Başbakan Erdoğan Mardin'de

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'ya mahkum siyaset yapanların seçimden seçime televizyonda konuştuklarını belirterek, "Şimdi beni de televizyona davet ediyor, Mardin'e gel Mardin'e, bırak televizyonu falan. Oy buradan çıkıyor" dedi.

Başbakan Erdoğan, Mardin'de partisinin düzenlediği mitinte yaptığı konuşmada, "Hiç kimse bizi diğer siyasi partilerle karşılaştırmasın. Bizim üzerimizde karış karış dolaştığımız Anadolu'nun, Trakya'nın kokusu var. Mardinli kardeşlerim emek nedir, göz nuru nedir bilir. Onlar gümüşü nasıl ince ince işliyorsa biz de ülkemizin her bir köşesini ince ince nakış nakış işliyor geleceğe hazırlıyoruz. Mardin için çok şeyler yaptık. AK Parti iktidarı, belediyeleri olarak Mardin'e hamdolsun çok şey kazandırdık.

Dünyanın da yıldız şehirlerinden biri haline geldi. Kudüs'le Venedik'le birlikte dünyanın en tarihi şehirleri arasındaki haklı yerini aldı. 2002 yılında Mardin'i ziyaret eden yerli yabancı turist sayısı 50 bindi, 2008'de bu sayı 900 bin kişiye ulaştı. 50 bin nere, 900 bin nere? 2009 yılında 1 milyon 200 bin ziyaretçi bekliyoruz. Mardin bu seviyeye huzurla, istikrarla güvenle geldi. Çalışan üreten iş bilen hukuk ve vizyon sahibi idareciler sayesinde geldi. Bugün ulaştığı seviyelerden çok daha yükseklere ulaşacaktır" dedi.

Mardin'in 7 bin yıldır kardeşliğin, barışın, hoşgörünün şehri olduğunu belirten Erdoğan, "Birçok dilin dinin renklerin bu kadar güzel kaynaştığı bir şehir bulamazsınız. Mardin bizim sevgi, barış, hoşgörü medeniyetimizin abidesidir. Türkiye medeniyetler ittifakında İspanya ile birlikte eşbaşkan. Çünkü Türkiye'de bu altyapı var. Çünkü Türkiye'nin insanı barış ve hoşgörüden yana. Bunu bildikleri için bu görev bize verildi. Gürcistan'da barışın yanındayız, Gazze'de Azerbaycan'da barışın yanındayız. Azerbaycan'da, Ermenistan'da uzlaşmanın yanındayız, Ortadoğu'da barışın diyaloğun yanındayız. Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum. Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum. Tarih boyunca zalimlerin karşısında durmuş, mazlumun yanında yer almış bir ecdadın torunlarıyız. AB yolunda kararlılıkla ilerliyor, hukuk özgürlükler noktasında ülkemizi Avrupa standartlarına taşıyoruz, birleşmiş milletler güvenlik konseyinde küresel barışa hizmet ediyoruz. Dünya genelinde Türkiye örneği, Türkiye başarısı
konuşuluyor. Türkiye'nin barışa yaptığı katkılar konuşuyor. Ankara artık diğer 81 il gibi Mardin'e de daha yakın" diye konuştu.

TRT 6'nın yayınlarına diğer partilerin karşı çıktığını kaydeden Erdoğan, "TRT bu bölgedeki kardeşlerimin ihtiyacına cevap verecek dedim. TRT 6 24 saat yayına başladı. Diğer partiler buna karşı çıktı. Her türlü yeniliğe reforma ihtiyaca karşı çıktıkları gibi. Bunlar hareket eden kımıldayan her şeyden rahatsız oluyorlar. Statükonun değişmesinden istismar alanlarının ayaklarının altından kaymasından da rahatsız oluyor. Yol köprü hastane yapıyorlar, köylere şehirlere su götürüyoruz okul üniversite yapıyoruz rahatsız oluyorlar. Kardeşliğimiz pekişiyor, ortak coşkumuzdan rahatsız oluyorlar. Mardin gelişiyor bundan bile rahatsız oluyorlar. İstedikleri kadar rahatsız olsunlar. Reformlara devam. Türkiye'yi büyütmeye devam. Mardin'i büyütmeye devam" dedi.

"KÜRT, SÜRYANİ DİLİ İLE ARAPÇA VE FARSÇA BÖLÜMLERİ AÇILACAK"

7 bin yıllık bu şehre küçük düşünmenin yakışmayacağını belirten Erdoğan, "Mardin tarihteki en eski üniversite şehirlerinden biri. Sayın Baykal şu Mardin'e kaç kere geldi? Buranın yolunu biliyor mu? Başka ne söyleyeyim? Sayın Bahçeli buralara geldi mi? Hiç. 780 bin kilometrekarelik bu topraklar bunların hizmet vermesi gereken yerler değil mi? Niye tanımazlar? Bu nasıl siyaset? Siyaset sadece Türkiye'nin birkaç tane ilinde mi yapılır? Bunlar Ankara'ya mahkum siyaset yaparlar. Hep seçimden seçime televizyonlarda konuşur bu beyler. Şimdi beni de televizyona davet ediyor, Mardin'e gel Mardin'e, bırak televizyonu falan. Oy buradan çıkıyor. Korkarım haritadaki yerini bile bilmezler. Daha önceki gelişimde bu meydanda söz verdim. Üniversite dediniz. Hazır olduğumuz zaman yerine getireceğiz dedik. Mardin'de üniversitemizi kurduk mu? Japonya'da eğitimini tamamlamış bir hocamız da üniversite rektörlüğü görevini kabul etti. Artuklu Üniversitesi çok kısa bir sürede büyüdü. Kürt dili ve edebiyatı bölümü açılması
için de çalışmalar yapıyoruz. Süryani dili edebiyatı için de çalışmalar sürüyor. Sadece Oxford'da var, şimdi Mardin'de de olacak. Arapça Farsça da gelecek" dedi.

"KIRTASİYECİ DÜKKANINDAN ELİNE DOSYA VERMİŞLER"

Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tüm ülkeler krizden az ya da çok nasibini alıyor. Türkiye de etkileniyor ancak asgari seviyede tutmak için önlemler aldık. 30'a yakın köklü önlemi uygulamaya başladık. İşsizlik en önemli sorun. Bütün gayretimizle çalışıyoruz. Bazı destekleri işverene veriyoruz ki eleman çıkarmasın. Meslek kurslarıyla işsizlerimizi eğitip kalifiye eleman haline getiriyoruz. Sigortalarını yapıp aylık 360 lira burs veriyoruz. Kısa çalışma ödeneğini çıkardık. İşkur işsiz kalan vatandaşlarımızın mağduriyetini önleme amacıyla işsizlik sigortasını başarıyla yönetiyor. Muhalefet nihayet Ankara'dan başını uzattı. Nihayet tezgahlarını açtılar. Ne yazık ki bu tezgahlarda yalan, iftira, gerçek dışı rakamlar pazarlıyor. Kırtasiyeci dükkanından dosya vermişler Baykal'ın eline. Muhalefetin dosyalarında iş hizmet icraat yok yalan var. yalanın iftiranın aldatmanın bini bir paraya kadar düştü. Bol keseden dağıtıyor, akıllarına geleni tezgaha sürüyorlar. Geçmişin komünist rejimlerinde olduğu gibi. Güneşi balçıkla sıvayamayacaksın sayın Baykal, boşuna uğraşıyorsun. Belediye başkanlarımla bu kadar uğraşıyorsan elinde belge varsa git yargıya niye gitmiyorsun. Başvurup da herhangi bir yanlış duyduğumuz belediye başkan adayları ve belediye başkanlarını ihraç ettik. Sen kaç tane ihraç ettin bunu söyle. Biz dosyacılık peşinde değiliz".