7
Mayıs
2024
Salı
MARDİN

3 günlük kurultay başladı

MEDENİYETLER İTTİFAKI AÇISINDAN GENÇLİK, EĞİTİM VE MEDYA KURULTAYI MARDİN'DE BAŞLADI

Mardin Valiliği Kültür Konseyi'nin katkılarıyla düzenlenen "Medeniyetler İttifakı Açısından Gençlik, Eğitim ve Medya Kurultayı" başladı.

Artuklu Üniversitesi'nde 3 gün sürecek olan kurultaya Mardin Valisi Hasan Duruer, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Kültür Konseyi Üyesi Dr. Metin Eriş, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Orman, 40 bilim adamı ile konusunda uzman müzakereciler katıldı.

Kültür Konseyi Üyesi Dr. Metin Eriş, 8 ay önce Mardin'de Türkiye birlikte yaşama kültürü ve Mardin örneği, bu, dünü vurguluyordu. Dün toplumumuzda Türkiye'mizden veya geçmişimizden bilerek birlikte yaşama kültürünün neresindeydik, Neleri yaptık? Neler yapmak durumundayız? Bu tespitler yapılırken, çok güzel unsurlar vardı. Birlikte yaşama kültürünün bütün unsurları değerlendiriliyor. Toplumumuzun ana unsurlardan birinin birlikte yaşama kültürünün bünyesine tam manasıyla intikal ettirmiş olduğu, parçalanmaz bir vaka olduğunu belirliyordu. Bu, dünü vurguluyordu. Bugün bunu idame etmemiz gerekiyordu, vurgusu bugünkü kurultayda ortaya çıkacak. Çünkü değerlendirmenin esas yapısında dün geliş seyri Osmanlı, Selçuklu, Artuklu ve de daha geçmiş zamanlardan itibaren Türk toplumunun yapısında neler vardı? Ama peki bugün nereye doğru gidiyoruz. Temel unsurları nasıl tespit edebiliriz. Dünü geride bırakıp yarına nasıl bakacağız ifadesinden olaya çıkarak, ana unsur gündeme geldi.

Medeniyetler açısından bu unsurun devamını sağlayacak 3 temel yapı Gençlik, Eğitim, Medya. Peki bunları ele aldığımız vakit bunun ana unsurunu değerlendirirken, yarına ışık tutabilir miydik? İşte siz düşünce ve fikir adamlarımız eğitmenlerimiz bu 2 günlük çalışmada bunu vurgulayacaklar ve geleceğin dünyasında acaba bunun gerçekleşmesinde bizim yol haritamızda neler var. Bunu belirlemeye çalışacağız. 3 ay önce yola çıktığımızda Medeniyetler İttifakı üzerinde durmamız bir kelime ama Birleşmiş Milletler'de (BM) artık kurumlaşmış ifadedeki kelimeye takılmaktansa acaba buna bizim kendi açımızdan Medeniyetler İttifakı'ndan neler anlıyoruz? Bu bir Kültürler birliği mi kültürler uyuşması mı kültürler uyuşmasında geçliğimizin eğitim sistemimizin ve de medyamızın görevleri nedir? Uluslararası bir sempozyum düşünüyorduk. Evet biz bu konuya insanımız bizim fikir ve bilim adamlarımız nasıl bakıyor? Bugün başlayacak olan çalışmada genç arkadaşlarımızdan tebliğler rica ettik. Tebliğler yazdılar. Çünkü görüşler de ehemmiyetliydi. Medyadan gelen

misafirlerimiz var meseleye nasıl bakıyorlar onlar da anlatacak. Tabii ki bilim adamlarımız da kurultaydan yola çıkarak acaba geleceğe ışık tutabilir miyiz" şeklinde konuştu.

 

"MEDENİYETLER ÇATIŞMASI BU BÖLGENİN TARİHİNDE GELENEĞİNDE YOK"

Katılımcılardan İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Orman ise, "Konu ismi ne olursa olsun o isimle yola çıkan çağrışımların ifade ettiği gibi önemli bir konudur. Problematik bir konu gibi gözükür fakat kanaatimce bu coğrafyanın problemi değildir. Medeniyetler ismi altında ifade edilen veya sembolize edilen tarafların birbirleri ile çatışması bu coğrafyanın bir gerçeği değildir. Bu coğrafyada medeniyetler veya kültürler, bir arada barış ve diyalog içinde yaşaya gelmişlerdir. Bunun

örneklerini tarihin her döneminde görmek mümkündür. İslamiyet'in bu bölgede yaygınlaştığını hatırlayalım hemen hemen sosyal ekonomik hiçbir müesseseye gerçeğe dokunmadan sadece insanların kalplerini ve zihinlerini dönüştüren hareketti adeta. Öyle ki mesela uzun zaman devraldıkları bölgenin bürokrasisini değiştirmediler. Yani İslamiyet'in gelişinden önceki bürokratlar bölge Müslümanların hakimiyetine geçtikten sonra, bürokrasisi ile devam etti. Bu ancak başka örneklerle mukayese edildiği zaman layıkıyla

değerlendirebilecek hadisedir. Yazısını değiştirmediler uzun zaman bir taraftan Sasani yazısı bir tarafta Bizansların yazısı devam etti. Daha sonra dirhem ve dinar şeklinde sistemleştirilen para sistemi dahi aslında bu iki tarihi vakanın zaman içinde birbirleri ile etkileşimi sonucunda ortaya çıkmıştı. Biz zannederiz ki dirhem ve dinar İslamiyet'in bir emri hayır dirhem ve dinar tarihi para sisteminin adeta uygun bir şekilde İslamiyet'in şartlarına tercüme edilmesinden başka bir şey değil. Dolayısıyla

medeniyetler çatışması bu bölgenin tarihinde geleneğinde yok. Bu geleneğin dışında yer alan olaylar dahi modern zaman işidir. Geleneğin bir devamı değildir. Adeta gelenekten sapmadır" dedi

Artuklu Üniversitesi Rektörü Serdar Bedii Omay, "Yukarı Mezopotamya'nın bu merkezinde asırlar sonra tefekkür anlamında tezekkür anlamında hiçbir yoksunluk hissetmeyeceğimiz bir vaha oluşuyor gibi görünüyor. Bunda tabii ki Metin Eriş'in büyük desteklerini hiç görmezden gelemeyiz. Kendisine teşekkür ediyorum. Öyle bir üniversite, Valilik, belediye sivil toplum örgütleri medya işbirliği ile Mardin'imiz tekrar bir Medine'ye doğru koşusuna devam ediyor. Bu sadece müthiş bir zihni lezzet veriyor hepimize. Hele

buradaki üniversite mensuplarına, hayırlısıyla üniversitemizde Kadim'in medresesini doğu Hıristiyanlığı'nın büyük birikimini İslam medeniyeti medreselerinin çok büyük ilmi ürünlerini irfanını muhabbetini modern batı bilimi ile ve tüm bunları birlikte yeniden üreterek geleneği moderni içerisinde kopya değil taklit değil burada bir üniversite geleneğini başarmaya yapmaya çalışacak" diye konuştu.

 

"MEDENİYETLER ARASI İTTİFAKIN TEMELİNDE İNSAN HAKLARINA SAYGI, DEMOKRASİ VE HOŞGÖRÜ VARDIR"

Vali Hasan Duruer, "Mardin bugün, binlerce yıllık tarihinin kendisine bahşettiği zenginliğe layık bir buluşmaya ev sahipliği yapmaktadır. Mardin, kavimlerin, dinlerin ve kültürlerin kesiştiğic'e7alışmada genç arkada bir bölgede kurulan müstesna bir şehir olmanın yanında, aynı zamanda ortak bir mirastır ve Mardin'in taşıdığı bu anlamdan günümüzün pek çok meselesine dair çözüm yolları ve anlayışlar çıkarmak mümkündür. Burada yaşayan kavimlerin pek çoğu zamana yenik düşseler de, Mardin, geçmişi tam

anlamıyla, ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, ayırt etmeden ve eşitliği bozmadan bugüne taşımıştır. Burada farklılıkların bir arada özgürce yaşadığı cümleleri, dünyanın kadim dillerinin alfabesi ile kazınmıştır Mardin taşlarına. O alfabe, farklı olanı yok etmeye çalışan düşmanca bir dile hiçbir harfini vermez. Mardin'de olmak, taşın içindeki kardeşlik ve özgürlük hikayelerini başka dillerde ama hep aynı alfabeyle okumaktır. Diyalog, aynı zamanda çatışmalardan, kuşkulardan, uzak kalmak isteyen bütün

insanlık için vazgeçilmez bir gerekliliktir. Bu diyalog sağlanırsa birbirimizi tanıma, medeniyetler arasında hoşgörü ve anlayışın gelişmesi, barış içinde yaşama ve işbirliği kurabilmek daha kolay olur. Bugün dünyada, şiddete dayalı pek çok olayın temelinde; değişik kültürlere, inançlara karşı saygı ve anlayış eksikliği yatmaktadır. Farklılıklara saygı anlayışının benimsetilmesi konusunda öncelikle aile içinden başlamak üzere, eğitim kurumlarına ve medyaya çok önemli görevler düşmektedir. Bu bakımdan, her

ülkenin eğitim müfredatı ve kitle iletişim araçlarının, kültürlerarası hoşgörü ve diyalogu teşvik edecek şekilde düzenlenmesi ile kutuplaşmanın sembolü haline gelen biz ve onlar ayrımını ortadan kaldıracak bir anlayışı egemen kılacaktır. Aslında, medeniyetler arası ittifakın temelinde insana ve insan haklarına saygı, demokrasi ve hoşgörü vardır. Yüzyıllardır barış içinde bir arada yaşamaya dayalı kültürel mirasının bilincinde olan Mardin, Medeniyetler İttifakının ve farklı dinlere ve kültürlere mensup

bireylerin ve toplumların barış ve hoşgörü ortamında bir arada yaşayabilmelerinin en güzel örneğini oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.

İHA
Yayın Tarihi : 28 Mayıs 2010 Cuma 14:36:03
Güncelleme :29 Mayıs 2010 Cumartesi 01:26:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?