5
Mayıs
2024
Pazar
MARDİN

Bilge Köyü'nde buruk ders başı

Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde yaşanan katliamın yaraları sarılmaya çalışılırken, ara verilen eğitime bugün yeniden başlandı. Olayın zanlılarının ailelerinin çocukları köyden ayrıldıkları için eğitime katılamadılar.

Bilge köyünde 7 gün aradan sonra ders zili çaldı. Sabahın erken saatlerinden itibaren okulda hummalı bir çalışma sürdürülürken, okulun temizlik işleri komşu köy olan Sultanköy'de eğitim gören 18 öğrenci tarafından yapıldı. Ellerinde bez ve süpürgelerle üç saat boyunca temizlik yapan öğrenciler, okulu minik akrabaları için hazırladı. Okulun temizliğinin öğrenciler tarafından yapılması eleştiri konusu olurken, Mardin Vali Yardımcısı Yavuz Selim Süzer, uygulamayı savundu. Süzer, "Temizliğin öğrenciler tarafından yapılmasını köylüler istedi. Temizlik, öğrencilere eğitim kazandırmak amacıyla yapıldı" dedi.

Vali Yardımcısı Süzer, okulun Valilik tarafından temizlenmesi yönünde kendilerine herhangi bir talep gelmediğini ifade ederek, "Böyle bir talep gelseydi düşünürdük" diye konuştu.

EĞİTİM 4 SAAT GECİKMELİ BAŞLADI GÖZLER AYŞE'Yİ ARADI
Okuldaki eğitime sabah 08.00'de başlanması gerekirken temizlik işlerinin uzun sürmesi nedeniyle ilk ders saat 12.00'ye doğru yapıldı. Okul önünde sıraya giren öğrencilerin okuduğu İstiklal Marşı eşliğinde bayrak göndere çekildi. Andı da okuyan öğrenciler daha sonra sınıflarına alındı. Okulda tek sınıfta 5'li eğitim yapılırken, öğrenciler için getirilen kırtasiye malzemeleri masalarına bırakıldı.
Anne ve babasını kaybeden çok sayıda okul öncesi çocuk için okulun bir sınıfı da ana okuluna dönüştürüldü. 15 çocuğun devam ettiği ana okulundaki öğretmenler Mardin ve Mazıdağı ilçesinden getirildi. Saldırıdan önce okulda öğretmen olan Tuğba Karabağ'ın 10 gün izin alıp köyden ayrıldığı, izninin bitmesine rağmen halen köye dönmediği öğrenildi. Saldırıda hayatını kaybeden çocuklar arasında öğrenci olan tek çocuk 8 yaşındaki Ayşe Çelebi'ydi. Annesi Nedime Çelebi ile birlikte hayatını kaybeden Ayşe'yi sınıf arkadaşları dikkatli gözlerle aradı. Daha önce 40 öğrencinin eğitim gördüğü okulda Ayşe'nin hayatını kaybetmesi, olayın zanlılarının ailelerinin 14 çocuğunun da aileleri ile birlikte köyden göç etmesi nedeniyle eğitime 25 öğrenci ile devam edildi.

Afet Koordinasyon ekip sorumlusu Osman Çakır, okulu 3 günde eğitime hazırladıklarını belirterek, "Okuldan ayrılanlar, yetim kalanlar, farklı ihtiyaçları olan çocuklarımız var. Acil Müdahale eyleminin kurumsal anlama geçmesi için çalışmalarımızı anaokulu yaparak sürdürdük" şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARA ATEŞİN İÇİNDE GÜL KOKLATIYORLAR
Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği Başkanı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Adem Solak, büyük acıların yaşandığı ve travmanın sürdüğü köyde eğitim yapılmasını eleştirdi.

Prof. Dr. Solak şöyle konuştu:  "Ülke olarak bu tür sıra dışı olaylara hazırlıklı değiliz. Bu kadar acının yaşandığı yerde eğitim-öğretim olur mu? Bu çocukların terapisi burada olur mu? Bunları tartışmadan, doğru karar almadan toplum olarak birden kendimizi içinde buluyoruz. Psikolojik açıdan baktığımızda böyle bir şey olmaz, ancak kurumların gereği var hazırlıksız yakalanışları var. Bizim ülkemizde acilen terapi köyleri kurulması gerekiyor. Mağdur olan çocuk ve kadınlar hemen bu köyden alınıp terapileri yapılması lazım. Acilen çocuk eğitim kampüsleri ve terapi köyleri kurulması lazım. Hala bu ülkede şiddetin tanımı yapılmamış. Ne zaman bir olay oluyor, Trabzon'da bir rahip vuruluyor, Hrant Dink vuruluyor, başka bir olay oluyor ondan sonra hep beraber konuşuyoruz. Bilgi kirliliği meydana geliyor. Üniversite hocaları odalarımızdan üniversitelerimizden konuşuyoruz. Siz ateşin içinde çocuklara gül koklatıyorsunuz. Baştan aşağıya insanlar şiddet gerilimiyle yaşıyorsa, herhangi bir neden rahatlıkla insanları harekete geçirebilir.
Böylesine patlamaya hazır olan bombalar gibi dolaşıyor isek elbette bir kıvılcım yeter"

iha
Yayın Tarihi : 11 Mayıs 2009 Pazartesi 17:51:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?