi hesabı yok kimi görsem valiyi tanımadığı halde dua ediyor.miletvekili diye lütfen yağ yapmayalım bize yapıcı adamlar lazım .o miletvekili millet sayesinde orda ama.ama sayın valimiz kafasıyla, aklıyla orda...


Nizamettin Atan IP: 88.254.91.xxx Tarih : 10.03.2010 14:17:26

sayın vali sırtını istanbul basınına yaslayıp millete hakaret etme yolunu iyi kullanıyor. Sözlerim yanlış anlaşılmışsa özür diliyorum deme erdemliği yerine bildiği bütün istanbul basınına destek yazıları yazdırmakla zaman kazanmaya çalışıyor. Ama na mümkün. Mardinliler şakşakçıları dışında onu affetmemekte kararlıdır.


ismail Siyah IP: 85.106.227.xxx Tarih : 9.03.2010 19:49:37

 Sizi tebrik ediyorum!.. Mardin valisinin avukatlığını çok iyi yapmışsınız. Ama diyeceğim o ki, bu avukatlığı yaparken valinin söylediklerini ve söylem tarzını keşke bilseydiniz. Ve yine milletvekilinin konuştuklarınının tamamını eksiksiz olarak bilseydiniz. Emin olunki bunları tam anlamıyla bilseydiniz böyle bir savunmayı yapmak zorunda hissetmezdiniz kendinizi.

 


Sevim IP: 85.106.224.xxx Tarih : 11.03.2010 15:26:15

sevgili yazarım, görüşlerinize katılmıyor olsam da sabırla yazınızın hepsini okudum. İstanbul'mu ankara da mı ikamet ediyorusunuz bilmem ama oradan ahkam kesmek çok kolay.  Sayın vali iyi insan ama mizacı çok sert, söylemleri ise mizacından daha da keskin. Bu bölgenin insanları yıllardır yakılan köyleriyle nerde ve ne şekilde yaşayacaklarıyla alakalı hep hakir görüldüler aşağılandılar dönemin yönetimi tarafından. Tam gün aydın olacak derken bir de baktık ki açılım yapan sözde iktidar istanbulun bir ilçesinden mardine vali atadı. Adam ilk kez valilik yapıyor bir de bakıyorsunuz valilik yaptığı yerde siyasetçi temsilciler bazı görüş ayrılığı içinde oldukları için bir boşlık buldu. Bu boşluğu buranın tek sahibi benim edasıyla atıp tutmaya başladı. Neyseki o vekillerden biri namusunu haysiyetini takılıp vali beye bir dur dedi. Senmisin diyen. İstanbuldan oturup ahkam kesen siz gazeteciler valiyle ne şekil hukukunuz var bilmiyorum ama bilip bilmeden yaşananları bir kadeh içkiye indirgeyip yazdınız. Volkan bey kardeşim, vali bizim valimiz, O bizim aynı zamnada da babamız, Sayın vekil, (ki sakin ve güler yüzlü iyi biri)  bu halka yapılan hakarete itiraz etti bunu da kendisine yapılan eleştrilerden dolayı yaptı. Ve iyi de yaptı. Şimdi lütfen buna hırsızlar, yobazlar, içki karşıtları gözlüğüyle bakmadan. Atatürk türkiyesin de yaşayan ve bu ülkeyi en az sizin kadar seven bu insanların temsilcilerini milletvekillerini bari siz hakir görmeyin. Onları hakir görürken sizde bir vali kadar itici oluyorsunuz. Bilesiniz.