Mardin’e akademisyen başkan adayı

Mardin belediye başkanlığı için AK Parti'den aday adayı olan Y. Doç. Dr. Kenan Hazırbaba, Kenthaber Mardin İl Temsilcisi Burak ERDEM'e çok özel açıklamalarda bulundu.

Mardin’e hizmet şansı doğduğunda hiç tereddüt etmeden doğduğum bu topraklara dönmeyi, Amerika’daki mevcut düzenimi yine tereddütsüz bırakarak buraya gelmeyi kabul ettim. Mardin’imizde bu hizmete talip olmakla, memleketimize genç ve değişim odaklı bir vizyonu kazandırmaya uğraşmakla; kazanımlarımızın özellikle bilgi noktasında, beceri ve tecrübe noktasında bir nevi zekatını veriyoruz. Mardin’in bulunması gereken noktadan çok geride kaldığı bilinen bir gerçek. Özellikle yurt dışına çıktığımızda, diğer illerle karşılaştırdığımız zaman hiç de hak etmediğimiz yerlerde olduğumuzu görüyoruz. Bunun başlıca nedenlerinden biri olarak belediye yönetiminin kifayetsizliğini yani vizyon eksikliğini algılıyorum. Bunun altını çizerek belirtiyorum bizim şahıslarla işimiz olmaz. Şuana kadar görev yapan belediye başkanları eminim memleket evladı, muhakkak memleketlerini seven insanlar; fakat vizyon farklı, algılayış tarzı farklı. Mardin dışına çıkmış olmak hatta ülke sınırları dışına çıkmak çok önemli. Gelişmiş toplumların nelere önem verdiklerini görebilmek önemli. Muasır medeniyet seviyesini; siz Mardin’de kalarak, Mardin bakış açısıyla, ufkunuzu sadece Mardin ovasına endeksleyerek gerçekleştirmezsiniz. Ufkunuzu genişletmenin yolu elbette ki değişik yerleri görüp, gezmekten geçer. Çeşitli vesilelerle, 100’ü aşkın ülkeye gittim, gördüm. Bizden daha az gelişmiş yerlere de gittim, çok gelişmiş ülkelere de gittim. Mukayese etme imkanı buldum. Nelerin ehemmiyet arz ettiği konusunda çok sağlıklı değerlendirmeler yaptım.

Amacımız Mardin’i hak ettiği yere getirmektir. Ticaret noktasında olsun, turizm noktasında olsun ki biliyorsunuz Mardin kültürlerin kaynaştığı bir merkez. Bakınız Antalya’da “Dinler Bahçesi” var. Neden Mardin’de benzeri bir kültür merkezimiz yok? Sorgulayıcı olmamız gerekir. Bu projelerimiz arasında. Aday adaylığı sürecinde bütün projelerimizi açıklamak istemiyorum. Daha sonraki süreçte açıklamak çok daha isabetli olur düşüncesindeyim. Bizim Mardin’deki en büyük zenginliğimiz birbirimize karşı sergilediğimiz anlayıştır. Farklı kültürlere, farklı dillere, farklı dinlere mensup olmamıza rağmen birbirimize karşı ciddi bir anlayış, ciddi bir kardeşlik ruhu, ciddi bir saygı çerçevesi içinde yaklaşıyoruz. Fakat bunu belirtmekle birlikte eksik gördüğüm bir nokta var. Bu kadar anlayış, bu kadar saygı, bu kadar hoşgörü içerisinde neden hala gerideyiz? Demek ki halk bazında bir sorunumuz yok. Ciddi bir ivme almaya, hak ettiğimiz noktaya gelmeye hazırız. Malzeme ona müsait. Bu malzemeyi iyi işlemek gerekiyor.

Felsefe olarak gelişmeye açık olduğunuzu vizyonunuzla gösterebilirsiniz. Altını çizerek belirtmeliyim ki Mardin’i Mardin’in içinde kalarak okuyamazsınız. Globalleşen dünyada bu mümkün değil. Mardin’i tutup 15-20 yıl önceki idare anlayışıyla yönetemezsiniz. 30-40 yıl önce gelmesi gereken hizmetleri bugün ciddi projeler şeklinde göstermek çok da gerçekçi bir yaklaşım değil. Ciddi projelerle ortaya çıkmak gerek. Mardin’deki yönetimlerde bunu göremedik biz. Bunun en basit örneği Beyazsu projesidir. Bu projede emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Fakat altyapı tesisi tamamlanmadan, altyapı noktasında eksiklikler giderilmeden proje hayata geçirilmeye çalışıldı. Basınca dayanıklı olmayan borulara proje hayata geçti diye su vermeye başlıyorsunuz. Her yerde borular patlıyor. 1950’lerde yapılmış su şebekesiyle Mardin’in su sorunu halledilemez. Bugün Mardin’in su sorununu halledildi mi diye sorarsanız, suyun kaynağı noktasında evet, sorun halledildi. Fakat Mardin’in su sorunu halledilmiş değil. 15-20 sene önce nerede duruyor idiysek bugün de aynı noktada duruyoruz. Buda bizlere mühendislik yaklaşımında ciddi bir hata olduğunu gösteriyor.

Şuana kadar yönetim anlayışında makro yaklaşımlar sergilendi. Bu bilinçli veya bilinçsiz yapıldı. Makro yaklaşımdan kastım şu; Yenişehir’e yatırım yapmakla Saraçoğlu mahallesindeki vatandaşlarımızı tatmin etmeyi becerebileceğimizi zannettik. Oysa Mardin’in 23 tane mahallesine, eşit mesafede, eşit hizmetlerin hakkaniyet ölçüsü içinde gitmesi gerek. Bu da yönetimin işidir. Demek ki makro anlayıştan mikro anlayışa geçmek gerek. Buda ciddi bir yönetim anlayışı eksikliğini, ciddi bir yönetim değişiminin gerçekleşeceğinin bir işareti olarak algılanmalıdır. Aslında bakarsanız Yenişehir’deki gelişmeleri de çok ciddi bulmuyorum. Çarpık yapılaşma göze batıyor. Yenişehir denilen olguyu da biz mahvettik. Ben Yenişehir’e ciddi bir sorunlar manzumesi diye bakıyorum. Uzaktan hoş görünüyor ama burada binalar bitişik, çekme payları düşünülmemiş. Gönül, hatır için çekme paylarını kafamıza göre düzenliyor olabiliriz. Bu böyle olmamalı. Hiç kimseye imtiyaz sağlanmaması gerek. İmar planlarının ciddiyetle uygulanması gerekiyor.

Turizm noktasında istediğimiz noktada değiliz. Mardin’in çok önemli bir zenginliği var. Bakınız Mardin’de yaşayan Süryani ve Hıristiyan bir kesim var. Bu durum bizim için çok büyük bir zenginliktir. Bizim bundan yurt dışı turizmi çekebilmemiz, ciddi bir gelir sağlamamız gerekiyor. Bu konuda ciddi girişimlerin olduğunu düşünmüyorum. Zaten öyle olsaydı bugün bulunduğumuz noktada olmazdık.

Bugün 2000’li yıllardayız ve biz Mardin’de hala çöp sorununu, su sorununu konuşuyoruz. Mardin köy değil. Köyde su sorununu, çöp sorununu konuşursunuz. Bugün çöp sorununa gelişmiş ecnebi memleketlerin çerçevesinde baktığımız zaman olmamamız gereken bir noktadayız. Bizim bir defa çöpümüz kapı dışına çıkmadan yüzde 40 azaltılmış olmalı. Çöp depolama sahası noktasında mesela ciddi sorun görüyorum. Çöpler belirlenmiş bir yerde gelişi güzel bir şekilde depolanıyor. Buna biz vahşi depolama adını veriyoruz. Bir kere bu sistemden vazgeçmemiz gerekiyor. Modern katı atık depolama sahaları oluşturmamız gerekiyor. Bunlar artık çok standart hizmetler. Bunların üzerine mesire yerleri, basket sahaları açmamız gerek. Gençlerimizin sportif faaliyetlerini sürdürebilmeleri gerek.

Kentin belediye başkanı olarak sizin değişik kaynaklara gidip yönelmeniz gerekiyor. Yapmak istediklerinizi, projelerini sizin bizzat anlatmanız gerek. Bunun içinde vizyonu müsait, yabancı dil bilen bir başkana ihtiyaç olduğu apaçık ortada. Mardin turizm şehri. Bugün İngilizce konuşamayan, gelen heyetleri karşılama noktasında sıkıntı yaşayacak bir belediye başkanını Mardin ne kadar daha kaldırabilir? Kaldırması şu demektir; hizmetlerin bir 5 sene, bir 10 sene daha gecikmesidir. Mardinlilerin buna tahammülü yok. Ülke bir yandan gelişirken, Mardin’in yerinde sayması ya da geriye gidiyor olması hoş bir durum değil. Yani bu hususların da göz önünde bulunması gerek. Siz kaynak arayışına girerken, yurt dışına çıkarken Avrupa fonlarına, Amerika’daki değişik kredi kuruluşlarına yöneldiğiniz zaman kendi projelerinizi anlatmadığınız zaman kimse size bir kaynak sağlamaz. Mardin aslında Avrupa Birliği’ne girme noktasında etkin bir rol oynayabilir. Çünkü Avrupa Birliği’ne giriş şartlarından bir tanesi de hizmetlerin eşit şekilde dağılımıdır. Becerilerimizin yetmeyişi, hizmetlerin eşit dağılmadığının görüntüsünü veriyor. Hizmetlerin geliyor olması lazım, kaynakların iyi kullanılması lazım. Bunun yanında tabi biz bir sınır kentiyiz. Yeni yönetimin bunun farkında olması gerek. Bu konuyla ilgili projeler üretmesi gerek. Amerika’nın Irak’tan çekiliyor olması bu süreci hızlandıracak. Bu noktada bizim sınır ticareti noktasında çok büyük bir atılım sağlamamız gerek. Hazırlıklı olmamız gerek. Bunun farkında olmamız gerek. 

Mardin Artuklu Üniversitesi’ni de çok ciddi bir gelişim ayağı olarak görüyorum. Benim akademisyen kimliğimle çok ciddi yardımlarım olacaktır. Dersler verme noktasında olsun, yönetimin oluşturulması noktasında olsun elimizden gelen bütün gayreti üniversitemiz için sarf edeceğiz. Üniversitemizin güzel bir noktaya gelmesi için bütün gücümüzle çalışacağız. Kampus çalışmaları tamamlandıktan sonra, kurumsallaşma bittikten sonra Mardin’de ciddi gelişmeler yaşayacağız.

Özetle belirtmek istediğim şey şu; belediye başkanlığı seçimi Mardin için çok önemli bir fırsat. Halkımız önüne gelen bu fırsat çok iyi değerlendirilmelidir. Seçeceği belediye başkanı bu memleketi vizyonuyla, misyonuyla, tarihi değeriyle, kültürel zenginliğiyle ve geleceğe bakış açısıyla temsil edecek bir şahıs olmalıdır. Bu şahıs hazır projeleriyle kendisini hazırlamış olmalı. Ben bunu böyle algılıyorum. Fakat gönlümüzden geçen iyi olanın ve en önemlisi kentimizin kazanmasıdır. Seçilmem durumunda bu noktada yapacaklarımızı özetle anlatmaya çalıştım. İnşallah bunları gerçekleştireceğiz. Ana hatlarıyla bizim gerçekleştirmeye çalıştığımız, şehri algılayışımız bu şekilde. Umarım bu aday adaylığı sürecini de iyi bir şekilde atlatırız. Aday açıklaması yapıldıktan sonra kısmetse projelerimizi daha ayrıntılı bir şekilde konuşuruz. Şunu eklemek istiyorum. Mardin halkının sabırlı olması gerekiyor. Biliyorum halkımızın sabrı tükenmiş durumda, artık hizmet istiyor. Ben dahil olmak üzere aday adayı arkadaşlarımızın elinde sihirli değnek yok. Arada vizyon farkı, bakış farkı ve bu projelerin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak ham maddenin olması gerekiyor. Şahsen bunu en iyi ben ve ekibimin gerçekleştireceğini düşünüyorum. Fakat sabır esas olacaktır. Şeffaf yönetimi, bütün etnik grupları, bütün ailelere eşit yaklaşımı eşit planda tutacağız. Kimse kimsede kusur aramasın. Bu seçimi biz yapıyoruz. Seçimden sonra şikayet hakkımızın en azından bir sonraki seçime kadar olmadığının bilinci içinde olmalıyız. Memleketim için fedakârlık yaptım. Şahıs olarak hiçbir beklentim yok. Amerika’daki kariyerime nokta koyacak kadar memleket sevgisi varsa bende bununda iyi değerlendirilmesi, takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Halkımın ve memleketimin bu fedakârlığa layık olduğunu bildiğim için böyle bir karar aldım. Bu seçim umarım kaçırılmış bir fırsat olmaz. Mardin halkı bu seçimi iyi değerlendirecektir. Temennimiz memleketin kazanmasıdır.

Kenan Bey, yapmış olduğumuz keyifli ve samimi söyleşi için teşekkür ediyor, aday adaylığı sürecinde başarılar diliyorum.

Y. Doç. Dr. Kenan Hazırbaba Kimdir?

1973 yılında Mardin’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Mardin’de tamamladı. Mardin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nden okul ve il birincisi olarak mezun oldu. Mardin gençliğini temsilen 1990 yılında zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakanı Yıldırım Akbulut tarafından Ankara’da kabul edildi. 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden fakülte ikincisi olarak mezun oldu. İTÜ’deki dört yıllık eğitimini Türk Eğitim Vakfı burslusu olarak gerçekleştirdi. 1996 İTÜ Seçkin Öğrenci Ödülü ile ödüllendirildi. Yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde yaptı. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi’nde araştırma ve öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1999 yılında “yüksek mühendis” ünvanı ile mezun oldu. 2000 yılında ABD’deki Texas A&M University, University of Michigan ve The University of Texas at Austin’de doktora eğitimine devam etti ve burada İnşaat Mühendisliği Bölümünde Zemin Mekaniği, Zemin Dinamiği ve Deprem Mühendisliği dersleri verdi. Doktora araştırma çalışmalarını tamamlayarak 2005 yılında “doktor-yüksek mühendis” olarak mezun oldu. Bir süre California’da özel sektörde üst düzey yönetici olarak görev yaptı. ABD’de yayınlanan Engineering News Record (ENR) sıralamasına göre ilk 25 şirket arasında yer alan ve enerji, çevre ve altyapı yatırımlarının mühendislik ve fizibilite danışmanlığı konularında faaliyet gösteren Geosyntec Consultans adlı şirkette kıdemli mühendis ve proje yöneticisi olarak çalıştı. Chevron, ExxonMobil, Shell ve BP gibi müşterilerin çeşitli ölçeklerde ABD, Angola, Nijerya, Kazakistan, Birleşik Arap Emirlikleri-Dubai gibi dünyanın muhtelif yerlerinde planladıkları petrol rafinerisi ve doğalgaz projelerinin platform fizibilite çalışmalarında görev aldı. Daha sonra University of Alaska Fairbanks’in İnşaat ve Çevre Mühendisliği Bölümü’ne öğretim üyesi olarak katıldı ve halen burada Y.Doç. Dr. Olarak görev yapmaktadır. Yönetiminde dört doktora, altı master ve de iki lisans düzeyinde olmak üzere toplam 12 araştırma projesi devam etmektedir. Birçok uluslar arası konferansa davetli konuşmacı olarak katılmış ve oturum başkanlığı yapmıştır. Ayrıca Fairbanks Belediyesinin kent yapılandırma ve kalkındırma projesine danışmanlık yapmıştır. Alaska Üniversitesi Senato üyesi (en genç üye), Alaska Üniversitesi Ulaştırma Merkezi yönetim kurulu üyesi, Permafrost Vakfı yönetim kurulu üyesi, Amerika İnşaat Mühendisleri Odası (ASCE) üyesi ve Fairbanks sekreteri, Uluslar arası Deprem Mühendisliği Araştırma Enstitüsü (EERI) üyesi, Amerika Sismoloji Topluluğu (SSA) üyesi, California Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü Grubu üyesi ve İlim Yayma Vakfı mensubu. Çok iyi derecede İngilizce ve Arapça bilir. Evli ve bir çocuk babasıdır.