Demokratik özerklik için model kent

Mardin Deyrulzafaran Manastırı'na yaptığı ziyarette konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, 'Demokratik özerkliğin' Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu ifade ederek, Mardin'nin demokratik özerlik için model bir kent olduğunu söyledi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve beraberindeki heyetten oluşan BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, BDP Eşbaşkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, BDP Parti Meclisi (PM) üyesi Mahmut Çelik ve Ali Aslan, Mardin'deki Deyrülzafaran Manastırı ile Kırklar Kilisesi'ne ziyaretler gerçekleştirdi. Mardin Ulu Camii'ne yapılması düşünülen ziyaret ise caminin onarımda olması nedeniyle iptal edildi. Deyrülzafaran Manastırı'na geçen BDP heyetini kapıda Deyrulzafaran Manastırı Metropolti Mor Filiksinos Saliba Özmen karşıladı. Daha sonra Özmen'in makamına geçildi. Burada konuşan Özmen, bütün dinlerin, bütün uygarlıkların sevgi ve saygı içerisinde yaşamalarını istediklerini belirterek, herkesin eşit bir şekilde yaşam hakkına sahip olduğunu ifade etti. Özmen, herkesin taşın altına elini uzatmasını isteyerek, ülke ve bölgenin herkesin olduğunu ve kardeşliğin pekiştirilmesi gerektiğini söyledi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Mardin'de hem kiliselere hem de camilere ziyaretler gerçekleştirmek istediklerini belirterek, düşüncelerini ve duygularını paylaşmak için ziyaretler yapmak istediklerini söyledi. Demirtaş, Mardin gibi bir yerde barış ve kardeşlik kelimelerinin tam da yerine oturduğunu ifade ederek, bu topraklarda yüzyıllardan beridir hem barışın hem de kardeşliğin iç içe yaşandığını ve aynı zamanda sorunları, sıkıntıları, acıları barındırdığını kaydetti. Demirtaş, bu toprakların kadim halkının kendini yeterince ifade edemediğini de sözlerine ekleyerek, şöyle konuştu:

"Keşke her kültür, her inanç, her etnik kimlik hak ettiği özgürce yaşamı bulabilse. Şüphesiz ki birçok kesim, BDP'nin sadece Kürtlerin haklarını savunan bir parti olarak görüyor. Ama biz kesinlikle bu şekilde biz kendimizi böyle tanımlamadık. Biz demokrasi istiyoruz. Herkese demokrasi istiyoruz. Ve her etnik dinin, inancın kendi ülkesinde kendini rahatça ifade edebileceğini savunuyoruz."

"Mardin demokratik özerklik için model kent" diyen Demirtaş, özerklik modelinin Türkiye için çok ciddi bir model olduğunu ifade ederek, yerel yönetimlerin güçlenmesi ve yerel parlamentoların oluşturulmasının demokrasinin gereği olduğu belirtti. Türkiye demokrasisi açısından özerkliğin bir fırsat olduğunu ileri süren Demirtaş, bunun hayata geçmesi için mücadele ettiklerini kaydederek, "Şimdi düşünün ki niye buradaki bölge meclisinde Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin, Yezidilerin, Mıhalmilerin temsilcileri olmasın. Niye bölge parlamentosunda herkes kendi temsilcisini gönderip sorunlarını tartışmasın. Orada kardeşçe sorunlarını bir arada çözmesin. Bunun önünde ne engel var. Bölge halkı buna hazır. Bölge toplumu bunu istiyor. Dolayısıyla bölge toplumu madem kardeşçe yaşamaya hazır o halde kardeşçe kendini yönetebilecek mekanizmaları olsun. Bunun neresi demokrasiye aykırı, bunu sormak lazım. Mardin bunun için çok önemli bir modeldir. Tam da demokratik özerkliğin uygulanması gereken kenttir. Bu kadar farklılığın çeşitliliğin renkliliğin olduğu bir toplumda tek sesliliğin sadece Ankara'dan yönetilen tek millete tek dile dayalı bir parlamento anlayışı ne kadar Mardin'e cevap olabilir" diye sordu.

Yapılan konuşmaların ardından Demirtaş ve heyeti, Deyrulzafaran Manastırı'nı gezdi. Heyet daha sonra Kırklar Kilisesi'ni ziyaret etti.